HABER MERKEZİ- Sinop, kendine özgü tarihi ve doğal güzellikleriyle Karadeniz'in incisi olarak kabul edilen büyüleyici bir şehirdir. Bu güzel sahil kasabası, ziyaretçilerine binlerce yıllık tarihi dokusu ve nefes kesen manzaralar sunuyor. Ancak, bu eşsiz şehir hakkında daha fazla bilgi almadan önce, sizi sürprizlerle dolu bir yolculuğa davet edelim. Sinop'un gizemli sokaklarını ve mistik atmosferini keşfederken, tarih ve doğanın sırlarını bir arada çözeceksiniz. Bu şehir, sadece tarih ve manzara değil, aynı zamanda keşif ve macera için bir vaha sunar. Şimdi, Sinop'ta nelerle karşılaşacağınızı keşfetmek için hazır mısınız?

SİNOP’TA GEZİLMESİ GEREKEN YERLER

1- Hamsilos Tabiat Parkı

Karadeniz'in muhteşem kıyıları, Sinop Yarımadası gibi çıkıntılarla şekillenirken, doğanın en güzel armağanlarından biri olan Hamsilos Tabiat Parkı bu doğal güzelliklerin ta kendisidir. Sinop'un kuzey ucunda bulunan İnceburun ile Sinop şehir merkezi arasında yer alan bu benzersiz park, doğanın büyüleyici bir şölenini sunuyor.

Hamsilos Tabiat Parkı'nın kalbi, Karadeniz'in kollarından biri olan Hamsilos Koyu'dur. Halk arasında "Hamsaroz" olarak da anılan bu koy, denizin karaya girdiği, adeta bir nehir gibi kara içine işlediği ender ria tipi kıyılardan biridir. Bu muhteşem oluşum, doğanın büyüleyici güzelliklerini barındıran bir vaha gibidir.

Hamsilos Tabiat Parkı, sadece manzarasıyla değil aynı zamanda zengin biyoçeşitliliği ile de büyüler. Bu muazzam doğa harikası, bataklıklar, kumullar, deniz ve ormanlık alanları bir araya getirerek doğanın tüm güzelliklerini sergiler. İl Merkezi'ne sadece 14 kilometre uzaklıktadır ve 1. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiştir.
Sinop'un göz alıcı cazibe merkezlerinden biri olan Hamsilos Tabiat Parkı, İnceburun ve Sarıkum Gölü gibi diğer turistik yerlerin yanı sıra ziyaretçilerin mutlaka uğradığı bir alandır. 1987 yılında mesire yeri olarak tescil edilen bu doğal güzellikler, ziyaretçilere rekreasyon ve dinlenme imkanı sunar.

Hamsilos Tabiat Parkı, sadece doğal güzellikleri ile değil aynı zamanda tarih ve kültürel zenginlikleriyle de öne çıkar. Alan içinde bulunan arkeolojik döneme ait buluntular, eski denizcilerin mezarları ve Amazon kadınlarının yıkandığına inanılan Kadınlar Hamamı gibi kültürel miraslar, ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
Hamsilos Mevkii, İskandinavya'daki fiyortlara benzerliğiyle dikkat çeker. Hamsilos Limanı olarak da bilinen bu muhteşem oluşum, aslında Deveci Deresi Vadisi'nin denizin yükselmesi sonucu oluşan bir doğal limandır. Burası ziyaretçilere göz alıcı bir deniz, koy ve yeşil manzara sunar.
Hamsilos Tabiat Parkı, bitki örtüsü ve kuş türleri açısından da zengin bir çeşitlilik sunar. Endemik bitki türleri ve birçok kuş türünün evi olan bu park, doğa severler için adeta bir cennettir.

Sinop'un bu doğal cenneti, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda doğanın korunmasına da katkı sağlar. Hamsilos Tabiat Parkı'nı keşfetmek için doğaya duyulan sevgiyi ve saygıyı yeniden keşfetmek gerekiyor.

HAMİLOS-TABİAT-PARKİ

2- Boyabat Kalesi

Boyabat Kalesi, Gökırmak Vadisi'nde, karşılıklı sarp iki kayalık tepenin biri üzerinde yer alır ve muhteşem bir doğal zemine kurulmuştur. Bu kale, doğanın kendine özgü yapısına saygı duyarak inşa edilmiştir. Kale bedenlerinin arasında bazı dikdörtgen, bazıları ise yuvarlak olan kuleler bulunmaktadır ve bu kulelere ulaşmak için iç merdivenler kullanılmıştır. Kaleye giriş ise güneydoğu köşesindeki büyük yuvarlak kule yanındaki küçük bir kapıdan sağlanır.

Boyabat Kalesi, geç Roma ve erken Bizans dönemlerine ait buluntuları da içinde barındırmaktadır ve bugünkü haliyle Osmanlı kalesi özellikleri taşır. Bu, kalenin geç Roma'dan Osmanlı Dönemi'ne kadar kullanıldığını gösterir. Kalenin sur ve burçlarıyla kullanılan yapı malzemesi, kesin olarak Osmanlı kalesi olduğunu gösterir. Ancak, kalenin temelleri daha eski bir döneme aittir. Bu nedenle, kaleyi eski ve yeni kale olarak iki bölümde incelemek mümkündür.

Eski kalenin temelleri, MÖ 6. yüzyılın başlarına kadar uzanır ve Paflagonyalılar zamanında inşa edilmiştir. Kalenin eski temellerinde, kale iç duvarlarının bir kısmında Roma ve Bizans dönemine ait izlere rastlamak mümkündür. Yeni kale ise bugünkü halini Osmanlı döneminde almıştır, ancak kaledeki bir kitabe olmadığı için tam yapım tarihi belirsizdir.
Boyabat Kalesi, sadece tarihle değil, doğanın güzellikleriyle de çevrili muazzam bir yapıdır. Bu kaleyi ziyaret ederek, geçmişe bir yolculuk yapabilir ve doğanın büyüsüne kapılabilirsiniz.

BOYABATT-KALESİ

3- İnaltı Mağarası

Sinop'un Ayancık İlçesi'nde bulunan İnaltı Mağarası, doğadan ve tarihten ilham alan ziyaretçiler için muhteşem bir yerdir. Bu büyüleyici mağara, deniz seviyesinden tam 1070 metre yüksekte, İnaltı Köyü sınırlarında yer almaktadır. Mağaraya ulaşmak için 50 metre aşağı inmeniz gereken bir yol bulunmaktadır ve buradan merdivenlerle mağaranın ağzına ulaşabilirsiniz. İnaltı Mağarası'nın ağzında ise sizi geniş bir sahanlık karşılar.
İnaltı Mağarası, hem mağara içindeki damlataşlarıyla hem de doğal güzellikleriyle turistler için harika bir gezi noktasıdır. Mağaranın toplam uzunluğu 658 metredir ve içerisinde birçok doğal oluşum bulunur.
Mağaranın ilk 300 metrelik bölümü turistlere açılmıştır ve bu bölüm MTA (Madencilik Türkiye Araştırma Enstitüsü) tarafından incelenmiştir. Mağaranın devamındaki 358 metrelik bölümün sadece 125 metrelik kısmı turizme uygun bulunmuştur. Mağara, doğu-batı yönlü uzanır ve giriş salonu oldukça geniştir. Bu salon, mağaranın en geniş ve en kuru bölümüdür. İlerledikçe daralan mağarada sarkıt, dikit, sütun, örtü ve duvar damlataşları ile damlataş havuzları gözlemlenebilir. Ayrıca, mağara tabanında yer alan granit temel üzerinde yatay gelişen çeşitli damlataşları da görmek mümkündür.

İnaltı Mağarası ve çevresindeki oluşumlar, yüksek oranda kireçtaşı içerdiği için bu alanda sıkça rastlanan yer şekillerinin başında gelir. Mağara, mistik ve gizemli atmosferi ile ziyaretçilerini büyüler. Mağara içinde belirli bir gezi güzergâhı bulunur ve önünde bir kır kahvesi mevcuttur; bu da ziyaretçilere keyifli bir mola verme fırsatı sunar. İnaltı Mağarası, doğanın gizli hazinesini keşfetmek ve bu benzersiz doğal güzellikleri görmek isteyenler için harika bir destinasyondur.

İNALTI-MAGARASİ

4- Paşa Tabyaları

Sinop'un doğusunda, Karakum yolunun üzerinde bulunan Paşa Tabyaları, bölgenin denizden gelebilecek tehlikelere karşı korunmasını sağlamak amacıyla 19. yüzyılda inşa edilmiş önemli bir savunma yapısıdır. Bu tabya, özellikle tersanenin güvenliğini sağlamak ve limandaki gemileri korumak amacıyla inşa edilmiştir.
Paşa Tabyaları'nın mimari yapısı oldukça dikkat çekicidir. Bu savunma yapısı yarı ay şeklinde tasarlanmıştır ve iki ana bölümden oluşur. Üst bölümünde 11 adet top yuvası bulunur ki bu, düşman gemilerine karşı savunma amacı taşır. Alt bölümde ise cephanelik ve koğuş olarak kullanılan büyük mekanlar ve mahzenler bulunmaktadır. Bu alanlar, askerlerin barınması, cephane depolanması ve diğer lojistik ihtiyaçların karşılanması için kullanılmıştır.

Paşa Tabyaları, Sinop'un tarihi ve savunma geçmişinin önemli bir parçasını temsil eder. Bu tarihi yapının korunması ve ziyaret edilmesi, bölgenin zengin tarihini daha yakından tanımak isteyenler için harika bir fırsattır.

pasa-tabyalari

5- Bazalt Kayalıkları

Son yıllarda keşfedilen Bazalt Kayalıkları, Sinop'un Boyabat ilçesine 15 kilometre uzaklıkta, Kurusaray Köyü civarındaki Fındıklık Mevkii'nde bulunmaktadır. Bu doğal oluşumlar, doğanın muazzam bir yaratıcılığını sergileyen bir sanat eserini andırır.

Bu kayalıklar birbirine yakın üç vadide yer alır ve 30 ila 40 metre yüksekliğindeki 4, 5 ve 6 köşeli sütunlardan oluşur. Üstten bakıldığında, arı peteği gibi çokgen şekilli blokların bir araya geldiği görülürken, karşıdan bakıldığında ise ince uzun prizmaların yan yana sıralanmış gibi görünen bloklarla karşılaşılır.

Jeolojik olarak incelendiğinde, Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü ve 9 Eylül Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalar, bu kayalıkların genç bir döneme ait olduğunu göstermektedir. Tahmini olarak 3 ila 5 milyon yıl öncesine dayandığı belirlenen bu oluşumlar, doğa severler ve jeoloji meraklıları için büyüleyici bir keşif fırsatı sunar. Bazalt Kayalıkları, doğanın estetik ve doğal güzellikleriyle bezenmiş eşsiz bir mirası temsil eder.

bazalt-kayaliklar

6- Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı

Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, deniz seviyesinde muhteşem bir doğal zenginliği barındıran bir cennettir. Bu alanda göl, ormanlar, yalancı maki toplulukları, kıyı kumulları, deniz kıyısı kayalıkları, sulak çayırlar, ağaçlandırma sahaları, tarım alanları ve yerleşim birimleri gibi birçok ekosistem bulunur. Bu eşsiz çeşitliliği korumak amacıyla 1987 yılında Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilmiş ve 1991 yılında da I. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillenmiştir.
Sarıkum Gölü, bu doğa harikasının tam ortasında yer alır. Tektonik hareketler sonucu oluşan çukur alanlarda bulunan bu göl, eski bir körfezin zaman içinde karayel rüzgarlarının taşıdığı kıyı kumulları tarafından kapatılmasıyla meydana gelmiş bir lagün gölüdür. Şu an hala denizle 25-30 metrelik bir boğazla bağlantılıdır ve yaklaşık 102 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Bu koruma alanı, birçok nadir bitki türüne ev sahipliği yapar. Yapılan araştırmalarda 97 familya, 328 cins, 522 tür ve 6 takson tespit edilmiştir. Bu bitkilerden 14'ü endemiktir ve bu endemikler arasında yer aldığı belirlenen 26 tür, Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) koruma öncelikli tehdit altındaki türler listesinde yer alır.
Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, doğanın kusursuz güzelliğini ve eşsiz çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için bir hazine sandığıdır.

sarikum-tabiat-koruma-alani

7- Terelek Kaya Mezarı

Durağan İlçesi'nden sadece 15 kilometre uzaklıkta, Kepez (Terelek) Kayası'nın batı yamacında bulunan Terelek Kaya Mezarı, dikkat çeken tarihi bir anıttır. Bu mezarın en belirgin özelliği, silindirik sütun kaidelerinin üst kısmının yarım daire şeklinde kesilmiş olmasıdır. Kesik olan bu kısımda sütunlar yukarı doğru yükselir. Bu sütunların arasındaki boşluklar neredeyse kare şeklindedir. Mezarın sol kenarında üç düz çizgi şeklinde bir kabartma ve sağ kenarında ise iki düz çizgi bulunur. Sol taraftaki üç çizginin altında, uzanmış bir aslanı tasvir eden bir kabartma vardır. Ancak aslanın başı mezarın cephesine taşmış ve zarar görmüştür.

Terelek Kaya Mezarı yaklaşık olarak 5-6 metre yüksekte yer alır ve mezarın arkasında dikdörtgen bir antre bulunur. Antrenin alt ve üst kısmı düzensizdir. Antrenin sağ tarafında ise neredeyse bir pencere gibi olan bir kapıdan mezar odasına geçilir. Mezar odası dikdörtgen planlıdır ve içinde solda ve ortada iki tane sanduka (sedir) bulunur. Ancak bu sandukaların bazı kısımları kesilmiştir.

Mezarın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise cephesindeki kabartmalardır. Üst cephesinde, ilk sütunun solunda, bir insanın aslanla mücadelesini tasvir eden kabartma bulunur. İnsanın ve aslanın konturları belirsizdir. İnsan, aslanın boynunu kavrayarak onu etkisiz hale getirmiş gibi görünür. Aslan ise boynunu kavrayan insanın üstün gücü karşısında çaresizce ön ayaklarını yere basamayacak şekilde havada tutar. Oldukça uzun ve uca doğru incelen kuyruğu da dikkat çeker. İlk sütunun solunda, bir insanın büstünü tasvir eden başka bir kabartma daha bulunur. Bu tasvir, yüz hatlarının belirsiz olduğu bir figürü tasvir eder ve kanatlı bir şekilde betimlenmiştir.

Terelek Kaya Mezarı, bu ilginç kabartmaları ve tarihi atmosferi ile geçmişin izlerini taşıyan önemli bir arkeolojik eserdir.

terelek-kaya-mezarlari

8- Tarihi Cezaevi

Sinop, 1214 yılında Anadolu Selçukluları tarafından fethedildiğinde, Sultan İzzeddin Keykavus'un emriyle iç kale inşa edildi. Bu iç kale, Sinop Kalesi'nin batı cephesinde, kuzey-güney yönünde uzanan bir sur ile oluşturuldu. İnşa edilirken, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait birçok mimari parça (sütunlar, sütun başlıkları, kitabeler vb.) devşirme malzeme olarak kullanıldı. İç kaleden denize hakim olan güney surları 18 metre yüksekliğindeydi ve burçlar 22 metre yüksekliğindeydi. İç kale, başlangıçtan itibaren tersane olarak da kullanıldı ve bu amaçla kullanılan iki büyük kemer, sonradan kapatılmış olsa da güney surunda hala görülebilir.

Selçuklu Dönemi'nden itibaren uzun bir süre boyunca tersane olarak işlev gören iç kale, 1560 yılından itibaren hapishane olarak da kullanılmaya başlandı. İç kale içindeki hapishane binası ise 1882 yılında Mutasarrıf Veysel Paşa tarafından inşa edildi. Bu tarihi hapishane, kuzey-güney yönlü bir U planına sahiptir ve kesme taştan yapılmıştır. Yüksek avlu duvarları ile ayrılmış üç kısımdan oluşur. Birinci (kuzey) ve ikinci (orta) kısımlar 2 katlıdır, üçüncü (güney) kısım ise zemin artı 2 katlıdır.

Toplamda 28 hücre bulunur. İç kaleden bağımsız olarak, cezaevi binasının güneydoğu cephesinde bir hamam, cezaevinin kuzey cephesinde ise 1939 yılında inşa edilen Çocuk Islahevi ve İç Kale surlarına bitişik iş atölyeleri de bulunmaktadır.
1996 yılında tamamen boşaltılan bu tarihi hapishane, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredildi. 2000 yılından itibaren ise cezaevinin restorasyon çalışmaları ve bir kültür kompleksi haline dönüştürülmesi için çaba gösterilmektedir.

sinop-cezaevi-muzesi

9- Ambarkaya Kaya Mezarı

Sinop'un Durağan İlçesi'nin doğusunda, Gökırmak'ın güney kenarındaki Karadiğin Mahallesi'nde, 20 metre yüksekliğindeki kalker bir kayaya oyulmuş olan Ambarkaya Kaya Mezarı, ilginç bir tarihi anıttır. Bu mezarın cephesinde önde üç sütun ve üçgen bir alınlık bulunmaktadır. Sütunların arkasında ise kaya oyularak bir antre oluşturulmuş ve sağ kenarda küçük bir kapı açılarak dikdörtgen bir mezar odasına erişim sağlanmıştır. İç mekanda ise iki yatma platformu (kline) yer almaktadır.

Tavan ve zemin oldukça düz bir şekildedir. Mezar anıtının detaylarında kabartma veya süslemeler bulunmamaktadır. Bu nedenle mezarın kesin tarihlendirmesi zorluğa yol açmaktadır. Ancak, Ambarkaya Kaya Mezarı'nın, Terelek Kaya Mezarı'nın karşısında bulunması ve benzer bir tarza sahip olması, bu mezarın da MÖ 7. yüzyılda Paflagonyalılar tarafından inşa edilmiş olabileceği fikrini akla getirmektedir. Bu gizemli mezar, ziyaretçilerini tarihin derinliklerine yolculuğa çıkaran önemli bir tarihi yapının parçasıdır.

Yunan adalarına kapıda vize detayları! Yunan adalarına kapıda vize detayları!

ambarkayaa

10- Ağcaçal Mağarası

Sinop'un Durağan İlçesi'ne 25 kilometre uzaklıkta, Cevizlibağ Köyü'nün üst kesimlerinde yer alan Ağcaçal Mağarası hem doğal güzelliği hem de tarihi önemi ile dikkat çeken bir yerdir. Bu mağara, doğal süreçlerin milyonlarca yılda oluşturduğu sütunlara ev sahipliği yapmaktadır.

Ancak ne yazık ki, mağaranın giriş kısmındaki sütunlardan bazıları, define arayışındaki kişiler ve bilinçsiz ziyaretçiler tarafından zarar görmüştür. Bununla birlikte, mağaranın alt bölgelerinde, kireç taşının doğal erozyonu sonucu oluşmuş çok sayıda figür bulunmaktadır. Ağcaçal Mağarası, hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla bu bölgenin önemli bir mirasıdır ve korunması büyük bir önem taşımaktadır.
 

agcacal-magarasi

Kaynak: HABER MERKEZİ