KAZİM BOZKURT / Dokuz Eylül TV’de Reyhan Şenay’ın sunumuyla izleyiciyle buluşan programda, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Dr. Devrim İnce ve Avukat Birgül Değirmenci gibi değerli konuklar ağırlanırken, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konuları ele alındı.

Programda, kadın haklarının yanı sıra NAR projesi de gündeme geldi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Gappi, toplumda şiddetin önlenmesine yönelik farkındalık yaratma çabalarına dikkat çekerek, bu tür projelerin her zaman destekçisi olacaklarını vurguladı.

Gappi, basın sektöründe kadın olmanın zorluklarından bahsederken, “Milliyet Gazetesi’nde çalıştığım dönemde gece 1-2 gibi işten çıkardım. Çok yoğun bir çalışma ortamı olduğu zaman cinsiyetçilik yapıldığını fark edemeyebiliyorsunuz. Ama ne zaman ki yetki yükseliyor, rekabet artıyor, cinsiyetçilik ortaya çıkıyor” dedi.
8 Mart’ın acılarla başlayan mücadeleyi anma günü olduğunu belirten Dilek Gappi, şiddet gören kadınların sayısının hiç azalmadığını, kadınların aile yapısı içerisinde şiddete karşı sessiz kalması, sabretmesi gibi bir anlayışa mahkûm edildiğini dile getirdi.

Gappi, 8 Mart’ın önemine dikkat çekerken, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“8 Mart’ı, yaşadığımız acılardan ders çıkarma olarak görmeliyiz. İklim şu an böyle değil. Şiddet gören kadınların sayısı hiç azalmıyor. Tek başına önlemler yeterli değil. Medya meslek örgütleri olarak, medyada şiddete karşı dil değiştirmek için ne yapmalıyız ona baktık. Meslek örgütleri, kadın örgütleri, STK’ler bu açılardan baktığında somut projeler ortaya koymalı diye düşünüyoruz. Şiddeti yaşayan kadınlara ulaşamıyor ülke. Seyirci olan bir ülkeye dönüyoruz”

Yeter ki farkındalık oluşturabilelim

Gappi, medyanın toplumsal yanlışları düzeltme ve haksızlıklara uğrayanların yanında olma görevini üstlendiğini dile getirdi. Öte yandan, NAR projesi gibi inisiyatifler, toplumda şiddetin önlenmesi ve kadınların güçlendirilmesi adına kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Gappi, şöyle konuştu:

“NAR Projesi bir tesadüf değil. Kadın, şiddet görmeye başladığında inanılmaz yalnızlık yaşıyor. Mahalle halkını harekete geçirerek, o kadının etrafında çember oluşturabilir miyiz diye düşündük. Şiddet gören kadın bir nar tanesiyse, diğer nar taneleri olmaya çalışıyoruz. Her kurum farkındalık sağlarsa, etki uyandırabileceğimizi, kadınların yalnız kalmayacağını düşünüyoruz. Bir şeylerin değiştiğini görebiliyoruz. Yeter ki farkındalık oluşturabilelim”

'Mahzen-33' operasyonlarında 16 şüpheli yakalandı 'Mahzen-33' operasyonlarında 16 şüpheli yakalandı

8 Mart’ta mücadelelerinin her alanda eşitlik olduğunun altını çizen Gappi, “Eğitim olanakları doğru ve eşit sağlandığı müddetçe kadınlar, kız çocukları çok iyi yetiştirilebiliyor. Kadınlar ve erkekler bir arada olursa, birlikte mücadele ederse ülke güçlenebilir. Medya olarak çözüm odaklı haberciliği artırmak zorundayız” dedi.

Medyada kullanılan dil önemli

Dr. Devrim İnce ise medyanın dilinin toplum üzerindeki etkisine dikkat çekti. Geleneksel gazetecilikten farklı bir noktaya evrilen sosyal medyanın, bazen rahatsız edici ifadelerle dolu olduğunu belirtti. İnce, medyanın kullandığı dilin, toplumun düşünce yapısını ve iklimini belirlediğini, bu nedenle dilin kullanımına özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Medyanın, faili gizleyen ya da edilgen ifadeler kullanarak gerçek sorumluları perdelememesi gerektiğini savunan İnce, özellikle cinsiyet çalışmalarında ev içi şiddetin faili olarak erkeklerin işaret edilmesinin önemine değindi. İnce, şiddetin sadece bir cinsiyete mal edilmesinin yanıltıcı olabileceğini, medyanın bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

Kadına şiddet dünyanın temel sorunu

Avukat Birgül Değirmenci, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da temel sorunlarından biri olduğunu dile getirdi. Değirmenci, hukuki süreçlerin ve destek mekanizmalarının, şiddet mağdurları için ne kadar hayati olduğundan bahsetti.

Değirmenci, yerel yönetimlerin ve özellikle muhtarların, şiddetle mücadelede önemli bir rol oynadığını ve vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektirdiğini söyledi.

Öte yandan Değirmenci, muhtarların projede önemli bir rol oynadığını, çünkü yerel seçimlerde muhtarların toplumun en alt kademesinde yer aldığını ve şiddetle karşılaşan vatandaşlara ilk destek olabilecek kişiler olduğunu ifade etti. Şiddet mağdurlarının, yaşadıkları yerdeki muhtarlara başvurarak gerekli yardımı alabileceklerini belirtti.

Kaynak: HABER MERKEZİ