Melih DEMİRTAŞ- Teknolojinin hızla gelişmesi, insanların birbirleriyle iletişim kurma biçimlerini de değiştirdi. Özellikle gençler arasında popüler olan sosyal medya platformları, tehdit, taciz, hakaret ve aşağılama gibi saldırgan davranışlarla ortaya çıkan siber zorbalığın yayılmasına zemin hazırlıyor. Kullanıcılar, anonimlik veya uzak mesafelerden dolayı gerçek dünyada yapmayacakları davranışları online ortamda sergileyebiliyor. Siber zorbalık, kişisel bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler gibi cihazlar aracılığıyla dil, kültür ve coğrafya sınırlarını aşarak geniş bir yayılma alanı buluyor. Siber zorbalığın, özellikle kadınlar, çocuklar ve gençlere yönelik taciz ve tehditte çok sık kullanıldığı göze çarpıyor.

Bu zorbalığın, kişileri kızdırmaya, korkutmaya veya utandırmaya yönelik olabileceğini belirten Psikolog Burcu Başoğlu Kundak, ancak bu tür zorbalıkların, tahmin edilemeyen korkunç sonuçları da beraberinde getirebileceğini söyledi. Burcu Başoğlu Kundak, siber zorbalığa maruz kalanların genellikle belirli işaretler sergilediğini belirtti.

Başoğlu Kundak, ailelerin tehlikeyi önceden fark etmesini sağlayacak işaretleri şöyle sıraladı: "Bilgisayarda aşırı zaman geçirme, uyku problemleri veya kabuslar görme, depresif hisler veya nedensiz ağlama, değişken ruh hali, kendini kötü hissetme, sosyal ilişkilerde geri çekilme, akademik performansta düşüş."

Kadınlar, şiddete uğrayan hemcinsleri için sahnede Kadınlar, şiddete uğrayan hemcinsleri için sahnede

Siber zorbalığın artışıyla birlikte ailelerin ve okulların nasıl tepki gösterebilecekleri üzerine odaklanan birçok çalışma yapıldığının altını çizen Başoğlu Kundak, "Siber zorbalığın tanımı, önlenmesi için gereken adımlar, aileler ve okullar tarafından bilinmelidir. Okul yöneticileri, personel, aileler ve çocuklar arasında bilinçlendirme çalışmaları düzenlemelidir. Önleyici tedbirler siber zorbalık yaşanmadan önce alınmalıdır ve bu çerçevede kurallar ve yaptırımlar belirlenmelidir. Çocuklar, güvenli internet ve cep telefonu kullanımı konusunda bilgilendirilmeli ve siber zorbalığa maruz kaldıklarında nereye başvuracaklarını bilmelidir. Zorbalık yapan çocukların neden bu tür davranışları sergilediklerini anlamak için araştırma yapılmalı ve gerektiğinde profesyonel destek sağlanmalıdır" dedi.

Türkiye'de yasal düzenlemeler yapılıyor

Türkiye'de siber zorbalıkla mücadelede hükümet, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar bir araya gelerek çeşitli adımlar atıyor. Siber zorbalıkla mücadele konusunda bilinçlendirme kampanyaları düzenleniyor, yasal düzenlemeler yapılıyor ve siber güvenlik önlemleri artırılıyor. Ancak, hala bu alandaki çalışmaların daha da güçlendirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Sonuç olarak siber zorbalık, dijital dünyanın karanlık yüzü olarak karşımıza çıkıyor ve mağduriyetlere neden oluyor.

Kaynak: Melih DEMİRTAŞ