Altay kalesini 1993-1998 yılları arasında koruyan ve siyah-beyazlıların unutulmaz file bekçilerinden olan Şanver Göymen, 9 Eylül TV’nin konuğu oldu. Siyah-beyazlıların Süper Lig’in gediklisi olduğu dönemde bayrak adamlarından olan, A Milli Takım’a kadar yükselip Euro 1996’da Altay’ı temsil eden deneyimli futbol adamı, kariyerinde yaşadıklarını ve özellikle Altay’ın geleceğiyle ilgili önemli saptamalarda bulundu. Göymen, siyah-beyazlıların maddi olarak sıkıntı yaşadığı şu dönemde camianın ileri gelenlerinin harekete geçmesi çağrısında bulundu. Efsane kaleci, “Altay camiası kulübünü sahiplenir. Alt ligde de olsa üst ligde de olsa fark etmez. Altay’ın ileri gelenlerinin kulübe el atması gerekiyor. Sadece manevi olarak değil, maddi olarak mevcut yönetime yardımcı olmaları gerekiyor. Futbolcular burada en son eleştirilecek kişiler. Fedakarlık yaptılar, maaşlarında indirime gittiler. Altaylıların, teknik direktör Tuna Üzümcü ve futbolculara sahip çıkmaları gerekiyor” dedi.
BİZ DE GÖREV ALMAK İSTERDİK
“Altay’ın efsaneleşmiş futbolcuları her zaman bu camiada görev almak ister” diyen Şanver Göymen, “Tek tesellimiz Altay’ın içinden gelen Tuna Üzümcü’nün teknik direktörlük görevinde olması. Bizim jenerasyonumuzda yönetici kalmadı. Orhan Üstündağ’a, Tahir Karapınar’a, bana, Ramazan Torunoğlu’na zamanında görev verilseydi, şu an Altay’ın durumu daha farklı olabilirdi. Ben aslında camia içinde oldum, yardımcı antrenörlük ve altyapıda koordinatörlük görevinde bulundum ama çok kısa sürdü. Kulübün içine gerçekten futbolu bilen Altaylılar’ı sokabilirsiniz” diye konuştu.
Tek çare şirketleşme
Siyah-beyazlıların yaşadığı maddi sıkıntıyı aşması için tek çarenin dernek bünyesinde bir şirketleşme olduğunun altını çizen Şanver Göymen, “ En büyük sıkıntı transfer yasağını açamamak. Yeni sezonda işleri çok zor. Yönetime teşekkür ediyorum ama bu borçlarla nereye kadar gider bilinmez. Dernek bünyesinde olsa bile şirketleşme gerekiyor. Tek çıkış yolu bu. Bu sene satabileceği futbolcular var ama kadron dar, yerini doldurabilir misin çok bilinmeyenli bir denklem. Kaleci Eren Karataş’ı beğeniyorum. Altay para kazancaktır. İzmir’de o yaş grubunda başarılı kaleciler var. Altınordulu Ali Emre ve Göztepeli Arda Özçimen performanslarıyla dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.
Ben olmasam Hagi olmazdı
Kariyerinde rakip olduğu en yetenekli futbolcunun Galatasaraylı Hagi olduğunu belirten unutulmaz file bekçisi, “Hagi’den bir gol yedim 30 metreden. Yıllarca konuşuldu. O golü ben yediğim için ben olmasam Hagi olmazdı. İşin şakası bir tarafa bizim dönemimizde yaratıcı oyuncu sayısı çok fazlaydı. Bir Hagi, bir Alex Türkiye’ye bir daha gelmez. Arda Güler son jenerasyondaki en yetenekli isim. 18 yaşında Real Madrid’e gitmesi büyük şans. Orada takım oyununu öğrenecektir. Dünyanın en iyi futbolcularından biri olacaktır” cümlelerini kullandı.
Altay ve Uğurcan Avrupa’da zorlanır
Milli takım havuzunu oluşturan kalecileri değerlendiren Şanver Göymen, “Şu an dünya futbolunda kabul gören kalecilik meziyeti topu oyuna iyi sokma kabiliyeti. Altay Bayındır ve Uğurcan Çakır da bu özellikler eksik. Avrupa’ya giderse zorlanırlar. Muslera bile topu oyuna iyi sokma konusunda sıkıntı yaşıyor. Artık her hoca, kalecilerin ayaklarının iyi olmasını istiyor” dedi.
Oğlu da kaleci
Menemen Futbol Kulübü’nde oynayan oğlu Bora Göymen’in gelecek vadettiğini kaydeden Şanver, “Futbolu başladığından beri kaleci olmak istiyordu. Ona ben yaptım sen yapma dedim ama dinletemedim. Geçen sezon 25 maçta Menemen kalesini korudu. İyi meziyetleri var ama ayak tekniğini daha geliştirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Az para kazandık ama aile ortamı vardı
“Altay’da oynadığı yıllar kariyerimin en mutlu dönemiydi” diyen Göymen, “Süper Lig’deki rakip takım futbolcularından az para alıyorduk ama bizde aile ortamı vardı. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra Süper Lig’de en çok oynayan takımdık. O zamanlar bizde iskelet kadro bozulmazdı. Gelen futbolcuları ana yapının etrafına monte ediyorduk. O sayede ligde kalıyorduk. İntertoto kupasına katılmamız, Avrupa’da 3 maç yapmamız unutulmazdı. Altay’da oynarken milli takıma seçilmek ve Euro 1996’ya katılmak büyük gururdu” dedi.
Bir maçta 3 penaltı kurtardım
Futbolculuk döneminde en unutulmaz maçın, Çanakkale Dardanel forması giydiği dönemde olduğunu sözlerine ekleyen Şanver Göymen, “Aydınspor’u yensek Play-Off’a kalıyorduk. 3 penaltı kurtarıp Aydın’ı yenmiştik. Hakem 3. penaltıya hükmettiğinde, onun yanına gidip, “Neden penaltı çalıyorsun” demiştim. O da “Zaten kurtarıyorsun” demişti. Bir de ilk milli maçım unutulmazdır. İtalya’ya karşıydı. Teknik Direktörümüz Fatih Terim son ter idmanında 11’i açıklamıştı. Son anda kadroda olduğumu görmek beni çok mutlu etmişti” diye konuştu.