Toplumun en büyük sorunlarından birini oluşturan flört / eş şiddetinin gözden kaçırılmaması gereken bir durum olduğunu belirten Medicana International İzmir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Özlem Bora, romantik ilişki içerisinde olunan partnerin, fiziksel, psikolojik, cinsel ve sosyal olarak şiddet içeren davranışlarda bulunması olarak adlandırılabilecek flört şiddetinin 14-24 yaş aralığında daha sık görüldüğünü dile getirdi.

Psikolojik şiddet yavaş yavaş gelişiyor
Flört şiddetinin bazen ilişki bitse de devam ettiğini söyleyen Uzm. Dr. Özlem Bora, sevgili olunan kişinin amacının genellikle şiddet göstererek egemenlik kurmak, kontrol etmek ve karşı tarafı sindirmek olduğunu belirtti. Uzm. Dr. Bora, “Flört şiddeti özellikle ergenlik ve genç erişkinlik döneminde daha sık görülür. Kapalı aile yapısı olan ve flörtünü ailesiyle paylaşamayan kişiler şiddete katlanmak zorunda kalabilirler. Genellikle toplum olarak fiziksel şiddete aşina olsak da psikolojik şiddet ve flört şiddetini pek fazla tanımıyoruz. Çoğunlukla farkında olmadan ve yavaş yavaş gelişen bir şiddet türü olduğu için fark etmek de zor olabiliyor. Fark edildiğinde de karşı tarafın tehdit veya manüplasyonlarıyla kurtulmak daha da zorlaşabiliyor. Hatta kişinin kendine güvenini azaltarak, suçluluk duygularına bile sebep olabiliyor. Sözel ya da duygusal olarak başlayan şiddet zamanla fiziksel veya cinsel şiddete dönebiliyor” dedi.

“Konum at" sözünü sürekli duyuyor musunuz?
Bir kişinin flört şiddeti içerisinde olduğunu gösteren işaretleri iyi takip etmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Özlem Bora, “Bir ilişki içinde bulunulan kişi, sürekli kıskançlık yapıp ’seven kıskanır’ bahanesine sığınıyorsa; her fırsatta ne giydiğine karışıp müdahale ediyor veya giyiminle, vücudunla alay ediyorsa; mimlerle görüştüğüne, nerelere gittiğine sürekli müdahale ediyorsa; ailen ve arkadaşlarınla ilişkilerini bozmak ve seni yalnızlaştırmak istiyorsa; sürekli ısrarcı şekilde arayıp, mesaj atıp açmayınca aşırı öfkeleniyorsa; sürekli konum atmanı istiyorsa; başka insanların içinde isim takmak, aşağılamak, hakaret etmek, onurunu kırmak gibi davranışlarda bulunuyorsa; sosyal medya şifrelerini isteyerek takip ettiğin kişilere veya paylaşımlarına karışıyorsa, istemediğin halde cinsel içerikli fotoğraf isteyip ve sonrasında bunları ifşa edeceğiyle ilgili tehdit ediyorsa psikolojik ve sosyal açıdan şiddete uğruyorsunuz anlamına gelebilir” diye konuştu.

Kişi, aile ve öğretmenleriyle mutlaka konuşmalı
Bu tür bir durumda kalan kişinin anne ve babasının öncelikle ergenlik dönemindeki çocuklarla güvenli ilişkilerin özellikleri hakkında destekleyici şekilde konuşabilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Bora, “Yargılandığını ve aşağılandığını düşünen ergenler zor durumda olsalar bile sizden yardım istemeye çekinirler. Saygı gördükleri, eşit hissettikleri ve güven içinde oldukları bir ilişkiyi hak ettikleri her fırsatta vurgulanmalıdır. Gerektiğinde öğretmen/rehber öğretmenlerle konuşmaları teşvik edilmelidir. Unutulmamalıdır ki şiddetin hiçbir şekilde bahanesi olmaz” şeklinde konuştu.