Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Kovid-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler genelgesinde belirtilen 10-11 Mayıs tam gün,12 Mayıs yarım gün idari izin verilmesi kararının bozulması sonrası iş bırakma kararı aldı. “Genelge ile duyurulan izin hakkının hiçe sayılmasına karşı geliyor ve Aile Hekimliği çalışanları olarak 10-11-12 Mayıs tarihlerinde işe gitmeyeceğimizi duyuruyoruz” ifadesinin kullanıldığı açıklamada şöyle denildi: “AHESEN olarak, hem çalışanların hem de toplumun yararına olacak önermelerimizi bugüne kadar her platformda sunduk ve sunmaya devam edeceğiz. Defaten belirttiğimiz gibi uygulamada en büyük sıkıntılardan birisi keyfiyete dayalı ve iller arasında farklılık gösteren işleyişlerdir. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü “Kovid-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler” genelgesinde, 10-11 Mayıs tam gün,12 Mayıs yarım gün idari izin verilmesine rağmen, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü iller ve hatta ilçelere yetki vererek idari izinde kısıtlama yapılabileceğini bir yazı ile bildirmiştir.” Açıklama şöyle devam etti: “Söz konusu durumda Cumhurbaşkanlığı kararına aykırı olmakla kalınmamış, inisiyatif il ve ilçe müdürlüklerine bırakılmıştır ve aile hekimliği mevzuatı hiçe sayılmıştır. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir ve konu AHESEN için idari izin meselesinden ziyade, itibarın iadesi halini almıştır. Konu tarafımızdan, pandemi sürecinde dahi bu denli özveri ile ilk safta yer alan aile hekimliği çalışanlarının yok sayılması addedilmiştir. Bu yok sayılmaya karşı, aşağıdaki gerekçelerimiz ve taleplerimize dikkat çekmek için 10-11 ve 12 Mayıs tarihlerinde işe gitmiyoruz.”

Aynı heyecanla devam

“Aile hekimliği çalışanları, gerek pandemi öncesi gerek pandemi süresince büyük başarılara imza atmışlardır” dişe devam eden açıklama şöyle son buldu: “Gelişmişlik göstergesi olan anne-bebek ölüm hızları gittikçe düşmeye başlamış, yapılan araştırmalarda halk memnuniyet oranı hep zirvede kalmış, çocukluk çağı aşılamalarında da yüzde 95’lere çıkan oranlarla Avrupa’da birincilik kazanmışlardır. Üstelik Avrupa'daki meslektaşlarımızın kayıtlı kişi sayısı bizlerden yüzde 50 ila yüzde 30 daha az iken. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da işimizi aynı heyecan ve istekle yapacağımız muhakkaktır.”