Kamu kurumlarında yönetim anlayışının temelini oluşturan şeffaflık, liyakat ve etik ilkeler, tartışmaların odağına yeniden oturdu. HABER-SEN Yönetim Kurulu, PTT Genel Müdürlüğü’ne yönelik sert ifadeler içeren açıklamasında, kurum içindeki kritik süreçlerin resmi kanallar yerine belirli bir sendika üzerinden duyurulduğu iddiasını gündeme taşıdı. Sendika, bu uygulamanın kurumsal ciddiyeti zedelediğini ve personel arasında eşitlik ilkesini aşındırdığını savundu.
Resmi duyuru yerine sendika kanalı tartışması
Açıklamada en dikkat çeken başlıklardan biri, PTT bünyesinde çalışan binlerce emekçinin geleceğini doğrudan etkileyen bazı gelişmelerin, kurumun resmi iletişim kanalları yerine “yandaş sendika” olarak nitelendirilen bir yapı üzerinden servis edilmesi iddiası oldu. HABER-SEN, daha önce yapılacağı konuşulan yükselme sınavıyla ilgili tarih ve içerik gibi bilgilerin de ilk kez sendika açıklamasıyla duyurulduğunu belirterek, “kurumsal bilginin tek kanaldan dağıtılması”nın kamu yönetimi açısından kabul edilemez olduğunu ifade etti.
399 sayılı KHK vurgusu öne çıktı
Sendikanın açıklamasında, özellikle 399 sayılı KHK kapsamındaki personelin durumuna ilişkin beklenen düzenlemelerin “imtiyazlı bilgi” gibi paylaşılmasının kurum içi adaleti zedelediği savunuldu. HABER-SEN, çalışanların özlük haklarını ilgilendiren düzenlemelerin eş zamanlı ve resmi şekilde duyurulması gerektiğini belirterek, bu tür bilgilendirmelerin belirli bir sendika üzerinden yapılmasının kamu yönetimi etiği ile bağdaşmadığını dile getirdi.
Açıklamada PTT yönetimine yönelik “tüm personele eşit mesafede durma yükümlülüğü” hatırlatıldı. Sendika, kurumsal bilgilerin bir sendika aracılığıyla duyurulmasının çalışanlar üzerinde dolaylı bir baskı oluşturduğunu ileri sürerek, bunun “üyeliğe zorlayan” bir iklim yarattığını savundu. Bu durumun, kurum içinde “bilginin iktidarı”na dönüştüğü ve ayrımcılık algısını güçlendirdiği iddia edildi.
“Liyakat değil sadakat” eleştirisi
HABER-SEN, kurum içi görevlendirmeler ve yönetici atamalarına ilişkin de eleştirilerini sertleştirdi. Açıklamada; başmüdürlük, müdür yardımcılığı ve vekâleten yürütülen görevlerde liyakat yerine sendikal aidiyetin belirleyici olduğu öne sürülerek, bunun çalışma barışını bozduğu belirtildi. Sendika, ekonomik koşulların ağırlaştığı bir dönemde kurum başarılarının veya yapılacak düzenlemelerin “sendikal reklam” malzemesi haline getirilmesinin PTT’nin kurumsal kimliğiyle uyuşmadığını savundu.
Sendika açıklamasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da açık çağrı yapıldı. Kamu kurumlarında etik dışı ve ayrımcılık niteliği taşıdığı ileri sürülen uygulamaların izlenmesi ve gerekli müdahalenin yapılması istenen açıklamada, “bir kamu kurumu bir sendikanın arka bahçesi gibi yönetilemez” ifadesine yer verildi.
Sendika, PTT yönetimine ve ilgili kurumlara iletilmek üzere üç ana başlıkta taleplerini sıraladı:
HABER-SEN, PTT Genel Müdürlüğü’nün çalışanları ilgilendiren süreçleri “gizli kapılar ardında” değil; kurumun resmi web sitesi ve resmi iletişim kanalları üzerinden, tüm personele aynı anda ve açık biçimde duyurması gerektiğini belirtti. Açıklamada, 399 sayılı KHK kapsamındaki personelin geçişi ve yöntemine ilişkin bir taslak çalışma varsa bunun gecikmeden kamuoyuyla paylaşılması istendi. Sendika, belirsizliğin çalışanlar üzerindeki baskıyı büyüttüğünü savundu.
Eşitlik ilkesinin gözetilmesi
Sendika, PTT üst yönetiminin “sendikal kayırmacılık” izlenimi doğuran tutumlardan uzak durması gerektiğini ifade ederek, tüm çalışanların hak ve refahını önceleyen adil bir yönetim anlayışının bizzat Genel Müdürlük düzeyinde gösterilmesi çağrısında bulundu.





