Ailesinde prostat kanseri öyküsü olan 40 yaş üstündeki erkeklerin dikkatli olması gerektiğini belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Hüseyin Tavukçu, prostat kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını söyledi. Tavukçu, 40 yaşını geçmiş tüm erkeklerin PSA kan tahlili ve prostat muayenesi yaptırması gerektiğini vurguladı.

Prostat kanseri nedir ve nasıl teşhis edilir?

Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Prostat, erkeklerde idrar kesesinin altında bulunan ve idrar yolunu çevreleyen bir salgı bezidir. Prostat kanseri, prostat bezinin hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde bölünmesi ve büyümesi sonucu oluşur.

Prostat kanserinin erken evrelerinde genellikle belirti vermez. Ancak ilerleyen evrelerde idrar yapmada zorluk, idrar kesesinde tam boşalma hissi, idrarda kan, sık idrara çıkma, bel, kalça ve omurga ağrısı gibi belirtiler görülebilir.

Prostat kanserinin teşhisi için PSA kan tahlili ve prostat muayenesi yapılması gerektiğini belirten Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Üroloji Bölümünden Doç. Dr. Hasan Hüseyin Tavukçu, şunları söyledi:

“PSA, prostat spesifik antijen anlamına gelir. Prostat bezinin salgıladığı bir proteindir. PSA kan tahlili, prostat kanseri riskini değerlendirmek için kullanılır. PSA seviyesi yüksek olanlarda prostat kanseri riski daha fazladır. Ancak PSA seviyesi yüksek olan herkes prostat kanseri olmayabilir. PSA seviyesini etkileyen başka faktörler de vardır. Örneğin, prostat iltihabı, prostat büyümesi, idrar yolu enfeksiyonu, prostat muayenesi, idrar sondası, cinsel ilişki gibi durumlar da PSA seviyesini yükseltebilir. Bu nedenle, PSA kan tahlilinin yüksek çıkması durumunda tahlilin mutlaka tekrarlanması gerektiğini vurguluyoruz.”

Prostat muayenesinin ise, doktorun parmağını makata sokarak prostat bezinin boyutunu, şeklini ve kıvamını hissetmesi şeklinde yapıldığını anlatan Tavukçu, “Prostat muayenesinde, prostat bezinin sert, düzensiz veya düzgün olmayan bir yüzeyi varsa, prostat kanseri şüphesi oluşur. Prostat muayenesi, PSA kan tahlili ile birlikte yapılmalıdır. Çünkü, PSA kan tahlili normal olsa bile, prostat muayenesinde anormal bulgu olabilir” dedi.

Prostat kanserinin tedavisi nasıl yapılır?

Prostat kanserinin tedavisinde, hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kanserin evresi, PSA seviyesi, Gleason skoru gibi faktörlerin dikkate alındığını belirten Tavukçu, prostat kanserinin tedavisinde şu yöntemlerin kullanıldığını anlattı:

“Prostat kanserinin tedavisinde, aktif izlem, cerrahi, radyoterapi, hormonoterapi, kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemler kullanılabilir. Aktif izlem, prostat kanseri yavaş ilerleyen ve belirti vermeyen hastalarda, tedavinin ertelenmesi ve hastanın düzenli olarak takip edilmesi anlamına gelir. Cerrahi, prostat bezinin tamamen alınması işlemidir. Radyoterapi, prostat bezine yüksek enerjili ışınlar verilerek kanser hücrelerinin öldürülmesidir. Hormonoterapi, prostat kanserinin büyümesini sağlayan erkeklik hormonunun (testosteron) baskılanmasıdır. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümesini durdurmak için ilaç kullanılmasıdır. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı savaşmasını sağlamak için ilaç kullanılmasıdır.”

Fikri hakları Türkiye’ye ait ve Sağlık Bakanlığı’ndan onay alan ilk ilaç geliştirildi Fikri hakları Türkiye’ye ait ve Sağlık Bakanlığı’ndan onay alan ilk ilaç geliştirildi

Prostat kanserinden korunmak için neler yapılmalı?

Prostat kanserinden korunmak için, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma, stresten uzak durma gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılması gerektiğini söyleyen Tavukçu, şu tavsiyelerde bulundu:

“Prostat kanserinden korunmak için, bol bol sebze, meyve, kuruyemiş, balık, zeytinyağı gibi besinler tüketilmeli, kırmızı et, yağlı ve işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler, fast food gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Düzenli egzersiz yapmak, hem kilo kontrolü hem de bağışıklık sistemi için faydalıdır. Sigara ve alkol tüketimi, prostat kanseri riskini artıran faktörlerdir. Bu nedenle, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Stres, vücudun hormon dengesini bozarak kanser riskini artırabilir. Bu nedenle, stresten uzak durmak, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri gibi yöntemlerle stresi azaltmak önemlidir.”

Tavukçu, ayrıca, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan 40 yaş üstündeki erkeklerin, prostat kanserine karşı daha dikkatli olması gerektiğini, yılda bir kez PSA kan tahlili ve prostat muayenesi yaptırması gerektiğini hatırlattı.

Kaynak: AA