İZMİR Ticaret Odası'nın (İZTO) meclis toplantısına katılan CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Körfez projesine olumlu bakmadığını söyledi. Soyer, bu projenin İzmir'in ulaşım master planında yer almadığını ve 2030'a kadar da böyle bir projeye ihtiyaç olmadığını belirterek, "Ayrıca karşısında Kuş Cenneti var. Coğrafyanın en büyük nimeti flamingoların yok olması demek” diye konuştu.

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası'nın meclis toplantısına konuk oldu. Burada projelerine dair bilgi veren Tunç Soyer, meslek odaları ile Büyükşehir Belediyesi'nin bağlarını güçlendireceğine vurgu yaptı. Soyer, seçilmesi halinde nisan mayıs aylarında İZTO bünyesindeki 79 meslek komitesini, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilgili bürokratları ve İzmir Ticaret Odası'nın ilgili çalışanlarıyla birlikte toplantı dizisine davet edeceğini belirterek, “70 meslek komitesinin tamamıyla bizzat oturup konuşmak istiyorum. Bizzat onların taleplerini dinlemek istiyorum. Ondan sonrasında bir irtibat masasını kuracağız. Ve o masa düzenli iletişim içinde kalacak. Her ay belirleyeceğimiz gün ve saatte rutin buluşma zemini oluşturmak istiyorum. İzmir'de meslek komitelerinin son derece önemli olduğunu biliyorum” diye konuştu. Mahmut Özgener'in İZTO'yu olağanüstü şekilde temsil ettiğini kaydeden Soyer, “Ankara'da oda adına ne alması gerekiyorsa alıp geliyor ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ile arasında kopukluk olmuş. Bunun kendisinden kaynaklanmadığını biliyoruz ama kurumsal bir iletişimsizlik olmuş. Belediye ile ilişkilerde belediyeden, hükümet kurumlarından talep edecektir ve belediye de, kurumlar da gereğini yapmaya çalışacak” dedi.

'Takdiri ilahi değil, takdiri idari'

İzmir'in tarihte Akdeniz çanağının ticaret hacmini tek başına yapan bir kent olduğunu, daha sonra kentin bazı damarlarının tıkandığını ve kan kaybı yaşanmaya başladığını savunan Tunç Soyer, şunları söyledi: "Şimdi o damarları açmanın, gerekiyorsa anjiyo, gerekiyorsa kalp masajının şimdi vakti. Güneş, iklim, bereketli topraklar, berrak deniz, kadim kültür… Hepsi İzmir'de duruyor. Aslında hikayeyi başka bir yere büyütmek, zenginleştirmek mümkün. Ben bu nedenle siyaset yapıyorum. Bu coğrafyanın potansiyellerinin bize başka bir hayat seviyesi vereceğine inanıyorum ve bunun mümkün olduğunu biliyorum. Yaşadığımız hikayenin bir takdiri ilahi değil takdiri idari olduğunu düşünüyorum. Eğer İzmir demokrasiye sık sıkıya sarılırsa ve bu kaynakları büyütme konusunda aynı aşkı, vizyonu, paylaşıp kol kola girerse bunun önünde engel yok. Tek engel ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı anlayışa teslim olmak bir İzmir ideoloji, İzmir menfaatleri etrafında olmak yetecektir. Omuz omuza dayanışma içinde olmayı başarırsak bu mümkün.”

'Gerekirse Fuar İzmir'i özelleştireceğiz'

Dünyanın hiçbir metropolünde flamingo üremediğini, burada ürüyorsa, bunun da İzmir'de denizin temiz olduğu anlamına geldiğini kaydeden Tunç Soyer, “Bunu dünyaya anlatmıyorsak büyük hata yapıyoruz. Biz bunu ekmeğe dönüştüremiyorsak bu ya cehalettir ya hıyanettir. Buna sessiz kalamayız. Kentin turizmdeki payını, tarımdaki payını artırmak zorundayız” ifadelerine yer verdi. Konuşmasında, Fuar İzmir'in yanına kongre merkezi yapacaklarını ve bu merkezin uluslararası bir proje yarışmasıyla projelendirileceğini de açıklayan Tunç Soyer, İzmir'e anıtsal yapı kazandırmak istediklerini aktardı. Soyer, “Fuar İzmir'de yapageldiğimiz fuarlar var ama orada bir ay boş geçmemeli. Buna tahammülümüz yok. Fuar İzmir, senenin en az 11 ayı mutlaka yaşamak zorunda. Örneğin süs bitkileri peyzaj fuarını neden yapmayalım? Yapacağız. Birçok sektörle ilgili fuar yapacağız. Gerekirse özelleştireceğiz, profesyonellerden hizmet alacağız; ne gerekiyorsa yapacağız ama 11 ay fuar yaşayacak. Biri Alaçatı, biri Foça'da olmak üzere en az iki tane kongre merkezi yapacağız. Bu ilçelerimizde turizm 6 ay ile sınırlı. Onun dışında dükkanlar kapatılıyor ve herkes bekliyor. Bunu yaşatmamız lazım. Böyle kentte sağlık turizmini başarmak zorundayız. Bu sadece tıp turizm değildir. Sağlık turizmi, iyi yaşam hali demektir. Bunun turizmini yapacağız. Biz zeytinyağının farkındalığını artırmak zorundayız” dedi.

Kemeraltı'nda tekerlekli sandalye ile tur

Tunç Soyer, Expo'ya tekrar aday olacaklarını bir kez daha yineledi. İzmir'in aynı zamanda Avrupa'nın kültür başkenti, Avrupa'nın gençlik başkenti olacağını söyleyen Soyer, uluslararası spor organizasyonlarının tamamına talip olacaklarını söyledi. Kemeraltı'nın dünyanın en büyük, en güzel, en eski açık hava alışveriş merkezi olduğunu belirten Soyer, “Kemeraltı'nda su baskınına, yamuk yumuk asfalta asla tahammülümüz yok. Bunları ivedilikle düzelteceğiz. Kemeraltı'nı yükseltirsek İzmir'i yükseltiriz. Kemeraltı'na elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Eski elektrik fabrikasını satın alacağız. Orayı bir vaha yapacağız. İstanbul'da sinema endüstrisi tıkandı. Biz de belediye olarak çare üretirsek o endüstriyi buraya çekeceğiz. Müzik endüstrisi de aynı şekilde. Orada bir sinema, müzik endüstrisinin konumlandığını hayal edin” dedi. Soyer ayrıca, İkiçeşmelik semtindeki tarihi bölgeyi tam anlamıyla ortaya çıkarabilmek için buradaki 'spotçu'larla ilgili düzenleme yapacaklarını ifade ederek, “AVM'lerle ilgili tercihim çok net. Eğer bu mümkünse şehir dışında. Şehir içinde esnafa sahip çıkacağız, nefes aldıracağız” dedi.

Tunç Soyer, konuşmasında tekerlekli sandalyeye binerek Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda dolaşacaklarını da belirterek, şöyle dedi: 'Benim bir asistanım var, (Nur Özgül) 10 yıldır birlikte çalışıyoruz. Kendisi tekerlekli sandalye kullanıyor. 9 Mart sabah 10.00'da tekerlekli sandalyeyle Kemeraltı'na gidip göreceğiz hanyayı Konya'yı. Nereye gidiyoruz, nerede çukur varmış, beraber göreceğiz. Maksat şov yapmak değil, gerçekten oradaki vatandaşlarımızın ne tür sıkıntılarla karşılaştığını yerinde görmek, farkındalığı artırmak. Herkesin bunu görmesini istiyorum.”

'Körfez Projesi'ne gerek yok'

İzmir'de tartışma konusu olan Körfez projesine olumlu bakmadığını söyleyen Soyer, bu projenin İzmir'in ulaşım master planında yer almadığını ve 2030'a kadar da böyle bir projeye ihtiyaç olmadığını savunarak, "Ayrıca karşısında Kuş Cenneti var. Coğrafyanın en büyük nimeti flamingoların yok olması demek” diye konuştu.
Daha sonra meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Tunç Soyer, belediye hizmetlerindeki bürokratik engellere ilişkin soruya, “İzmir Büyükşehir Belediyesi çok talihsizdi. 400 yılla yargılanıyorsanız önünüze gelene imza atmaktan çekinirsiniz. Bu bütün Büyükşehir makinesini zora sokan ve tüm İzmir'e yansıyan bir şey oldu. Şimdi başka bir şey başlatacağız. İzmirlilere hizmet etme aşkını canlandıracağız. Bütün çalışan arkadaşlarım bilecek ki bu kentin değerini büyüten bir şey yapıyor olacaklar. Bürokrasideki tıkanıklık bu ruh haliyle çok ilgilidir. Bürokratik engelden çok manevi bir ruh halinden bahsediyoruz. Asıl çözülmesi gereken budur” yanıtını verdi.

'Ülkücülerden de oy alacağım'

Tunç Soyer, bir meclis üyesinin “Ülkücülerden oy alacağınızı düşünüyor musunuz ?” sorusuna da şu yanıtı verdi: "Mutlaka düşünüyorum. 2014 yılında yerel seçime girdik, Seferihisar'a başkan seçildim, 10 CHP, 5 AK Parti meclis üyesi var MHP yok. Biliyorum ki Seferihisar'da yüzde 15-20 arası MHP'nin her zaman oyu vardır. Seçim bitince ilçe başkanı ve yönetim kurulunu davet ettim. 'Bu şehirde sabit oya sahipsiniz ama seçim böyle tecelli etti, mecliste temsil edilmiyorsunuz. Bu doğru değil. Gelin her ay sizle de grup toplantısı yapalım' dedim. Biz 5 yıldır MHP ilçe yönetimi ile grup toplantısı yapıyoruz. Mesele o mecliste temsil edilmeyen kim varsa bunun yapılması. Bu İYİ Parti de olabilirdi. Yerelde siyaset, merkezin yürüttüğü ayrışmalara düştüğü anda kente zarar veriyor. Benim bütün anlatmaya çalıştığım şey budur. Kutuplaştırıcı siyaset diline teslim olmayacağız.” Soyer, Kültürpark için de, “Kültürpark'ın kültürünü geri getireceğiz. Festivallerle yaşayacak. İzmirli o fuara akacak. Orada güzel vakit geçirecek” dedi.
 

Kaynak: dha