İzmir'de AK Parti, MHP ve CHP'nin belli bir tabanı olduğuna dikkat çeken Nasır, "Ama bunun dışında bir de entelektüel analiz yapan bir kitle var. Bunlar yüzde 15 - 20 civarında. İzmir'in kaderini belirleyen onlar. Onların değerlendirmeleri çok önemli. Gelin İzmir'in kimliğini birlikte parlatalım. Vakit İzmir vakti. İzmir'in kaybedecek vakti yok. İnşallah hem yerel, hem merkezi hükümet arasında köprü vazifesi göreceğiz. Burada önemli olan kazananın İzmir olması" diye konuştu.
"İŞİMİZ ÇOK FAZLA"
Başbakan Yıldırım'ın 2011 seçimleri öncesi İzmir milletvekili olarak kent için yapmayı taahhüt ettiği 35 proje olduğunu hatırlatan Nasır, "35 projeden 10 tanesi hayata geçti. Sabuncubeli Tüneli de bunlardan birisi. Diğerleri ise devam ediyor. Bunlar devasa, büyük projeler. Örnek verecek olursak tüp geçit projesi var. Sayın Cumhurbaşkanımız seçim bildirgesini açıklarken de ifade etti. Bu projenin hayata geçirilmesine kentte tepki gösterenler oldu, Konak tünelinde olduğu gibi dava açanlar oldu. Ben Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı olarak gazetelere kendim ilanlar verip projeyi desteklediğimizi ilan ettik. Çünkü hükümet 'İzmir isterse yaparız. İstemezse yapmayız' diyor. Ama ortada bir gerçek var. Bu proje kentteki hava kirliliği, trafikte yaşanan zaman kayıpları, ekonomiye katkısı ve trafik sorununun çözümü açısından çok büyük bir avantaj sağlayacak. Burada devlet üzerine düşeni yapıyor. Tamam mı? Hayır, devam diyoruz. Çünkü İzmir'e daha yapılacak çok şeyler var. Biz de işte bu yapılabilecek çok şeylerin yapılabilmesi için Allah'ın izniyle elimizden gelen çabayı göstereceğiz" ifadesini kullandı.
“SORUNLARI BİLİYORUM”
İzmir'in sorunlarını gayet iyi bildiğini hatırlatan Necip Nasır, sözlerine şöyle devam etti: "Hem iş dünyasının hem İzmir'in fiziki sosyal sorunlarını sahada olan biri olarak iyi biliyorum. Bu anlamda sorunların çözümü ile ilgili böyle bir yapı oluşturacağız. Hatta bunun ilk başlangıcını İTO'da yaptık. Orada bir masa oluşturduk. O masaya gelecek olan işadamının sorunları İTO'nun teknokrat ve bürokratları tarafından önce dinlenecek, sonra hastalık neyse teşhisi konulacak. Ardından da çözüm önerileri oluşturulacak. Biz de sorunun kaynağını ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Ben 9 yaşından beri, 51 yıldır İzmir'de yapmadık iş kalmayan bir kişiyim. İşportacılıktan bakkallığa, manifaturacılıktan şoförlüğe, inşaatçılığından müteahhitliğine, hastane sahipliğine kadar her işi yaptım. Allah nasip eder ülkemize ve kentimize hizmet etme fırsatı bulur; mecliste faydalı işlere vesile oluruz"
