CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye genelinde 40 radyodan ortak yayımlanan "Bizim Stüdyo" programına katıldı. 

Seçim sürecine ilişkin gözlemleri sorulan Kılıçdaroğlu, vatandaşların muhtar, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı adaylarına ve projelerine bakarak seçim yapacağını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "Biz hep böyle baktık, ama Cumhur İttifakı 'bir beka sorunu olduğunu, bir genel seçim atmosferi içinde Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli olduğunu' ifade etti. Bir gerilimli havada başladı ama vatandaş buna pek fazla prim vermedi. Benim gördüğüm bu. Vatandaş kendisiyle muhatap olan kişiyi görüyor." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da, Mansur Yavaş'ın Ankara'da büyükşehir belediye başkanı olması, Çorum'da, Erzincan'da CHP'li bir belediye başkanı olması Türkiye'de nasıl bir beka sorununa yol açabilir? Neden böyle bir propagandaya başvuruyor Cumhur İttifakı?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Korku üzerinden vatandaşın kafasında endişe yaratıp, endişeyle oy devşirmek istiyorlar. Söyleyecekleri fazla bir şey yok. 'İşsizlik sorununu çözdük.' deseler, 17 yıldır çözemediler, tam tersine işsiz sayısı arttı. 'Pahalılık sorunu çözdük.' deseler, bütün mutfaklarda yangın var, hangi pahalılığı çözdüler? Çözemediler. 'Türk Lirası itibar kazandı.' deseler, dünyada en büyük değer kaybına uğrayan para Türk Lirası. Esnaf halinden memnun değil, çiftçi perişan vaziyette. Ekonominin genel gidişi parlak değil. Son 1 yılda 1 milyon 11 bin kişi işinden oldu. 1 milyon üzerinde insan prim ödeme gün sayılarını doldurdu, emekli olmak istiyor ama emekli olamıyorlar. Toplumun her tarafında ciddi sorun var. Bu sorunlara nasıl çözüm üreteceklerini anlatamıyorlar çünkü ufukları doldu, ne diyecekler? O zaman öyle bir şey yapalım ki 'Türkiye'nin beka sorunu var, Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya. Türkiye var olabilir veya yok olabilir. Yok olmasın diye bize oy verin.' Türkiye niye yok olsun? Türkiye, bölgesinin en güçlü, en dinamik ülkelerinden birisi. Muhtar seçiminin beka sorunuyla ne ilgisi var? Ekrem Bey, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı oldu, beka sorunu mu olacak? İstanbul'un sorunlarına bakacak, çözüm üretecek. Herkes bir ucundan tutuyor kendi kentiyle ilgili sorunlara nasıl çözüm üretir bunu anlatıyor. Ortada bir beka sorunu yok. Bir beka sorunu olarak adlandırılıyorsa, koltuktan kaynaklanan beka sorunu var. 'Biz koltuğumuzdan olur muyuz? Düşük oy alırsak gider miyiz?' böyle bir telaş içindeler."

"Türkiye'nin iki penceresi var"

Türkiye'nin beka değil, yönetememe sorunu olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Türkiye şu anda iki ayrı penceresi olan bir ülke. Bir pencerede saray sosyetesi ve çevresi var. Bunların her şeyi çok iyi, hiç kimsenin işsizlik, açlık, yoksulluk, gelecek sorunu yok, mal varlıkları, imkanlar her şey var. Diyelim ki birisi milletvekiliydi, işsiz kaldı hemen bir yere büyükelçi veya bakan yardımcısı veya bir kuruluşa üst düzey yönetici olarak tayin ediliyor. Sorun burada yok. Sorun, ikinci pencerede yani halkın penceresinde var. Burada işsizlik var, yüz binlerce çocuk yatağa aç giriyor, evladına harçlık veremeyecek bir baba var, işsizlik yüzünden gelip TBMM duvarının dibinde kendisini yakan baba var. Bu sorunları gören var mı? Saraydan bakıldığında bu sorunlar görünmüyor zaten. Saray mutfağına bakıyor, saray mutfağında her şey var. O zaman 'Türkiye'nin herkesin evinde barkında bunlar var.' Bir süre sonra saraydan şu ses çıkarsa kimse şaşırmasın, 'Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler.' bunu söyleyebilirler. Onlar pastayla, ejder meyveleriyle huzur içinde yaşayıp gidiyorlar, halkın dramını, çektiği derdi bilmiyorlar."

"17 Yılın sonunda patates kuyruğu"

Kılıçdaroğlu, "Krizin seçim sonuçları üzerinde etkisi olacak mı?" sorusu üzerine, "Vatandaş '17 yıldır oy veriyorum. 17 yıldır vergi istedin verdim, özelleştirme yaptın 70 milyar dolarlık, devleti 500 milyar dolar borçlandırdın, 17 yılın sonunda beni niye soğan, patates kuyruğuna soktun? diye soruyor." dedi.

Yunanistan'dan 2018'de 115 milyon dolarlık pamuk, 28 milyon dolarlık buğday, 13 milyon dolarlık tütün ithal edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bunu vatandaş sorgulayacak. Bu seçimlerin en temel özelliği vatandaşın vicdanına sorarak, sandığa gidip oy kullanmasıdır. Ne oldu da bu memleket bu hale geldi? Düne kadar pamuk, buğday, tütün ihraç ederdik, ne oldu da bu konuma geldik? Bugün fabrika satıyoruz, pamuk, buğday, tütün ithal ediyoruz. Nasıl oldu da işler tersine döndü? Nedeni şu: Türkiye'yi yönetmiyorlar, varlıkları erittiler, artık elde avuçta bir şey kalmadı. Şimdi 'Türkiye'nin beka sorunu var.' diye ortaya çıkmışlar, konuşuyorlar. Beka sorunu varsa, senin koltuk derdin var, vatandaşın beka sorunu falan yok." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından dikkat çeken diğer bölümler şöyle:  

"Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bana açtığı tazminat davalarından sadece 1'i, Anayasa Mahkemesine süresinde başvurmadığım için reddedildi. Söz konusu davayı da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürdüm. Davalar 3 mahkemeye düştü, bunların hakimini değiştirdiler, yerine birer tane yandaş hakimlerini getirdiler. Onlar delil toplamadan tazminata mahkum ettiler, sırf beni zor durumda bırakmak için. Niye zor durumda olayım? Ben bu davaların tamamını kazanacağım, hepsini de geri alacağım zaten. Ben söylediğim her şeyde haklıyım. Elimde bilgi, belge olmadan ben niye konuşayım? Elime aldığım belgeyi doğrularım, kaynağına ulaşırım, sonra açıkladım. Yaptığımız her şey doğru, hiçbir tereddüdüm yok, o davaları kazanacağız."

"Antalya'da bir grup üretici tarım ürününü yoksulara dağıtılması için bedava verdi. Bedava verilen bu ürünler, İstanbul'da fakir fukaraya parayla satıldı. İnsanda biraz vicdan olur."

"Vatandaş elini vicdanına koyacak ve gidecek CHP'li belediyelere oylarını verecek. Ayrıca AK Parti'nin reklam filmlerinin tamamı CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde çekiliyor. Niçin? Demek ki oralarda güzellik var." 

"Ekonomik gidişat iyi değil, freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı iniliyor. Çözüm var mı? Evet var. Geçen yıl 13 maddelik bir çözüm sundum. Ağır suçlamalarla karşı karşıya kaldım. Kriz var ve bu politikalarla bu krizden çıkılamaz."

"Vatandaşlardan şunu istiyorum; sevgili vatandaşlar, sadığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre oyunuzu verin. Huzurlu bir kent, doğası, yeşili olan bir kent arzu ediyoruz. En büyük arzumuz bu ülkeye huzuru ve barışı getirmek."