Teknofest'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada "Teknolojinin pazarı değil üreticisi olmak istiyoruz" dedi. 6-7 Ekim olaylarına da değinen Erdoğan, "Bu ülkede katil aranıyorsa bunlar parlamentoya kadar sızmış olanlar" ifadelerini kullandı.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin milli teknoloji hamlesinin simgesi haline gelen bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen T3 Vakfı başka olmak üzere tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Teknofest'e ilginin bu yıl katlanarak arttığını görüyorum.

Bu etkinliin ülkemizin en önemli markalarından biri haline geleceğine inanıyorum. Bu işin planlaması, içeriği ve tüm katılımcılara ulaşması aylarca süren bir planlama ile gerçekleşti. 

Geçtiğimiz sene Teknofest'te bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğimizi başlatmıştık. Dünyanın heryerindeki bilim insanlarımızı yurda davet etmiştim. Çağrıyı açtığımız ilk günden itibaren müthiç bir taleple karşılaştık. Türk ve yabancı akademisyenler bize başvurdu. Çalışmalarımızı Türkiye'de sürdürmek istiyoruz dediler. 

17 sene boyunca bilim ve teknolojiye yaptığımız altyapı yatırımlarıyla güçlü bir ekosistem inşa ettik. Ülkemize gelen üst düzey araştırmacılar bu denli zengin araştırma ortamında bilimsel araştırma yapıp gençlerimize örnek olacaklar. 

Yoğun ilgiyle karşılaştığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımıza önümüzde dönemde de devam edeceğiz. Benzer bir programı yuriçi içinde gerçekleştireceğiz. Teknolojinin pazarı değil üreticisi olmak istiyoruz. Bu yola bunun için çıktık. Pazar değil üretici olmak... Bu aşkla yürüyoruz.

"500 bini aştı, hedef bir milyon"

Salı gününden bu yana Teknofest'e gelenlerin sayısı 500 bini aşmış vaziyette. Geçen yılı aştı. Bugün ve yarınla birlikte hedef bir milyona ulaşmak. Bu millet kendine yetecek.

Geçtiğimiz yılki Teknofest'in açılışında ifade etmiştim. Her şey hayal ile başlar. Hayal ile inanç birleşince başarı ortaya çıkar. Bize giydirilen 3-5 beden küçük gömlekle yaşamamızı istediler. 

Büyümenin ve teknolojinin büyümesini sağladık. Geri kalmışlık zincirlerini birer birer parçaladık. Bu mücadele kolay geçmedi. Yeri geldi partimizi kapatmaya çalıştılar sokakları karıştırmak için uğraştılar, darbe yapmaya çalıştılar. Biz milletimizle birlikte bu saldırıların hepsini birer birer boşa çıkarmayı başardı. Maruz kaldığımız tüm saldırılara rağmen hala güçlü ekonomimiz var. Demokrasimizi hep dimdik ayakta tuttuk. 

Türkiye az gelişmişlik rolünü kabul etseydi şu anda yaşadığımız sıkıntıların çoğu gündemimizde olmayacaktı. Devlet olmak büyük saldırılarla mücadele etmeyi gerektirir. Bu millet tarihin hiçbir döneminde zillet içinde yaşamayı kabul etmemiştir ve etmeyecektir. Biz de milletimizin bu hasetini bildiğimiz için hiçbir mücadeleden geri durmadık. 


"Bu işin takipçisiyiz"

Bugün Diyarbakır'da evlatları dağa kaçırılan analar dimdik duruyorsa bunun bir sebebi var. Ölümden kormuyorlar, üzerine üzerine gidiyorlar, 'Evlatlarımız gelene kadar buradan ayrılmayacağız' diyorlar. Kandil'e de sesleniyorum. Bu terör örgütlerin önünde, arkasında olanlara, onlara siyasi destek olanlara da sesleniyorum. Bu ülkede katil aranıyorsa bunların adresini aramaya gerek yok. Bunlar, parlamentoya kadar sızmışlar.

Sokağa insanları çağırıp ondan sonra Diyarbakır'da 53 evladımızı öldürenleri bu millet unutmuyor ve unutmayacaktır da. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz, takipçisi olacağız. Bunları bırakamayız. Eğer biz bırakırsak ebedi alemde şehitlerimiz bize bunun hesabını sorar. Bu topraklar rastgele topraklar değil.

ABD ziyareti

Bugün BM Genel Kurul toplantıları için Amerika'ya hareket edeceğiz. Ülkemizdeki, bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmelere dair ne düşünüyorsak ne inanıyorsak ne yapmak istiyorsak hepsini de tüm devletlerin temsilcilerinin önünde açıkça ifade edeceğiz. Gizli, saklı değil, açık ve net. Devlet başkanlarıyla liderlerle yapacağımız ikili görüşmelerde de yine kendilerine bunları açık ve net olarak anlatacağız.

Biz Batı'nı ilmini alacağız. Bunu kendimize amaç edineceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."