Suç örgütü lideri Sedat Peker, sosyal medya hesaplarında paylaştığı videolarda eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a yönelik bir dizi iddiayı gündeme getirmiş ve Bodrum Yalıkavak’ta yer alan marinaya ‘çökmek’le suçlamıştı.

Mehmet Ağar, önceki gün Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, “Beni gündeme getirmelerinin asıl nedeni de bizi buradan uzaklaştırmak. Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mehmet Ağar’ın bu açıklamaları için “Bu süreçte ‘belki dil sürçmesidir’ diye hâlâ tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine firsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil” dedi.

Sürç-i lisan söz konusu

Ağar. Soylu’nun bu açıklamalarına bugün Sözcü TV yayınında cevap verdi. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın Soylu’nun sözlerini hatırlatması üzerine Ağar şunları söyledi:

“Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından ve sinirliliğinden burada bir sürç-i lisan söz konusu.

Bugün görev yapan emniyet teşkilatı mensubu arkadaşlarımız çok nadide çok değerli arkadaşlarımız. Bizim zamanında daha rütbelerde çok başarılı görevleri yapıyorlardı.

Bugün Türkiye organize suç örgütlerine nefes aldırmıyorlar, göz açtırmıyorlar. Dolayısıyla benim bu tabiri kullanmam fevkalade yanlıştır.

Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum. Bundan dolayı kalbi olarak özür diliyorum.

Özellikle sayın İçişleri Bakanı gerçekten çok takdirler kendisini takip ediyorum. Gerek terörle mücadelede gerek organize suçlarla mücadelede gerek teşkilata verdiği güven dolayısıyla fevkalade başarılı görev sürecini devam ettiriyor. Allah da uzun yıllar devam ettirsin.

Devlet her konuda terör konusunda olsun organize suçlar konusunda uzun her yerde vaziyete hakim. Mutlak şekilde adalet ve hukukun tesisi yönünde son derece gayretli.

Saygı Bey haber namusu olan bir gazeteci

O kızgınlıkla herhalde ağzınızdan o anda çıkan bir söz oldu ertesi gün gazetede çıktıktan sonra rahatsız oldum ben.

Saygı Bey’i de aradım. Ki kendisine de buradan teşekkür ediyorum haber namusu, kalem namusu olan bir gazeteci ve bu konuyu da uygun bir şekilde aktardı.

Ama buradaki sözüm dolayısıyla bütün meslektaşlarımdan kalben özür diliyorum. Onların başarılarını alkışlıyorum geleceklere daha büyük başarılar elde edeceklerini olan inancımı ifade ediyorum.

Hatamı kabul ediyorum

Sayın bakanım liderliğinde öncülüğünde emniyet genel müdürü ile büyük bir ayda emniyet müdürleri de en küçük öperek kadar cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek,  hele benim, için asla söz konusu olamaz. Dolayısıyla işte insan kadar tecrübeli de olsa kızgınlıkla sinirle bazen hata yapıyor. Hatam budur, benim kabul ediyorum.” (Sözcü)