Cumhuriyet Halk Partisi Çevre Komisyonu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat komisyon toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Beş yıl boşa geçmiş!

Çevre Komisyonu’nun etkin çalıştırılmadığı eleştirisinde bulunan Polat, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak ‘toplanalım!’ deyince Komisyon Paris İklim Sözleşmesi'yle ilgili toplandı. Çevre konusunun siyaset üstü olması gerektiğini belirten Polat, “Siyaset üstü olması gereken bir konu tam da Cumhurbaşkanının yani sizin Genel Başkanınızın söylemi olmadan beş yıldır bekletiliyor ve Meclise getirilmiyor eğer bunu siyaset üstü görmüş olsaydık şimdiye kadar Meclis’e gelirdi. Beş yıldır bekliyor, bekletilmeden hayata geçirilmiş olsaydı eğer birtakım önlemler alabilirdik; yangınlarla ilgili, sel felaketleriyle ilgili ciddi önlemler alabilirdik” dedi.

İcraat yok!

Paris İklim Sözleşmesi çerçevesinde atılması gereken adımları sıralayan Polat, “Sera gazı salınımında 16'ncı sırada bir ülkeyiz. Ulusal katkı beyannamemizi güncellemek ve gerçekçi hâle getirmek zorundayız.  Kömürle çalışan -kömürden çıkışla ilgili- santrallerle ilgili düzenlemeler konusunda yenilerine izin vermememiz gerekiyor. Burada adil dönüşümü sağlamamız yani işçi haklarını gözeterek kömürden çıkışı sağlamak zorundayız. Yeni santrallerin yapımını engelleyip eski santralleri de güncellemek zorundayız. Önümüzde duran anlaşma basit bir anlaşma değil; çocuklarımızın, gezegenimizin geleceğini ilgilendiren bir anlaşma. Bakan Yardımcımız ‘Bilgi var, birikim var, veri var.’ diyor ama icraat yok!” diye sözlerini sürdürdü.

Artık tüketici bilinçli

Sözleşmenin ticari boyutları olduğuna da dikkat çeken Polat, “Avrupa Yeşil Mutabakatı'yla birlikte bir de Avrupa'ya girişte ihracat mallarımıza uygulanacak uluslararası ticaretteki vergilerde bir şeye dikkat etmek gerekiyor; artık, tüketici bilinçli. Tüketici, üretilen ülkenin insanlarının koşullarına, çevre koşullarına, fabrikanın koşullarına, çalıştırdığı işçiye, insana, kadın çalışanına kadar gelip, denetleyip o ülkelerde belli kriterlere göre alım yapıyor. Burada sadece vergi ödeyerek mallarımızı oraya sokamama durumunda da kalabiliriz, Yeşil Mutabakatı gerçekleştiremezsek tüketiciler bizde üretilmiş bir malı almamayı tercih edebilir, buna da hazırlıklı olmalıyız” dedi.  

Başka bakış açısı şart!

Polat ayrıca “Gezegenin geleceği ile ilgili adımların atılması gereken bir çağı yaşıyoruz. İklim kriziyle beraber hepimizin hayatı tehdit altında, ülkemizin başka bir bakış açısıyla çevre sorunlarına bakması gerekiyor. Mesela, nükleer enerjiye geçerken, enerji santrallerinin yapımında, orman alanlarının imara açılması ya da orman alanlarında madencilik faaliyetlerinde, turizme açılan yerlerde, yeni imar alanlarının açılması gibi konularda gelecek ve çevre bilincinin önder olması gerekiyor. Türkiye eğer bu anlayışla yönetebilirse çevresinde de yani bulunduğu coğrafyaya da çevre konusunda bir duyarlılık sağlayabilir ve insanlığa katkı yapabilir. Umarım paranın dışında, fonların dışında bir anlayışla çevre yönetimi gerçekleştirilir” dedi.