CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Mustafa Ali Balbay İzmir’in en köklü okullarından İzmir Atatürk Lisesi’nin dersliklerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı’na devredilmesini eleştirerek konuyu Meclis gündemine taşıdı.

Balbay Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına vermiş olduğu soru önergesinde, İzmir Atatürk Lisesi’nin dersliklerinin imzalanan “Medeniyet ve Değerler Protokolü” kapsamında, Millî Eğitim Bakanlığı eliyle İslami eğitim adı altında Türkiye Gençlik Vakfı’na tahsis edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek şöyle dedi:

“1888 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan İzmir’in en köklü okullarından İzmir Atatürk Lisesi, Cumhuriyet’in eğitim sistemini kuranları yetiştiren bir bilim yuvasıdır. Bakanlığı buradan uyarıyorum; Atatürk Lisesini karanlık hedeflere alet etmeyin. Atatürk Lisesi’nden elinizi çekin.”

Balbay Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıflara görevlerini devrederek eğitim alanında hiçbir uzmanlığı olmayan bu vakıfların milli eğitim sistemimize ortak edilmesinin eğitim sistemimizi cehalet yuvası haline getireceğini vurgulayarak şöyle dedi:

“FETÖ’nün eğitim sistemine vermiş olduğu zararları hepimiz gördük. Eğer siz Bakanlık olarak milli eğitim sistemini eğitim alanında hiçbir uzmanlığı olmayan kimi AKP’li bu vakıflara ortak ederseniz, bu durum eğitim sisteminde yeni bir yapılanmaya yol açarsa bunun sorumlusu kim olacaktır?”

Balbay son olarak İzmir Atatürk Lisesi öğrencilerinin ve velilerinin bu uygulamadan rahatsızlık duyduğunu, bu faaliyeti devam ettiren vakıf ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın derhal harekete geçip bu uygulamaya bir an önce son vermeye çağırdı.

Balbay’ın Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına vermiş olduğu soru önergesi şöyle:

1. Bakanlığınız ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) arasında imzalanan “Medeniyet ve Değerler Protokolü” kapsamında, Türkiye Gençlik Vakfı’nın İzmir Atatürk Lisesi’nde, İslami eğitim adı altında “ders” faaliyetlerine başlaması ve devlet okulları dersliklerinin bu vakfa tahsis edilmesi laik ve demokratik eğitim sistemimize aykırı değil midir?
2. Türkiye’deki devlet okulları dersliklerinin ne kadarı bu vakfa tahsis edilmiştir? Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu vakıfların dışında protokol imzaladığınız ve anlaşma yaptığınız kaç vakıf veya kuruluş vardır?
3. Bakanlık olarak Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıflara görevlerinizi devrederek eğitim alanında hiçbir uzmanlığı olmayan kimi AKP’li bu vakıfların milli eğitim sistemimize ortak edilmesi eğitim sistemimizi cehalet yuvası haline getirmez mi?
4. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yüksek istişare kurulu üyelerinden biri olduğu bu vakfın İslami eğitim adı altında devlet okullarında hüküm sürmesi ne kadar doğrudur?
5. FETÖ’nün eğitim sistemine vermiş olduğu zararlar ortadayken, Bakanlığınızın bu vakıflara ortak edilmesi Milli Eğitim sisteminde yeni bir yapılanmaya yol açarsa bunun sorumlusu kim olacaktır?
6. Bakanlık olarak İzmir Atatürk Lisesi öğrencilerinin ve velilerinin rahatsızlık duyduğu bu faaliyeti devam ettiren vakıf ile ilgili hangi kararları almayı düşünüyorsunuz?