Başbakan Yıldırım, "Bugüne kadar 4 bin 600 DEAŞ terör elemanı etkisiz hale getirilmiştir. Bugün hiçbir ülke, DEAŞ ile mücadelede Türkiye'nin gösterdiği kararlılığı ne yazık ki gösterememektedir." dedi

Başbakan Binali Yıldırım ;"Türkiye, Rusya Federasyonu ve İran'ın öncülüğünde, bu ülkede ilan edilen ateşkes 30 Aralık 2016'dan beri yürürlükte olup, kalıcı çözüme ulaşılması için yoğun bir diplomasi çalışması ve sahada da terörle mücadele faaliyeti devam etmektedir. Üç ülkenin katılımıyla güçlü ateşkes izleme mekanizması aktif bir şekilde devam ediyor. Ayrıca ilk kez rejim ve muhalefetin aynı masada oturması sağlanmış durumdadır. Bu sayede siyasi çözüme yönelik Cenevre Müzakerelerine geri dönüldüğünü ifade etmek isterim. Ülkemizin DEAŞ ile mücadelede küresel koalisyonun içersinde aktif bir rolü vardır. Geçtiğimiz yıl başlattığımız Fırat Kalkanı harekatı ile 2 bin kilometreden fazla bir alanda DEAŞ'ın bütün faaliyetlerine son verdik ve bu bölgeleri DEAŞ'tan tamamen temizledik. Bugüne kadar Suriye'de 3 bin 800, Irak'ta 800 olmak üzere toplamda 4 bin 600 DEAŞ terör elemanı etkisiz hale getirilmiştir. Bugün hiçbir ülke, DEAŞ ile mücadelede Türkiye'nin gösterdiği kararlılığı ne yazık ki gösterememektedir." dedi.

Başbakan Yıldırım, konferansta yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

"Türkiye, İslam'ın temsili anlamında bir teminat"
Türkiye'yi yakından takip ettiğini söyleyen bir katılımcının, "Sayın Turgut Özal ve Sayın Erbakan dönemini inceledim, şimdi Sayın Erdoğan'ın dönemini de inceliyorum. Türkiye'nin Müslüman alemiyle Müslüman olmayan dünyanın birbirini anlamasını sağlama anlamında nasıl bir rolü olabilir?" sorusuna Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin, bölgede çok belirleyici bir rol oynadığına dikkati çekti.

Türkiye'nin Müslüman bir ülke olduğunu hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Biz bir teminatız aslında. Yani Türkiye, İslam'ın temsili anlamında bir teminat. Türkiye olarak aşırıcılıkların önlenmesi anlamında biz bir güvence olabiliriz. Bölgemizdeki temel problem aşırıcılıklar. Bu yabancı savaşçılar, dünyanın her yerinden kalkıp geliyorlar. Bizim toprağımızdan DEAŞ'a katılmak üzere Suriye ve Irak'a geçiyorlar. Dolayısıyla problem aslında Müslüman ülkelerin içinde değil, görüyoruz ki problem her yerde. Pek çok Avrupalı yabancı terörist savaşçı kalkıp Suriye'ye gitmek istiyor DEAŞ'a katılmak için. Biz onları durduruyoruz, sınır dışı ediyoruz, ülkelerine geri gönderiyoruz veya masum insanları öldürmelerini engellemek için bir şekilde tecrit ediyoruz. Bence Singapur'un burada güzel uygulamaları var. Çünkü toplumunuz farklı inançlara mensup kesimlerden oluşuyor ama gayet başarılı olmuşsunuz, farklı görüşleri, farklı dinleri bir araya getirmişsiniz ve barışçıl bir şekilde yaşayabiliyorsunuz. Bu güzel bir örnek, yani bizim bölgemiz için değil sadece küresel anlamda da öyle. O yüzden birlikte çalışıyor olmamız lazım ki dinle insanlara bir şeyleri öğretebilelim ve insanlar yanlış yollara sapmasınlar."

Başbakan Yıldırım, Singapur'u ziyaret eden yabancı devlet ve hukümet liderlerini, fikir önderleri ve alanında lider şahsiyetleri buluşturan üst düzey bir etkinlik olan geleneksel "Singapore Lecture" konferansına, Türkiye'den konuşmacı olarak katılan ilk isim oldu.