"Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu" diyen Akşener, "Madem Saray’a gidenleri konuşuyoruz, kim Saray’a gitti de Erdoğan’ı ikna etti de santral bacalarına filtre takılmasını engelledi onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı elektiriğe, doğalgaza yüzde 70 zam yapmasına ikna etti onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara satmaya ikna etti onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı teröristi devlet televizyonuna çıkarmayı ikna etti onu merak ediyorum" ifadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Saray'da bir CHP'li ile görüştüğü iddiasının tüm ekranları kapladığını, konunun kamuoyunu meşgul ettiğini söyledi. Akşener, "Gerçeklerin bir gün mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Kim kiminle görüştü ya da görüşmedi, kim kimin kaynağı ve her şeyden önemlisi, milli iradenin temsilcisi siyaset kurumunu kim, nasıl kirletiyor, bir gün mutlaka göreceğiz. Siyaset, kişisel çıkar için değil, milletin çıkarı, milletin refahı, milletin huzuru için yapılır. İYİ Parti işin bu yanıyla ilgilidir" dedi.

'Sayın erdoğan'ı kim ikna etti, merak ediyorum'

Akşener, kamuoyunun Saray'a gidenleri konuştuğuna vurgu yaparak, "Mesela ben; saraya kim gitti de 'santral bacalarına filtre takılmasını erteleyelim' diye Sayın Erdoğan'ı ikna etti, onu merak ediyorum. Mesela ben; seçim döneminde 'bu sorunu çözeceğiz' denildiği halde, saraya kim gitti de Sayın Erdoğan'ı ikna edip, EYT'lileri yüz üstü bıraktı, onu merak ediyorum. Mesela ben; seçimden önce '3600 ek göstergeyi vereceğiz' dediği halde, saraya kim gitti de, Sayın Erdoğan'ı ikna edip, memurlarımızı yüzüstü bıraktı, onu merak ediyorum. Mesela ben; saraya kim gitti de, Sayın Erdoğan'ı, elektriğe-doğalgaza yüzde 70'i bulan zamlar yapmaya ikna edip, vatandaşın sırtına yeni yükler bindirdi, onu merak ediyorum" diye konuştu.

Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

Dün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günüydü. Böyle bir günde kadınlara yapılan müdahale ve parti standımıza yönelik saldırı iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar samimiyetsiz olduğunu gözler önüne serdi. Ayrıca Kayseri İl teşkilatımıza yönelik taşlı saldırıyı esefle kınıyorum. Bunlar şu nedenle oluyor. Her bir çirkinlik hukuk karşısında herhangi bir hukuki yaptırımla karşılaşmadığı için böylesine namert tavır ve davranışlara sahne oluyor. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. İktidarınızda kimse güvenli değil. İktidarınızda hiçbir kadın ve çocuk birilerinin saldırmayacağından emin değil. Sabah işine gidip akşam evine dönerken taciz, tecavüz ve şiddete maruz kalmayacağından emin değil. Hukukun üstünlüğü önce size lazım olur ve görürsünüz ki o çakallar size sahip çıkmazlar. Anadolu’da bir söz var: Köpeksiz köy bulup değneksiz gezmek. Bunlar takipçisi olacağız. Biz üstümüze düşeni yapacağız. Herhangi bir sonuç alacak mıyız ? Hayır. Ama biz bunun üstüne gideceğiz. Demirden korksak trene binmezdik. Alıştılar başka anaların çocuklarıyla kabadayılık yapmaya ama bizi yolumuzdan alı koyamazlar.İYİ Parti kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın karşısında olmaya devam edecek. Bizim için güçlü Türkiye huzurlu kadınlarla mümkündür. 

Atanamayan öğretmenlere selam 

Pazar günü 24 Kasımdı. Bir öğretmen olarak başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Türkiye’nin geleceği için göğsünü teröre siper için şehit olan öğretmenlere selam olsun. Bu kutsal mesleği seçip atanamayan genç öğretmenlere selam olsun. Sizlere sözümdür. İYİ Parti iktidarında haklarınız teslim edilecek.

"Sizin torunlarınız yok mu?"

Öğretmenlerimiz bize “yeşili sev, doğayı koru” derdi. Bu hayatın bugünü ve yarınını korumayuı öğütleyen bir mesajdi. Bu mesajı alamayan iktidar ve küçük ortağı bir doğa katliamına imza attı. Özelleştirilen 15 termik santrallere baca filtre takılması için süre vermişti. Şimdi de filtre takmayan santrakllere 2,5 yıl ek süre verdi. Havanın suyun bozulmasını, toprağın dengesinin bozulmasını sağlayan bu kararı hangi vicdanla aldılar. Çanakkale’de, Silopi’de, Soma’da, Zonguldak’ta, Orhaneli’nde yavrularımız zehir solumaya devam edece. Bu karara evet oyu verenler, sizin torunlarınız yok mu? Allah sizleri ıslah etsin. Evlatlarımızın sağlığı için bu yasayı takip edeceğiz. 

Saray'a giden CHP'li iddiası 

Doymak bilmez heveslerin kirlettiği alanlardan biri de siyaset. Son günlerde CHP’yi merkez alan bir tartışma yaşanıyor. Meğer yandaş medya CHP'yi ne kadar seviyormuş. Muhalefet partilerinin sağlığıyla zerre ilgilenmeyen yandaş medyanın tavrı ilgimi çekti. Gerçeklerin bir gün mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu var. Kim kimin kaynağı, siyaset kurumunu kim kirletiyor öğreneceğiz. Siyaset milletin huzuru için yapılır. İYİ Parti için bu yanıyla ilgilidir. Biz vatandaşın derdine sebep olanları. Vatandaşın sırtına yeni yükleri bindirenlerle ilgileniyoruz. Kimin kiminle görüştüğünü vatandaşa dokunuyorsa dikkat deriz. Bizim siyaset anlayışımızda ikbal hesaplarıyla dümen çevirmek yoktur.

"Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu"

Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu. Madem Saray’a gidenleri konuşuyoruz, kim Saray’a gitti de Erdoğan’ı ikna etti de santral bacalarına filtre takılmasını engelledi onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı elektiriğe, doğalgaza yüzde 70 zam yapmasına ikna etti onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara satmaya ikna etti onu merak ediyorum. Saray’a kim gitti de Sayın Erdoğan’ı teröristi devlet televizyonuna çıkarmayı ikna etti onu merak ediyorum. 

"Boş işlerle, kumpaslarla uğraşmayın"

İktidara geldiklerinde bir lira olan mazot 6,60 lira oldu. İktidara geldiklerinde bir ton yemin fiyatı 780 lirayken 4 kat artmış. Benim çiftçim nasıl ayakta kalıyorlar onu merak etmiyorlar. Mesele vatandaşım olunca havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Boş işlerle, kumpaslarla uğraşmayın.Türkiye’nin en büyük şanssızlığı 17 yıldır vizyonsuz bir iktidar tarafından yönetilmesidir. Ülkenin kaderini ucube bir sisteme bağladılar. Tarımı geliştirmek için kıllarını bile kıpırdatmadılar. 

"Dış politikada trump’a, akılda, fikirde damada muhtaç bir ülke"

Tarımda ithalata muhtaç, ekonomide yabancının parasına muhtaç, dış politikada Trump’a, akılda, fikirde damada muhtaç bir ülke…  İşte Türkiye böyle bir ülke haline geldi. Köylü milletin efendisidir diye başlayan tarım serüvenimiz 5 müteahhidin başını çektiği beton serüveni ile son buldu. Millet dedik mi kızıyorlar. Son 10 yıldır bu softa bizim değil. Amerikan pirincinden yapılmış pilava kaşık sallıyoruz. Son 10 yılda çiftçi sayımız yüzde 38 azaldı. Tarımsal üretimde dünyanın en büyük ikinci ülkesi olan Hollanda kadar tarım alanını kaybettik"

"Faiz kazanıyor, rant kazanıyor"

İktidara geldiklerinde 37 milyar olan tarımsal üretim 6 kat artmış. Peki çiftçinin durumu ne olmuş? Üretim parasal olarak 6 kat, borç ise 45 kat arttı. Tarımda, AK Parti’nin el attığı her şey zarar ediyor. İşlerine geleni söyleyip çiftçinin aklıyla alay ediyorlar. Çiftçi haklı olarak soruyor. Biz kazanamadıysak kim kazandı? Faiz kazanıyor, rant kazanıyor. Bu yıl da en yüksek vergiyi bankalar ödedi. Yolcu garantili havalimanı yapanlar, geçiş garantili yollar yapanlar, hasta garantili şehir hastanesi yapanlar kazandı. Bu kadar kolay kazananların olduğu Ak Parti düzeninde çiftçi, memur, emekli, gençler kaybeder. 

"Sata sata beş koyun kaldı"

"Anadolu ölüyor. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye nüfusu 90 milyona çıkacak. Metropolleşme dinamiği toplumun doğasını umutlarını, ihtiyaçlarını temelden sarsacak. Yabancılar konuya medeniyet meselesi olarak bakıyor dedim ya tam da bundan dolayı. Mesele yalnızca mercimek meselesi değil Türk medeniyetinin hayatta kalma meselesi. Koltukları riske girince beka diye fırtına estirenler milletimizin bekası söz konusu olduğunda havaya bakıp ıslık öttürüyorlar. Söylemekten bıkmayacağım milletine bu kadar yabancılaşmış bir iktidarın milletine vereceği hiçbir şey yoktur. Her şeye sahibiz yeter ki işlemesini bilelim. işleyenin kıymetini bilelim. Muhalefete, 'beş koyun versen bunlar güdemezler' diyorsun da sen ne yaptın, millet sana bir sürü verdi sata sata beş koyun kaldı, onları da gittin 5 müteahhide teslim ettin."