İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akşener, iktidara seslenerek, "Daha önce de yaptığım bir çağrıyı yinelemek istiyorum. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Sakin sesle söylediğimizde duymuyor olabilirsiniz. Yüksek sesle söyledik. Elektrik zamlarını ivedilikle geri alın" diye konuştu.

Akşener, ayrıca şirketlerin özelleştirilmesine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Akşener, İYİ Parti iktidarında, kamu hizmetlerinin sunulmasında temel amacı kar etmek olan şirketlerle halkı muhatap etmeyeceklerini, devlet ile vatandaş arasına 'mültezimleri' sokmayacaklarını ifade etti.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde söylediği, "İşte bütün servetim bu yüzük. İstanbul’a hizmete hazırım" ifadesine de gönderme yapan Akşener, "20 lirası olmayan çocuklarınıza dünyayı gezin diyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi cebinde 10 lirası olmayan gençlere aromalı kahve için diyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi sofrasında smoothie içiyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi yerde fakir fukarayı tekmeleyen danışmanlara ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz!" ifadelerini kullandı.

Akşener, emeklilere bayram ikramiyesi için de tekliflerini duyurdu. Akşener, "İlk verildiğinde o yılda verildiği dolar cinsinden güncellenmesi yapıldı, 2018 yılı nisan ayında 1 dolar 4 liraydı her ikramiye 250 dolar yapıyordu şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin ya da ilk verildiği yılın TÜFE gıda harcamaları cinsinden güncellenmesini yaptık. 2018 yılı mart ayında TÜFE gıda endeksi 385.4 idi. 2022 yılı aynı ayında 1101 olmuş. Artış oranı yüzde 186. Yani TÜFE’ye göre bakarsak böyle güncellendiğinde 2860 lira emeklilerimize emekli ikramiyesi verilmesi gerekiyor" dedi.

Akşener'in konuşmalarından satırbaşları şöyle:

"Artık ülkemizde her geçen gün bir öncekini aratır oldu. Bay Kriz en son Şubat ayında 'Her ayın bir önceki aydan daha iyi olacağını' söylemişti. Hayır olmadı. Ben bunların sıkıştıkça tarih vermelerine bayılıyorum. Damat bakanda 'Mart, Şubat'tan hatta Nisan'da Mart'tan daha iyi olacak' deyip duruyordu. Bir gece ansızın gitti bu defa kayınpederi başladı.

Taa geçen yılın Ağustos ayında enflasyonda en yükseği görecektik, ondan sonra düşmeye başlayacaktı. Olağanüstü öngörü yeteneğiyle verdiği hiçbir tarih tutmadığı gibi bu da tutmadı. Nitekim, enflasyon loto furyasına son dönemde Nebati Bakan katıldı. Enflasyon hala yükseliyorken kendisi çıktı yaz aylarından itibaren düşecek' dedi. Geldiğimiz noktada ise vade kısa olunca yalanında çabuk ortaya çıktığına ayılmış olsalar gerek Bay Kriz ve arkadaşları artık vadeyi uzatmaya başladılar. Bu aydınlanmanın sonucunda da affını isteyeceği gün gittikçe yaklaşan Nebati bakan bu haftanın başında 'Enflasyon Aralık ayında düşecek' dedi. Kendisi o zamana kadar paket olacağı için topu yeni gelecek olan bakana atmış oldu.

Vatandaşa 'Sabredin' dedi. Nebati bakan aslında, 'Derin bir yoksullukla mı mücadele ediyorsun, o zaman sabredeceksin' diyor. 'Aldığın asgari ücret açlık sınırının altına mı düştü o zaman sabredeceksin' diyor. İşte size bay kriz ve arkadaşlarının milletimizi içine soktukları duruma dahiyane çözüm sabretmek. Sabır taşı artık çatlamış milletimize sabretmeyi tavsiye eden bu üstün zekalılar mesele beşli çete ve saray oligarşisi olunca nedense bambaşka bir yaklaşım sergiliyor. Yandaşa gelince 'Al sana bir maaş daha' diyor. Müteahhite gelince 'Al sana bir ihale daha' diyor. Türkiye bay kriz ve ucube sistemini daha fazla taşıyamaz. Seçim artık bir tercih değil mecburiyettir.

Onlar seçimi 2023'e bırakmak için ellerinden geleni yapacak. Türlü suni gündemlerle bizleri oyalamaya çalışacak, kendilerine göre yasa değiştirip kaçınılmaz olandan kaçmaya çalışacak. Varsın kaçmaya çalışsınlar, az kaldı er ya da geç o sandık milletimizin önüne gelecek. Sandık geldiğinde milletimiz İYİ Parti diyecek. İYİ Parti iktidarında kimse sabretmek zorunda kalmayacak.

KİRA ARTIŞLARI

Bay kriz ve arkadaşlarının iflasını kiralarda da görüyoruz. Büyükşehirlerde kiralar uçtu gitti. İşçiler, öğrenciler, emekliler barınacak ev bulamıyor. Kiraların artışı, ev sahiplerini kiracılarını evden çıkartmaya itiyor. İnsanlarımız panik içinde barınma sorunlarını çözmeye çalışıyor. Konut satışları rekor kırdı diyecek troller var. Evet satışlar devam ediyor, ama nasıl devam ediyor... Vatandaşlık garantili konut satışlarıyla devam ediyor. Müteahhit zengin etme garantili projelerle devam ediyor. Milletimiz için artık bırakın ev satın almak, kiralamak bile neredeyse imkansız bir hale geliyor.

Sayın Erdoğan, ülkemizin potansiyelini dünyaya açmak yerine milletimizi yoksullaştırarak, işçilerimi köleleştirerek, gençlerimizi baskılayarak, adeta sömürge valisi olmayı seçti. Kaybeden, ne yazık ki milletimiz oldu. Yabancılar geçen sene ülkemizden yaklaşık 59 bin konut aldı. Yaşanan talep patlaması kiraları da astronomik seviyelere çıkardı. Bay krizin akıl dolu ekonomi politikaları sonucunda, bugün bir yabancı için ayda birkaç yüz dolar çok önemli bir para değilken, milletimiz için neredeyse maaşlarının tamamı. Ve bu ihanetin sonucunda bugün, memleketimizin en güzel semtlerinde, en güzel evlerinde, artık Türk vatandaşları oturamıyor. Bugün Türk vatandaşları, bu ülkenin sahillerine gidip tatil yapamıyor. Bugün gençlerimiz, Bay Kriz’in tavsiye ettiğinin aksine, kendi ülkelerinde gezemiyor. Bütün bunları, sadece yabancı ülke vatandaşları yapıyor.

"ELEKTRİK ZAMLARINI GERİ ALIN"

Neymiş? Yaz gelince, gıda ürünlerinin fiyatı düşecekmiş. Yahu, böyle sığ bir bakış açısı olabilir mi? Bunlar artık, ne galoş giyerek gezdikleri, mübarek Anadolu toprağını tanıyor ne de çiftçimizin alın teriyle, üretirken yaşadığı sorunları umursuyor.

Buradan iktidara, bir çağrıda bulunmak istiyorum. Daha doğrusu, daha önce de yaptığım bir çağrıyı yinelemek istiyorum. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Sakin sesle söylediğimizde duymuyor olabilirsiniz. Yüksek sesle söyledik. Elektrik zamlarını ivedilikle geri alın.

Koca bir kış Türk milletini soğuğa ve karanlığa mahkum eden elektrik zamları, bu seferde sofralarımızın bereketini kaçıracak. Çiçeği burnunda tarım bakanı 'aç açıkta kimsemiz yok' dese de hadi oradan be. Bornova'ya git Bornova'ya. Bağcılar'a git, Ümraniye'ye git, Üsküdar'a git de göreyim bakayım aç açık var mıymış yok muymuş.

ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI

Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. Asgari ücretleri gelen zamlara göre yeniden güncelleyin muhteremler. Bu arada 2 bin 500 liraya çıkarttığınız en düşük emekli maaşını asgari ücret kadar çıkarın. Kimse ayın sonunu getiremiyor. Vatandaşlarımız bu ağır koşulların altında ezilirken onları korumakla yükümlü olan devletimiz ise, devlet eşittir iktidar olduğu için bay kriz ve arkadaşlarının elinde aciz bırakılmış durumunda.

"MİLLETİMİZİN SIRTINDAN HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANAN TÜM İŞLEMLERİ YARGIYA TAŞIYACAĞIZ"

Bu iktidar yüzünden bugün kamu hizmetlerinin, eşit koşullarda yerine getirilmediği her türlü hatanın, milletimize fatura edildiği, hak etmediğimiz bir fakirliğin, bizlere zorla dayatıldığı, bir ucube sistemle yönetiliyoruz. Buradan, Büyük Türk Milleti’ne seslenmek istiyorum, biz İYİ Parti iktidarında, kamu hizmetinin sunulmasında, temel amacı kâr etmek olan şirketlerle, sizleri muhatap etmeyeceğiz. Yolunacak kaz muamelesi görmenize, izin vermeyeceğiz. Devlet ile vatandaş arasına, 'modern mültezimleri' sokmayacağız. Elektrik dağıtım hizmeti özelleştirilirken, milletimizin alın terinden sağlanan kârlar karşılığında altyapı yatırımı yapılacağı sözü verilmişti. Ama Isparta örneği bize bu yatırımların yetersiz kaldığını gösterdi. O nedenle biz, İYİ Parti iktidarında sözleşmelerdeki yatırımlar yapıldı mı yapılmadı mı tek tek bakacağız. Dağıtım şirketlerini, denetlemekle sorumlu TEDAŞ, görevini yerine getirdi mi getirmedi mi araştıracağız. EPDK, gerekli yatırımları yapmayan şirketlere yaptırım uyguladı mı uygulamadı mı inceleyeceğiz. Sayıştay’ın konu ile ilgili raporlarını, işleme alacağız. Devleti baypas ederek milletimizin sırtından haksız kazanç sağlanan tüm işlemleri yargıya taşıyacağız.

ERDOĞAN'A YÜZÜK GÖNDERMESİ

İnsanlarımıza reva görülen şu tabloya bakar mısınız. İktidardakiler geceleri başlarını yastığa nasıl koyuyor, benim aklım almıyor. İşe şu yüzükle başlayanlar... Bu yüzüğün sahibi nasıl yaşıyor duyuyor musunuz? Sizin çocuklarınıza dünyayı gezin diyor. 20 lirası olmayan çocuklarınıza dünyayı gezin diyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi, cebinde 10 lirası olmayan çocuklarınıza aromalı kahve için diyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi, sofrasında smoothie içiyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün saihibi, kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz? Fakir fukarayı tekmeleyen danışmanlarına ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz? 24 milyar lirayı sizin cebinizden alıp dostu, arkadaşı, haririnin ceplerine koyuyor. Bu harami düzen sürdürülemez. Senin çocuğun gündüz uyuyup, senden para isteyemesin diye utandığından, iş bulamadığı için, senin çocuğun KPSS'de elenmişken bu yüzüğün sahibi olan yandaşının çocuğu 58 puanla atanmışsa, bu haram düzen sürdürülemez. Bu harami ve haram düzeni, helal oylarımızla sandıkta demokrasiyle değiştirmek, bunları da emekliye sevk etmek İYİ Parti'nin bu büyük Türk devletinin görevi olacak.

GENÇLERİN SORUNLARI

Umursanmadığını, unutulduğunu ve yok sayıldığını düşünen, bir gençlikle karşı karşıyayız. Şimdi, buradan, yüce Meclisimizin kürsüsünden, iktidar mensupları başta olmak üzere, tüm Türkiye’yi, bu gençlerimizin sesini duymaya davet ediyorum. Sevgili gençler, bizlere bırakılan Türkiye’yi, biz sizlere bırakamadık. Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu fırsat eşitliğini, biz sizlere sunamadık. Atatürk’ün Türkiye vizyonunu, sizlere yaşatamadık. Bu konuda, sadece iktidar değil, bizler de sorumluyuz. Kendinizi güvende hissetmediğinizi, huzursuz ve endişeli olduğunuzu biliyoruz. Kendinizi özgür hissetmediğinizi, mutsuz olduğunuzu, genç gibi yaşayamadığınızı biliyoruz. Adaletsizlikten çok yorulduğunuzu, taciz davasının da, orman yangının da, peşine düşmek zorunda bırakıldığınızı biliyoruz. Liyakatsizlikten çok sıkıldığınızı, milletçe yaşadığımız bu karakomediye karşı, mücadele ettiğinizi biliyoruz.

Hiç merak etmeyin; bu mücadelede, yalnız değilsiniz. Sizleri anlayacak, dinleyecek ve taleplerinizi duyuracağız. Bu mücadelede, kimsesiz değilsiniz. Yaşadığınız sorunlara çözümler bulacak, sizi kimsesiz bırakmayacağız. Ve şunu asla unutmayın ki; üzerimize düşen ne varsa yapacak ve bu kutlu mücadeleyi mutlaka kazanacağız. Güneşli günlerin keyfini hep birlikte süreceğiz. Özgürlüğün, liyakatin, adaletin tadını hep birlikte çıkaracağız. Mutluluğu, hep birlikte paylaşacağız. Cumhuriyet değerlerimize sımsıkı sarılıp ve Atatürk’ümüzün Türkiye’sine hep birlikte ulaşacağız. Gençler için gençlerle beraber, el ele, kol kola verip, Türk gençliğini hak ettiği Türkiye’ye mutlaka kavuşturacağız. İnanın, çok az kaldı!"