CHP'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması üzerine başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bu akşamki adresi CHP'li büyükşehir belediye başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AKP geçtiği Aydın oldu. Aydın'da mahşeri bir kalabalıkla yapılan mitinge Çerçioğlu'na tepkiler damga vurdu. Ege'deki CHP'li belediye başkanlarıyla kürsüye çıkan CHP lideri Özgür Özel zehir zemberek sözlerle Özlem Çerçioğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi...
Tam 23 yıldır CHP'de çeşitli kademelerde siyaset yapan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu geçtiğimiz hafta "Bundan sonra cumhurbaşkanımın himayesinde AK Parti için hizmet edeceğim" diyerek AKP'ye katıldı. Çerçioğlu'nun bu kararını ardından CHP, 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin 47'ncisini Aydın'da yapma kararı aldı. Saat 20.00'da başlayan miting öncesinde kalabalık gruplar meydanı doldurdu.
Meydanın çevresine asılan pankartlarda şu ifadelere yer verildi: “344.003 kez haram olsun, Efeler yedi düvele başkaldırır; yalnızca zeybek oynarken diz çöker, Aydın iradesine sahip çıkıyor, Mesele hem rant hem jant, Efe korkuyla boyun eğen değil, namerde başkaldıran yiğitlerin adıdır, İhanete geçit yok, Aydın halkı burada, Borsada ismim Jantsa, aklım fikrim sarayda, Halktan aldın saraya sattın. Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı tarafından meydanı dolduran kalabalığa okundu.
İMAMOĞLU: MAFYATİK SİYASETTEN KURTULAMAZSAK...
İmamoğlu mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Yiğit efeler, koca yürekli zeybekler diyarı Aydın’a selam olsun. Güzel Aydın’ın kıymetli hanımefendileri, beyefendileri, gençleri, çocukları; merhaba! Sizleri sevgiyle, saygıyla, hasretle kucaklıyorum. Hepimiz; adaletin, hürriyetin, bereketin hakim olduğu bir Türkiye’de kardeşçe yaşamaya hasretiz. Siyaset, milletimizin bu hasretini bitirmenin, bu umudunu gerçekleştirmenin aracıdır. Ama hukukun, demokrasinin dışına çıkarak yapılırsa, siyaset sorun çözmez, sorun üretir.
Türkiye, bugün böyle bir noktadadır. İktidarın, adaleti ve milli iradeyi hiçe sayan siyaset anlayışı milletçe yaşadığımız sorunları yaratan ve büyüten en önemli etkendir. Hukuk ve demokrasi rotasına dönmedikçe, bu iktidar ülkemizin hiçbir sorununu çözemez. Aksine daha da büyütür, daha da ağırlaştırır.”
Yargı kumpaslarına, iftiraya, şantaja dayalı ‘mafya usulü siyaset’, ülkemizin çözülmesi gereken en acil sorunudur. Mafya yöntemleriyle koltuklarını koruyamayacaklarını, büyük milletimizin böyle bir rezilliğe asla geçit vermeyeceğini, o bir avuç insana göstermek mecburiyetindeyiz. Bu, bütün siyasi ayrışmaların ötesine geçerek, ülkemizin ve devletimizin geleceği adına hep birlikte başarmamız gereken bir milli görevdir.
Demokratik siyaseti hakim kılmaz, mafyatik siyasetten kurtulamazsak; hayatımızın her alanında çeteleşme hakim olur. Türkiye, maalesef böyle bir sürecin içindedir. Yargıda, sağlıkta, eğitimde, aklınıza gelebilecek her alanda çeteler, mafyatik siyasetten güç alıyorlar.
Önümüzdeki seçim, küçük-büyük tüm çetelerin sonunu getirecek; Türkiye, baştan ayağa temizlenecek. Mafyatik siyaset karşısında dik duramayıp, milletin verdiği makamı pazarlık konusu haline getirenler, milletin iradesine ihanet edenler olabilir. Onlar, milletin gönlünde ve tarih karşısında o kadar küçülmüşlerdir ki, bu saatten sonra ancak kendilerini lekeleyebilirler. Bizim işimiz; lekelerle, toz zerreleriyle uğraşmak değildir. Bizim hedefimiz; devletin tüm kurumlarını yağmacılıktan, liyakatsizlikten, partizanlıktan temizlemektir. Bizim hedefimiz; Türkiye’yi adaletin, hürriyetin, bereketin ülkesi haline getirmektir. Bu hedeften asla vazgeçmeyeceğiz. Azim ve kararlılıkla, milletimizin gücüyle mutlaka başaracağız.”
"BİR AVUÇ İNSAN KAYBEDECEK, MİLLET KAZANACAK"
Bu cennet vatanda, geçim derdi çekmeden, gelecekten endişe etmeden, hep birlikte, kardeşçe yaşayacağız. Yalnızca birileri için değil, herkes için, her yerde adaleti ve hürriyeti sağlayacağız. Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet! Bizim yolumuz, ‘Bir hükümet, ancak adalete istinat edebilir. Bağımsızlık, istikbal, hürriyet, her şey adaletle mevcuttur,’ diyen Ulu Önder Atatürk’ün yoludur. Hiçbir güç bizi yolumuzdan döndüremedi, döndüremeyecek.
Vakti gelmiş bir değişimin karşısında hiçbir güç duramaz. Hedefimize, adım adım büyüyen bir azimle, adım adım büyüyen bir cesaretle yürüyeceğiz ve milletçe başaracağız. Bir avuç insan kaybedecek, millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı"
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞMASINA 'YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK' ŞİİRİYLE BAŞLADI
İmamoğlu'nun ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel coşkulu kalabalığa hitap ediyor. Konuşmasına Adnan Yücel'in "Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek" şiirinden dizelerle başlayan CHP lideri Özel, merakla beklenen konuşmasında şunları söyledi: Gazi'nin Nazilli'ye armağanı olan basma fabrikasını Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ilk icraatı olarak kapattı. Aydın'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'yle, Recep Tayyip Erdoğan'la o günden beri görülmedik bir hesabı var. Her seçimde o yaptığının hesabını Erdoğan'dan sorar. AK Parti'den sorar ama karşısında Aydın'ın iradesine direnebilecek, Aydın'da gücünü gösterebilecek, Aydın'a kafa tutabilecek birileri yoktur.
O yüzden Aydın yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi'nin gösterdiği adayı seçer. Aydın iradesini Cumhuriyet Halk Partisi'nden yana koyar. Ancak geçtiğimiz hafta her şeyi yapıp Aydın'ı alamayanlar Aydın'ın iradesini, milli iradeyi gasp etmeye, milli iradeyi çalmaya, Aydın'ın iradesini hırsızlamaya kalktılar.
Ve partilerinin kuruluş yıl dönümünde büyük bir umutla, partilerinin kuruluş yıl dönümünde güya Cumhuriyet Halk Partisi'ni demoralize edecek, kendilerine moral verecek, güya psikolojik üstünlüğü ele geçirecek bir iş diye bir Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediye Başkanını partilerine katmaya kalktılar.
"AHLAKİ ÜSTÜNLÜK BİZDEDİR"
O günden sonra iktidara iktidara yakın kalemler 'bir umut, psikoloji değişti mi?', kabul ediyor üstünlüğün kimde olduğunu. 'Bu moral AK Parti'yi ayağa kaldırır mı?' biliyor perişan olduğunu. 'Acaba bu olay CHP'nin enerjisini düşürür mü?' diye umdular. O dakika dedim ki Aydın'a gidiyoruz. Millete soracağız. Türkiye'ye Aydın'ı, Aydın'dan göstereceğiz.
Değme kampanyalarla, seçime günler kala, kamu gücü elinde, bütün bakanlıklar emrinde, bütün Ege'yi bu meydanda, bu kalabalığı bulamayanlar görsün. Ahlaki üstünlük bizdedir. Psikolojik üstünlük bizdedir. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Aydın'ın iradesi işte bu meydandadır.
"İŞTE BU SES, MİLLETİN SESİ, EMANETİ GERİSTİYOR"
Bir meydandan bir ses yükseliyor. Bir istifa talebi yükseliyor. Bu alelade bir istifa talebi değildir. Duymayan kulaklar duysun. Millet emanetini geri çağırıyor, geri çağırıyor. İşte bu ses, milletin sesi, emaneti geri istiyor. Çünkü bir siyasi yankesici ile karşı karşıyayız. Bir siyasi kapkaç olayıyla karşı karşıyayız. Ve maalesef bir kapkaççıyı, bir yankesiciyi Ege'de ki kazanamadığı bir tek bile belediye kazanamadığı Ege'de belediye başkanım diye bir kapkaççıyı baş tacı eden bir acizlikle karşı karşıyayız.
Bizim gösterdiğimiz bu cesaret, bizim gösterdiğimiz bu kararlılığı kendisi gösteremeyen ve içeride yatan arkadaşlarından utanmayan, şu arkamdaki her biri, her biri bu partinin göz bebeği, her biri birbirinden kıymetli. Manisa, Uşak, Balıkesir, Muğla, İzmir, Denizli, Afyon ve Kütahya Belediye Başkanlarımız. Hiçbirisi boyun eğmedi, eğmeyecek.
"TAMAHKÂRSIN, ACİZSİN, ZAVALLISIN"
Hiçbirisi haram lokma yemedi. Hiçbirisinin utanacak bir şeyi yok. Onlara da şantaj yapıyorlar. Onları da tehdit ediyorlar ama 9'da 9 Ege Belediyesi'nden bir tanesini söküp Aydın gibi bir yerde, Efeler diyarında üzerine kirli bir ampul takanlara şunu söylüyorum: Aydın'ın iradesini bekleyin, hesap soracağız. Tüm belediye başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Ey Tayyip Erdoğan! Sen, benim belediye başkanlarıma iftira için onlarca cilt cilt iddianameler hazırlatırken, ben onlara teslim olmadım. Biz teslim olmadık, arkadaşlarımız teslim olmadı. Ama sen, kazanamadığın bir belediyeyi almak için hakkında üç klasör dosya hazırlattığın birisinin yakasına rozet takmaya tenezzül ettin. Tamahkârsın, acizsin, zavallısın! CHP siyaseti cesurdur, dürüsttür, kararlıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bugünkü siyaseti tamahkârdır, acizdir, zavallıdır.
"BATIK ŞİRKETİ AKP'YE GEÇINCE BORSADA COŞANA BİR TANE LAFIM VAR..."
Önüne konulan kalın bir soruşturma dosyasıyla, 'Ya hapse tıkıl ya partime katıl', 'ya içeri atılacaksın ya AK Parti'ye katılacaksın' söylemine teslim olana, kocasının şirketi için pazarlık yapana, batık şirketi AK Parti'ye geçince borsada coşana bir tane lafım var: Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun! Yıllar önce Erdemliler Hareketi diye kurulan, bugün şantaja, tehdide sığınan, Ege'de belediye kazanmak için sandıktan çıkmayıp kumpastan çıkanlara şunu söylüyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tekerleri patlamıştır, lastik inmiştir, jant üstünde gidiyorsunuz, jant üstünde. Jantın üstünde giden siyaset, varsa varsa kaybedeceği seçim sandığına varır. Daha ilerisi yoktur.
HİÇ Mİ UTANMADIN?
Sadece bu konuyu daha fazla, hakkından fazla bu konuya zaman ayırmadan bir tek şunu söylüyorum, hasta haliyle hapiste yatan Mehmet Murat Çalık'tan, evladından koparılıp hücreye atılan Oya Tekin'den, Kadriyelerden, Eliflerden, Pınarlardan hiç mi utanmadın? Hiç mi utanmadın? Bir tanesi burada, Afyon başkanım. 38 kadın belediye başkanından hiç mi utanmadın?
"KORKUP TOPUKLADIN YA! TARİHİN ÇÖP SEPETİNDE KAL"
Gün gelecek, tarih arkamdaki sekiz cesur insanı, Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki 415 cesur insanı, 2 milyon cesur üyemizi, 15 buçuk milyon cesaretle Ekrem İmamoğlu'nun altında duran 23 Mart kahramanlarını, AK Parti'den korkmayıp onları seçimde yollayacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu, temiz, her birisi birbirinden cesur insanlarını yazacak. Bu korkakları tarihin çöp sepetine atıyorum.
Yolda yürürken 'bana omuz attılar' diyenlere, 'nezaketsiz, beceriksiz, çirkin insanlar bunlar' dediklerine, sana iki yüzlü deyip hakaret edenlere, mazbatanı yemekhanede verenlere, her fırsatta sana hakaret edenlere korkup sığınıp topukladın ya! Tarihin çöp sepetinde kal. Artık Aydın'ın gündeminde sen yoksun. Sen korktuğun için kaçtın ama bundan sonra hayatın boyunca kaçtığın için korkmaya devam edeceksin. Biz de senin peşinde olacağız.
"HODRİ MEYDAN, AYDIN SEÇİMLERİNİ YENİLEYELİM"
Ey Tayyip Erdoğan! Aydın'da yüz binler oyunu geri istiyor. Ben buradan Erdoğan'a bir çağrı yapıyorum. Cesaretin varsa, ister burada alınacak kararla belediye meclisini ve tüm yedekleri boşaltarak, ister birlikte alacağımız kararla mecliste gereğini yaparak, hodri meydan, Aydın seçimlerini yenileyelim. Hodri meydan. AK Parti'nin bu sözde transferle, siyasi yankesicilikle güç topladığını iddia edenlere, hodri meydan, Aydın'a sandığı koyalım. Erdoğan'ın adayı belli. Erdoğan'ın adayı siyasi kapkaççı, siyasi yankesici. Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayını açıklıyorum. Erdoğan, senin adayın o siyasi yankesici kapkaççı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı, bu meydandaki bütün Aydınlılardır."