Özhaseki, "Uzun Çarşı Sokak Sağlıklaştırma Projesi Açılış Programı"nda şehirlerin medeniyetlerin doğduğu, geliştiği, etrafa yayılıp fayda sağladığı yerler olduğunu söyledi. Şehirlerin canlı organizmalar olduğunu dile getiren Özhaseki, "Şehirler; aynı insanoğlu gibi doğar, büyür. Daha sonra da eğer ki iyi bakılırsa o şehirler gelişir. İçinde yaşayan insanlar, ondan keyif alır. Eğer bakılmazsa bir müddet sonra şehirler; tarihin o tozlu raflarına kalkar, gömülür gider" dedi.

Özhaseki, Türkiye'nin iki büyük zorluğu bulunduğunu vurgulayarak bunlardan birinin depremsellik, diğerinin de yurt dışından desteklenen fitne odaklarının mevcudiyeti olduğunu bildirdi. Türkiye'nin güneyinden bir parçanın yabancı güçler tarafından koparılmak istendiğini anlatan Özhaseki, şunları kaydetti:

"Bir terör devleti kurmak istiyorlar ve İsrail'deki siyonistlerin Arz-ı Mevud'un bir parçası yapmaya çalışıyorlar. Bunu destekleyenleri de hepiniz biliyorsunuz. Binlerce kilometre ötedeki Coniler, Avrupa Birliği'nde dost ve müttefik gibi gözüken ülkeler. Onların hepsi de bunları desteklemeye devam ediyorlar. Bir dönem öyle bir şımardılar ki paçavralarını 'bayrak' diye çekerek, 'özyönetim ilan ettik' diyerek oralarda ayrı bir devlet kurmaya kalktılar. Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun onlarla sıkı bir mücadele verdik, bittiler. Şimdi şehirlerimiz emniyet içerisinde. Kasabalarımız, köylerimiz, dağlarımız, ovalarımız emniyet içerisinde. Bir daha da burada ayağa kalkamayacaklar."

"Ölünceye kadar hakkın sesi olmaya devam edeceğiz"

Özhaseki, ABD ile Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunun sadece kendi çıkarlarını düşündüğüne dikkati çekerek şunları söyledi:

"Gittikleri yere kan, bomba ve ölüm götürüyorlar. Şimdi olduğu gibi. Şimdi de katilleri desteklemeye devam ediyorlar. Ateşkes bile diyemiyorlar. 'Çocukları, kadınları öldürmeyin, hastaneleri bombalayamayın' diyemiyorlar. Nerede bunlarda insanlık? Çıkardan başka bir şey bilmez bunlar. Bunları her yerde söyleyeceğiz. Allah'a çok şükür Cumhurbaşkanımız, şu anda dünyada bu zulme baş kaldıran, her gittiği yeri uyaran ve her yerde de bu katillerin kınanmasını isteyen tek lider. Ölünceye kadar hakkın sesi olmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın."

Özhaseki, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu ve topraklarının büyük bölümünün birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer aldığını kaydetti. Nüfusun yüzde 70'den fazlasının da bu bölgelerde yaşadığına dikkati çeken Özhaseki, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yüzyılda 6 ve üzerinde şiddette yıkıcı deprem sayısı, bu topraklarda 60. Yani her sene bir veya iki şiddetli, yıkıcı deprem oluyor. Hatlar da belli. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hattı ile Ege. Aynı yerlerde hareketliliğe devam ediyor. Bize düşen nedir? Akıllı olmak, tedbir almak ve konutlarımızı, işyerlerimizi sağlam yapmak. Peki gerekli olan nedir? Kentsel dönüşüm. Ülkemizde şu anda 30 civarında konut, altı milyon kadar da işyeri var. Bunların bir kısmı riskli. Hele hele iki milyonu bir an önce değiştirmemiz lazım. Başta İstanbul olmak üzere bütün kentlerimizde kentsel dönüşümü baştan sona doğru bir şekilde yapmamız lazım. Sonradan dizlerimize çok vuruyoruz."

"Rantsal dönüşüm istemiyoruz"

İstanbul'da planlanan kentsel dönüşüm çalışmalarına değinen Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çıkıyorlar. 'Bu sizin yaptığınız kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm.' Meclis bütçe komisyonunda dedim ki, 'Cumhuriyet Halk Partililer, sizden rica ediyorum. Herhalde 200-300 belediyeniz var. Ne olur kentsel dönüşüme başlasınlar ama Allah rızası için rantsal dönüşüm yapmasınlar. Rantsal dönüşüm istemiyoruz. Söyleyin de belediye başkanlarınıza başlasınlar bir an önce. Her türlü desteği vermeye hazırım. Yeter ki evlerimizi depreme hazırlıklı hale getirsinler.' Hadi buyurun ama ne yazık ki yok. Burada da mani olanlar var. Ben de biliyorum.

Çamaşır suyu lekesine pamukla biraz sürün, leke nasıl kayboluyor görün… Çamaşır suyu lekesine pamukla biraz sürün, leke nasıl kayboluyor görün…

Arkadaşlar, kimler mani oluyorsa vebaldeler. Lütfen yeniden başlayın. Hesapları baştan sona yapın. Biz de risk alalım. Kolay kolay büyük projeye başlamıyoruz çünkü deprem bölgesindeyiz ama buraları yeniden ihya edelim. Kahramanmaraş merkezli iki deprem, dokuz saat arayla oldu. Tam 14 milyon insanımız etkilendi ama 18 vilayette de hasar var. Yıkılmak zorunda olan 680 bin civarında konut ve 170 bin kadar da işyeri var. Yani 850 bin bağımsız birim yıkılmak zorunda. Maddi hasar, 110 milyar dolar civarında. İşin manevi hasarını zaten ölçecek bir ölçü aleti yok. Evladınızı kaybetmişsiniz. Anneniz gitmiş, eşiniz gitmiş. Sevdikleriniz gitmiş."

Özhaseki, AKP'li belediyelerin deprem bölgesinde yaptığı çalışmaları aktararak, "Aradan 8-9 ay geçti. 200 binden fazla konutun inşaası devam ediyor. 40-50 bin konutu her ay teslim edeceğiz inşallah. Şimdi 100 bin tane çelikten köy evi yapıyoruz. İhaleye çıktık, altı ay sonra bu evleri de bitireceğiz. Bu arada 'Ben kendi evimi yaparım' diyen vatandaşa da 1.5 milyon lira destek sözü verdik" dedi.

Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de marka şehir Afyonkarahisar'daki ticaretin merkezi Uzun Çarşı'yı yeni görünüme kazandırmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade etti. Programda Vali Kübra Güran Yiğitbaşı ile AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya da konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Uzun Çarşı Sokak Sağlıklaştırma Projesi'nin açılışı yapıldı. Esnafı ziyaret eden Özhaseki, daha sonra Valilik, Belediye ve MHP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. ​​

Kaynak: AA