Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki haftalık grup toplantısında, siyasetin koridorlarında uzun süre yankılanacak iddialarda bulundu. Konuşmasının merkezine, CHP'li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmaları ve bu soruşturmaların odağındaki organize suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş'ı koyan Özel, adaletin terazisinin nasıl şaştığını çarpıcı örneklerle anlattı. Özel, tutuklandıktan sonra itirafçı olarak birçok CHP'li belediye başkanının tutuklanmasına neden olan Aktaş'ın, "bugünlerde kaçtığının söylendiğini" belirterek, Türkiye'deki hukuk sistemine yönelik derin bir eleştiri getirdi.
704 yılla yargılanan dışarıda, 4 yılla yargılanan içeride
Özel, konuşmasında adalet sistemindeki çifte standarda dikkat çekerek, yaşananları "korkunç bir süreç" olarak nitelendirdi. 704 yıl hapis istemiyle yargılanan bir suç örgütü liderinin serbestçe dolaşırken, onun doğruluğu kanıtlanmamış ifadeleriyle 4 yıl hapis istemiyle yargılanan belediye başkanlarının aylardır cezaevinde tutulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Özel, "Savcı, 'suç örgütü lideri' diyor, '704 yıl hapsini istiyor' ama adam serbest geziyor. Hatta şimdi kaçtığı söyleniyor. Gören, bilen olursa haber versin. Ama onun iftirasıyla yargılanan belediye başkanlarımız 6, 8, 10 aydır hapiste. Bu başkanlarımız alacağı cezayı neredeyse yattı. Böyle bir hukuksuzlukla, vicdansızlıkla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. Bu durumun, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün ne denli aşındığının en somut göstergesi olduğunu belirtti.
İBB'ye 'casusluk' kumpası ve çelişkiler yumağı
Konuşmasının bir diğer önemli bölümünü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik casusluk soruşturmasına ayıran Özgür Özel, iktidarın Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan bir "kumpas" kurduğunu iddia etti. Soruşturmanın temelini oluşturan İBB verilerinin çalındığı iddiasının baştan sona tutarsızlıklarla dolu olduğunu belgelerle anlattı. Özel, "Ajan dedikleri, casuslukla suçladıkları İngiliz Christopher Paul Macgrat'ın şirketi, bu iddialardan sonra hem Çevre Bakanlığı'ndan hem de Sanayi Bakanlığı'ndan siber güvenlik ve istihbarat ihalesi almış. Ekrem Başkan'la ajanlık yaptığını iddia ettikleri şirkete, devletin kendisi siber güvenlik ihalesi veriyor. Bu nasıl bir çelişkidir?" diye sordu. Ayrıca, verilerin çalındığı iddia edilen 10 Haziran 2019 tarihinde İBB'yi Ekrem İmamoğlu'nun değil, kayyım olarak atanmış olan dönemin valisi ve bugünün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yönettiğini hatırlattı.
Özel'den iktidara 'casus kim?' sorusuyla yaylım ateşi
Özel, konuşmasının "Hak etmediğimizi duyarsak, hak ettiğinizi duyarsınız" adını verdiği bölümünde, "casusluk" suçlamasını doğrudan iktidara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yöneltti. Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde yaşanan ve FETÖ ile bağlantılı olayları tek tek sıralayarak iktidara "Gerçek casus kim?" sorusunu sordu. Özel, "Genelkurmay'ın namahrem odası olan Kozmik Oda'yı FETÖ'cü savcılara açan mı casus, açtıran mı? Yargıtay ve Danıştay'a FETÖ'nün listesinden yüzlerce üye atayan mı casus, o listeyi gönderen mi? Devletin başbakanlık ofisine dinleme cihazı koyan FETÖ'cü yaveri atayan mı casus, o atamayı yapan mı?" diyerek bir dizi retorik soruyla iktidarı hedef aldı. Bu hamle, CHP'nin savunma pozisyonundan çıkarak, iktidarı kendi silahıyla vurduğu bir karşı taarruz olarak yorumlandı.




