Taverna müziğinin usta ismi Nejat Alp, 54 yıllık kariyerinin ardından müzisyen, yorumcu ve vokal koç Emre Yücelen'in YouTube kanalında yer alan "Emre Yücelen ile Stüdyo Sohbetleri" programına konuk oldu.
Müzeyyen Senar'ın Unutulmaz Anısı
Emre Yücelen'in programında Nejat Alp, Müzeyyen Senar ile yaşadığı unutulmaz bir anıyı paylaştı. Alp, "Bir gün Bostancı İskelesi'nde bulunan bir düğün salonundaki düğüne katıldım. Nikah şahidi de benim. Gece Tarabya'daki sahneme geçeceğim için kısa süre kalacağımı söyledim.
Salon kalabalık, boş yer yok. Sahneye bir saz çıktı. Şaşırdım, hep meşhurlar; Sadullah Aksüt, Ercüment Batanay... Hep babalar. Dedim ki babalar burda mı çalışıyorlar ?
Evet dediler. Solist kim deyince Müzeyyen Senar dediler. Ne diyorsunuz dedim ya! Aşşağıda da Müzeyyen Senar'a benim orada olduğumu söylemişler. Sahneye geldi. Kalabalık içinde beni göremeyince "nerde lan o? diye bağırdı.
Garson beni gösterince bana dönüp "Hayatımda tek para ödeyip satın aldığım kaset senin kasetin" dedi. Dedim abla çok teşekkür ederim, senin yanında adımız geçmez, yanında konuşamayız.
Müzeyyen Senar da "Sen çok büyüksün" dedi. Estağfurullah abla dedim. Müzeyyen Senar, en sevdiğim makamı sordu. Beyati olduğunu söyledim. Arkaya döndü "çalın bakalım bir beyati peşrev" dedi.
Müzeyyen Senar 20 eser okudu hiç birini duymadım. Ayaklı bir kütüphaneydi. Arada kesti. "Gel bakayım buraya" dedi. Ceketimi çıkardı, kravatımı attı, göğsümü açtı, kollarımı sıvadı.
Dedi "Ey Şehri" diye bir şarkı var ya, oku bakayım. "Arka arkaya 4 şarkı okudum. Hepsi sanat müziği idi. Bayıldı. Dedi "Bu gece sahneye gitmiyorsun, ben sana program yapıyorum" Akşam saat 10 'da başladığı programını, sabaha karşı 6:30 ta bitirdi.
8.5 saat o yaşta sahne yaptı. Gerçek bir kütüphaneydi. İnanılmaz bir sanatçıydı. Allah rahmet eylesin" şeklindeki bu anıyı paylaştı.
Türkçe Taverna Müziğinin Öncüsü
Nejat Alp, Türk taverna müziğinin öncülerinden biri olarak da öne çıktı. Taverna müziğine başladığında, gayrimüslim tavernalarda çalıyordu. Dünya müziğinde çok iyi şarkılar bulunuyordu; Ermenice, İbranice gibi dillerde. Daha sonra Türk Tavernasına geçti ama orada sadece piyanist şantörler vardı.
Piyano çalıyorlardı ama söylemiyorlardı. Nejat Alp ise hem çalıyor hem de söylüyordu. İşte bu özgün yaklaşımı ile büyük bir ilgi gördü. Alp, "Başka bir sahneye gitmelerine gerek kalmıyor. Bu taverna müziğini yapan ilk benim. Tarabya' dayız. Sahnede sazlarım 11 kişiye kadar ulaştı. 7 gün müzik yapıyoruz. Ramazan ayında 30 gün boyunca her akşam sahne yapıyorum. 22 yıl Tarabya'da aralıksız müzik yaptım. Şu an müzikte, ilk para kazandığım tarihten itibaren, kariyerimin 54. yılındayım" dedi.
Hawai Adaları'nda Türk Sanatını Temsil Etti
Nejat Alp, müziğinin uluslararası platformda tanınmasını sağladı. Los Angeles konserinin ardından Hawai Adaları'na konser vermeye gitti ve orada Türk sanatını temsil eden tek sanatçı oldu. Bu unutulmaz anıyı paylaşan Alp, "Otel müdürü 'Hawaii adasında böyle bir konser olmadı' dedi. 1 gece daha olsun diye çok ısrar ettiler. Ama ertesi gün dönmek zorundaydım" şeklinde konuştu.
Müzikte Disiplin ve Çalışma Önerileri
Nejat Alp, gençlere müzik kariyerlerinde başarılı olmaları için disiplin ve çalışmanın önemini vurguladı. Alp, "Temelden başlamak lazım. Çalışmak lazım. Kolay bir iş değil. Sesi çok güzel olanlar var ama ruh yok. Müziğin kökenini inip altyapıya kadar dinleyerek çalışsınlar. Çok çalışsınlar" dedi.
