Haber / Şenol BALİ

2019 yılında Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi’nin (CEMR) hazırladığı, kadınların siyasette temsilinin son on yıldaki gelişimini ele alan rapor açıklandı. Rapora göre kadınların siyasetteki temsilinde Türkiye, 41 ülke arasında en alt dilimde yer alıyor. Listede İskandinav ülkeleri başı çekiyor. Rapora göre; Türkiye'de ülke genelinde seçilmiş tüm temsilciler içinde kadınların oranı yüzde 11.1, yerel yönetimlerde ise yüzde 10.7. Avrupa ortalamasının yüzde 15 seviyesinde olduğu kadın belediye başkanı oranında Türkiye yüzde 3.2 ile en düşük seviyeye sahip ülkelerden biri. Türkiye'nin, on yıl önce hazırlanan rapora göre; kadın belediye başkanı sayısında yüzde 0.9'dan yüzde 3.2'ye yükselerek yüzde 256'lık bir ilerleme kaydettiği de raporda yer alan bilgiler arasında. Türkiye genelinde 50 bin 278 mahalle ve köy muhtarı görev yapıyor, bunların bin 71’i kadın. Başka bir deyişle görev yapan muhtarların yalnızca yüzde 2.14’ü kadın. Bu da Türkiye’de ortalama her 50 muhtardan yalnızca 1’inin  kadın olduğu anlamına geliyor. İstanbul’da 961 muhtardan 140’ı kadın. İstanbul’u 124 kadın muhtarla Ankara, 120 kadın muhtarla İzmir takip ediyor. 47 kadın muhtarın görev yaptığı Ankara’nın Çankaya ilçesi, kadın muhtarların sayısı bakımında ülkenin ilk sırasında. Ülkede kadın muhtarın hiç olmadığı dört il bulunuyor ve bu illerin yarısı Doğu Anadolu Bölgesi’nden.

SEVİM ERDOĞAN BİR İLK

Doğu Anadolu, muhtar sayısı bakımından Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde. Bölgenin ilk kadın muhtarı ise Sevim Erdoğan. 1977 yılında seçilen ve Erzurum'un Atalar Mahallesi'nde 12 sene muhtarlık yapan Erdoğan, Türkiye'nin de ilk beş kadın muhtarından biri. Bölgede kadın muhtar sayısı bakımından en çok göze çarpan kentlerden biri Van. Nüfusu birbuçuk milyona yaklaşan kentte dört kadın muhtar bulunuyor. İki dönem İpekyolu ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi'nde muhtarlık yapan Leyla Tanrıtanır üçüncü defa muhtar seçilirken, İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi Muhtarlığına Nurten Sağlam, Edremit ilçesi Kavurma Mahallesi Muhtarlığı'na Melek Kına ve Edremit ilçesi Erenkent Mahallesi Muhtarlığı'na Öznur Bingöl Pınarbaşı seçildi. Biri ev hanımı, biri kurs hocası, ikisi iş insanı olan kadınların ortak yönü ise kadınlara ve mahallelerine hizmet etmek.

Kadın muhtarlar, aday olmaya karar verdiklerinde toplumun büyük bir kesiminden tepki aldıklarını söylüyor. Seçim öncesinde ve seçildikten sonra kadınların kendilerini desteklediklerini belirten kadın muhtarlar, daha çok kadınlara dönük projeler üretiyor ve onlarla daha yakın bir iletişim halinde. Mahallesine hizmet etmek için büyük enerji harcayan kadın muhtarlar, “Kadınlardan muhtar olur mu?” diyenlere “Olur hem de çok iyi olur” dedirtmişe benziyor.

KADINLAR İSTEDİ

29 Mart 2009 yerel seçimlerinde Van’ın ilk kadın muhtarı seçilen Leyla Tanrıtanır üç dönem üst üste seçilme başarısı gösterdi. 2012 yılında ülke genelinde yılın kadın yöneticisi, 2016 yılında ise yılın kadın muhtarı seçilen Tanrıtanır, yaşadığı mahallede sorunların çözülmemesi üzerine aday olmaya karar verdiğini söylüyor. Muhtar olduğu Cumhuriyet Mahallesi’nde 30 yıldır  yaşadığını kaydeden Tanrıtanır, herkesin kendisini tanıdığını, kabul ettiğini sözlerine ekliyor. “İş kadınıyım. Muhtar olmadan önce de mahallenin sorunlarına çare oluyordum. Sorunlar arttıkça ve çözümü zorlandıkça muhtar olmaya karar verdim. Sorunlara dönük çözüm odaklı yaklaşımımdan dolayı özellikle kadınların isteği beni bu yola itti” ifadelerini kullanıyor Tanrıtanır.

SORUMLULUK GEREKİYOR

“Toplum elbette erkek egemen bir zihniyette hala. Ancak bu konuda şüphem yoktu. Hedeflerim vardı ve o doğrultuda devam ediyordum. Çok çalıştım ve her anlamdaki duruşum güven veriyordu insanlara. Bir kadın olarak insanların gönüllerine dokundum. Bu halkın bana olan desteği görevimi sürekli kıldı. Öte taraftan feodal ortamlarda kadın temsilcilerinin duruş ve yaklaşımları sorumluluk gerektiriyor. Ben de bu bilinçle hareket ettim hep” şeklinde  konuşan Tanrıtanır, her seçimde çoğu erkek olan rakiplerine karşı daha büyük farklarla seçimleri kazandığını ifade ediyor. Muhtarı olduğu mahallenin tamamı için eşit çalıştığını belirten Tanrıtanır, boşanmalar ve kadına yönelik şiddet gibi konulara özellikle eğildiğini aktarıyor ve şöyle devam ediyor: “Elbette mahallenin tamamı için eşit çalışıyorum ancak kadınlara yönelik özel bir çabam var. Büyük mücadeleler verdim, bedeller ödedim. Kadın olarak yola çıktım ve çalışmalarımı bu doğrultuda sürdüreceğim.”

2011 yılında kentte yaşanan depremde, pandemi döneminde ve çözüm sürecinde yükünün daha çok arttığını dile getiren Tanrıtanır, konuşmasını “Sadece yerelde değil, genel düzeyde de çalışmalar yaptık. Muhtarlar Derneği Konfederasyonu’nu kurduk geçtiğimiz yıl ve devamında muhtarlar özlük haklarına kavuştu. Yine çözüm süreci dönemindeki barış çalışmaları kapsamında il il gezerek elçi olmaya çalıştık. Deprem dönemi de zorlu bir çalışma dönemi oldu. Ve son olarak pandemi süreci oldukça yorucu bir dönem oldu” sözleriyle  sürdürüyor. Tanrıtanır, dönem dönem tehdit edildiğini ifade ediyor ancak şu an kentte kendisine dönük bir kabulün olduğunu belirtiyor. Kendisinden sonra kadın muhtar sayısının artmasının kendisi için bir onur olduğunu savunan Tanrıtanır, bunun daha çok artması gerektiğine inanıyor.

'SÖZÜMÜZ VARDI'

2019 yılında yapılan yerel seçimlerinde Tanrıtanır dışında üç kadın daha muhtarlığa seçildi. Seçilen kadın muhtarlardan biri de Melek Kına. Kına, Edremit ilçesine bağlı 4 bin 333 nüfuslu Kavurma Mahallesi’nin ilk kadın muhtarı. 1971 doğumlu evli ve iki çocuk annesi. Ortaokuldan sonra lise ve üniversiteyi dışarıdan tamamlayan Kına, Geleneksel El Sanatları mezunu ve uzun yıllardır kendi alanında çalışıyor. “Muhtar olduktan sonra ilk iş olarak kadınlara el uzattım çünkü kadınlara sözümüz vardı” sözleriyle başlıyor konuşmasına Kına.  Kendi ısrarı ve mücadelesiyle eğitimini tamamladığını söyleyen Kına, bu azminin birçok kadına motivasyon olduğunu ekliyor. Şöyle devam ediyor: “Kendi ısrarımla okudum ve çalışma hayatına başladım. Birçok kadın benim bu mücadelemi referans aldı. Çalışma hayatımda sürekli olarak alandaydım. Bir kadın olarak insanların sorunlarıyla ilgileniyordum.” Kına, öğrencileri ve yakın çevresinin önerileri doğrultusunda aday olmaya karar verdiğini belirtiyor ve yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlatıyor: “Aday olmamı bazıları istemiyordu. 'Kadınsın git evinde otur' diyorlardı. Bir kadın olarak nasıl taziyeye gideceksin veya insanları nasıl temsil edeceksin gibi cümleler kullanıyorlardı. Bölgemizin bakış açısıyla ilgili bir sorundu bu. Ben böyle diyen herkese 'hayır' dedim çünkü bu bölgenin bizim gibi kadınlara ihtiyacı olduğuna inanıyordum. Birçok kadın bizim başarılı olmamızı istiyordu çünkü emsaldik onların gözünde.” Adaylık sürecinde annesinin büyük destek verdiğini belirten Kına gülüyor ve “Aslında en başta muhtar olmamı eşim de istemedi. Ancak zamanla alıştı o da” diyor.

Kına, bazı geleneklere zaruri olarak saygı duymak durumunda kaldığını aktarıyor. “Van’da yaşıyoruz. Bazen geleneklere biz de uymak zorunda kalıyoruz. Erkeklerin olduğu taziyelere veya toplantılara gide gide insanlar alıştı. Ama ben tüm tepkilere rağmen pozitif baktım” şeklinde konuşan Kına, mahallelilerin  ilk defa bir kadın muhtarın olmasına alışmasının zaman aldığını ekliyor.  8 adayla seçime giren Kına, en yakın rakibine 250 oy fark atarak kazanıyor seçimi. Şu sözleri kullanıyor: “Benle beraber 8 aday girdik seçime. Altısı erkek ve ikimiz kadındı. 250 oyla fark atarak kazandım. İnsanlar beni tanıyor ve neler yapabileceğimi biliyorlardı. İnsanların kalbine dokunmuştuk çünkü. Kızların okuması için özellikle çok mücadele verdim. Öte yandan azalarım da dört kadın dört erkek. Eşit temsiliyet önemliydi.”

Seçimlerden sonra ilk işi muhtarlık binası kurmak oluyor Kına’nın. Daha sonra bir kooperatif kuruyor ve kadınlarla beraber üretime başlıyor. Bir yıl boyunca kırsalda koyun yünü toplayan kadınlar kurdukları kooperatifte, eski usulle yün eğirip, elde ettikleriyle de yün çoraplar, bez bebekler, yöresel kıyafetler yapıyor. Hayata geçirdiği bu çalışmayı değerlendiren Kına, şunları ekliyor konuşmasına: “Kazandığımda muhtarlık binası yoktu. Evimde muhtarlık yapıyordum. Küçükbaş hayvanlarına dönük kooperatif kurduk. Sadece kadınların olduğu bir kooperatifte, koyun yünlerinden unutulmaya yüz tutmuş  ürünler yapmaya başladık. Tekstil için ham madde olan küçük baş hayvanlarının yünlerine dönük de bir projemiz var.”

'DAHA AVANTAJLIYIM'

Van’ın bir başka kadın muhtarı ise Nurten Sağlam. 4 çocuk annesi Sağlam, nüfusu 12 bini geçen merkez mahallelerinden Bahçıvan Mahallesi’nin muhtarı. Kadınların teşvikiyle muhtar olmaya aday olan Sağlam, “Bir kadın olarak kadınların desteğiyle 30 yıl boyunca muhtarlık yapan bir aday karşısında kazandım. 2014 yılındaki seçimler dışında karşısına rakip bile çıkmamış. Başaramazsın, şansın olmaz dediler” diyor. Yoğun bir iş yükünün olduğunu ifade eden Sağlam bu yoğunluktan pek de şikayetçi değil. Kadınların kendisine karşı oldukça rahat olduğunu kaydeden Sağlam, “2 kadın azam var. İş yüküm ağır. Seçmen dışında yoğun bir esnaf kitlesi var. Esnafın yaklaşımı olumlu. Bir yıla kadar kadın bir muhtarla muhatap olmak ilginç geliyordu onlara. Van halkı kadınlara karşı çok saygılı. Mahalleli kadınlar çok rahatlar, özel hayatlarını bile anlatıyorlar. Erkek muhtara anlatamayacakları şeyleri bana anlatıyorlar. Bu açıdan avantajlıyım” ifadelerini kullanıyor.

Sağlam, mahallesinde büyük bir mülteci kitlesinin olduğunu söylüyor ve onlara dönük de çalışmalar yaptığını ekliyor. Sağlam, konuya ilişkin şunları söylüyor: “Mahallede 485 hane mülteci var. Afganistan, İran ve Suriyeli göçmenlerden oluşuyor. Erzak ve resmi işler konusunda yardımcı oluyoruz kendilerine. Özellikle kadın mültecilerin mağduriyetleri fazla. Göç İdaresi ile diyalog halindeyiz. Bire bir ilgileniyorum. Farsça bilmem ayrı bir iletişim sağlıyor aramızda.”

Mahallesinde boşanmaların arttığını dillendiren Sağlam, muhtar olarak bu konudan oldukça sitemkar. “Ekonomik sorunlardan ve aile içi şiddetten dolayı maalesef boşanma hadiseleri arttı mahallede. Boşanmak isteyen adaylarla konuşmaya, sorunu anlamaya çalışıyoruz ancak önüne geçmek zor. İlgili kurumlarla bu konu hakkında iştişarede bulunuyoruz’’ değerlendirmesinde bulunan Sağlam çalışmalarına devam edeceğini sözlerine ekliyor. 

Bu yayın Hollanda Büyükelçiliği İnsan Hakları hibe programı desteğiyle yürütülen ‘Kadın ve LGBTİ+ Odaklı Şiddete Karşı İletişim Projesi-NAR Projesi’ kapsamında hazırlanmıştır. Bu yayının içeriğinden yalnızca 9 Eylül Gazetesi sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.