Fenerbahçe Spor Kulübü'nün unutulmaz kurucularından biri olan Mehmed Ayetullah Bey, 1888 yılında İstanbul'un Boyacıköy semtinde doğdu. Çerkes asıllı olan Ayetullah Bey, Hareket Ordusu komutanlarından Şevki Paşa'nın oğluydu ve Çerkeslerin Ubıh kolunun Anzork sülalesine mensuptu.
Futbol Yeteneği ve Kulüp Kuruluşu
Mehmed Ayetullah Bey, genç yaşta futbol yeteneği ile dikkat çekti. Fenerbahçe'nin kuruluş döneminde, Osmanlı Bankası'nda memur olarak çalışan Ayetullah Bey, futbolun ve sporun yaygınlaşması için çabalayan bir isimdi. Ziya Songülen, Necip Okaner, Asaf Beşpınar ve Enver Yetiker ile birlikte Fenerbahçe Spor Kulübü'nü kuran beş kişiden biriydi.
Fenerbahçe'nin İlk Genel Sekreteri ve Başkanı
Ayetullah Bey, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ilk genel sekreteri olarak görev aldı. Ayrıca, kulübün kuruluşundan sadece 20 yaşındayken başkanlık görevini üstlendi. Bu dönemde kulüp, maddi zorluklarla ve başarı eksikliği ile karşı karşıya kaldı. Ancak Ayetullah Bey'in liderliği ve çabaları sayesinde kulüp, toparlanarak ayakta kalmayı başardı.
Renk Değişimi ve Mirası
Ayetullah Bey'in başkanlığı döneminde Fenerbahçe'nin renkleri sarı-lacivert olarak değiştirildi. Bu değişiklik, kulübün kimliğinde önemli bir dönüm noktasıydı. Ayetullah Bey, kulübünün sadece saha içinde değil, saha dışında da ayakta kalmasını sağlayarak Fenerbahçe'yi tarihe armağan etmiştir.
İzci Hareketi ve Erken Kaybı
Ayetullah Bey, Türkiye'deki ilk izcilik hareketlerinden birinde yer aldı ve izcilik faaliyetlerine katkıda bulundu. Ancak I. Dünya Savaşı sonlarında ülkeyi etkisi altına alan İspanyol Nezlesi salgınına yakalanarak genç yaşta, 16 Mart 1918 tarihinde hayatını kaybetti. Henüz 30 yaşındayken aramızdan ayrılan Ayetullah Bey, Fenerbahçe'nin kuruluşuna ve gelişimine büyük katkıları olan önemli bir isim olarak anıldı.
Fenerbahçe'nin renkleri ve kimliği, Mehmed Ayetullah Bey'in liderliği ve fedakarlıkları sayesinde şekillendi. O, Fenerbahçe'nin zorlu başlangıç yıllarında kulübünü ayakta tutan, renklerini değiştiren ve tarihine önemli bir iz bırakan bir spor adamı olarak hatırlanmaktadır.
