Ankara’da yerel yönetim ile merkezi idare arasındaki tartışmalar, bu kez imar planları üzerinden yeni bir boyut kazandı. İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte çok sayıda belediye meclis üyesi hakkında, idari yargı tarafından verilen imar iptali kararlarının uygulanmadığı iddiasıyla soruşturma izni verdi. Kararın ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklama ise dosyanın arka planına dair sert ifadeler içerdi.

İddiaların merkezinde İncek bölgesi var

Soruşturma izni sürecinin çıkış noktası, Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı İncek Mahallesi oldu. Bu bölgede yer alan bazı alanlara ilişkin imar planlarının, idari yargı tarafından iptal edilmesine rağmen belediyenin gerekli işlemleri yapmadığı ileri sürüldü. İddialar doğrultusunda Mansur Yavaş’ın yanı sıra 38 belediye meclis üyesi hakkında da “görevi kötüye kullanma” kapsamında değerlendirme yapıldığı öğrenildi.

Belediyelere 'süper denetim': Kaynaklara neşter, yetkilere tırpan
Belediyelere 'süper denetim': Kaynaklara neşter, yetkilere tırpan
İçeriği Görüntüle

Yargı kararları uygulanmadı

Merkezi idarenin yaklaşımında, yargı kararlarının bağlayıcılığı vurgusu öne çıktı. Soruşturma iznine gerekçe olarak, belediyenin iptal kararlarının ardından yargı hükümlerine uygun işlem tesis etmediği iddiası gösterildi. Bu çerçevede dosyanın, yalnızca siyasi değil aynı zamanda idari sorumluluk boyutuyla ele alındığı ifade ediliyor.

Ankara Büyükşehir’den net itiraz: “Usulsüzlüğe set çekildi”

Ankara Büyükşehir Belediyesi, soruşturma izni haberlerinin kamuoyuna yansımasının ardından kapsamlı bir açıklama yaptı. Belediyeye göre dosyanın anlatıldığı gibi olmadığı, aksine geçmiş dönemde yapılan usulsüz imar artışlarına engel olunması nedeniyle bu sürecin başlatıldığı savunuldu.

Açıklamada, özellikle Dodurga bölgesinde önceki yıllarda verilen imar artışlarına dikkat çekildi. Belediyenin, söz konusu artışları veto ederek kamu yararını koruduğu; bugün tartışma konusu yapılan kararların da bu vetoya ilişkin olduğu vurgulandı. ABB, “Herhangi bir usulsüz imar artışı yoktur; tam tersine usulsüzlüğe izin verilmemiştir” mesajını verdi.

Eski dönem vurgusu dikkat çekti

Belediyenin açıklamasında, sürecin doğrudan önceki yönetim dönemine uzandığına işaret edilmesi, tartışmayı daha da siyasileştirdi. ABB cephesi, soruşturma izninin, geçmiş yıllarda yapılan plan değişiklikleriyle bağlantılı olduğunu ve bugünkü yönetimin bu değişikliklere karşı duruşunun dosyanın temelini oluşturduğunu savunuyor. Bu vurgu, Ankara’da uzun süredir devam eden “eski dönem–yeni dönem” ayrışmasını yeniden gündeme taşıdı.

Bilirkişi tartışması dosyayı büyüttü

Açıklamanın en çarpıcı başlıklarından biri ise bilirkişi detayı oldu. ABB, soruşturma izni sürecinde görev alan bilirkişi hakkında kamuoyuna yansıyan ciddi iddialar bulunduğunu belirtti. Söz konusu bilirkişinin, daha önce de Mansur Yavaş hakkında benzer dosyalarda yer aldığı; bu nedenle belediye başkanı tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulduğu hatırlatıldı.

Belediye, aynı bilirkişinin bu dosyada da görev almasının soru işaretleri yarattığını savunarak, sürecin tarafsızlığına ilişkin endişelerini dile getirdi.

“Tüm hukuki yollar kullanılıyor” mesajı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, soruşturma izninin kesin bir hüküm anlamına gelmediğinin altını çizdi. Açıklamada, tüm hukuki itirazların yapılmakta olduğu ve sürecin idari ve yargısal aşamalarının yakından takip edildiği ifade edildi. Belediyeye göre, itiraz süreci tamamlandıktan sonra kamuoyuna daha detaylı ve belgeli bir bilgilendirme yapılacak.

Kaynak: Haber Merkezi