Türkiye, yaz aylarının başlamasıyla birlikte artan sıcaklıklar ve kuru hava koşullarıyla birlikte gelen orman yangını tehdidiyle bir kez daha yüzleşiyor. Bu kez alarm zilleri, Ege'nin önemli tarım ve sanayi kentlerinden Manisa'nın Alaşehir ilçesinden yükseldi. İlçeye bağlı Badınca Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda, henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek gökyüzünü siyah duman bulutlarıyla kapladı. Alevlerin, rüzgarın da etkisiyle hızla yayılma potansiyeli taşıması, bölge sakinlerinde ve yetkililerde büyük endişeye yol açtı. Yangının çıktığı bölgenin ormanlık ve engebeli arazi yapısı, havadan ve karadan müdahaleyi zorlaştırırken, yangının yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine sıçramaması için adeta zamanla bir yarış başladı.

Yangına anında müdahale: hava ve kara filosu seferber

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde çıkan orman yangını haberi, bölgeye hızla yayılarak alarm durumuna geçilmesine neden oldu. İhbarın alınmasının hemen ardından, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü bünyesindeki tüm ilgili birimler, yangına havadan ve karadan müdahale etmek üzere hızla harekete geçti. Yangınla mücadelede zamanın kritik önemi göz önüne alındığında, ekiplerin koordineli ve hızlı intikali, olası bir felaketi önleme adına büyük bir önem taşıyor.

Yangın söndürme operasyonuna, havadan müdahalenin gücünü artıran önemli hava unsurları sevk edildi. Tam 4 adet uçak ve 2 adet helikopter, alevlerin üzerine tonlarca suyu boşaltmak üzere peş peşe havalandı. Özellikle yangının engebeli ve erişimi zor ormanlık arazide çıkması, hava araçlarının etkinliğini daha da artırıyor. Uçaklar, büyük miktardaki suyu hızlı bir şekilde yangın alanına taşıyarak alevlerin önünü kesmeye çalışırken, helikopterler ise daha manevra kabiliyetleri sayesinde, yangının sıcak noktalarına (hotspot) odaklanarak alevlerin yükselmesini engelleme ve karadaki ekiplere destek sağlama görevini üstleniyor. Bu hava filosu, yangının kontrol altına alınmasında anahtar bir rol oynuyor.

Karadan ise, yangınla doğrudan mücadele eden ve alevlere en yakın mesafede çalışan yürekli kahramanlar görev başında. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 11 adet arazöz (yangın söndürme aracı), alevlere doğrudan müdahale ederken, 3 adet su ikmal aracı (su tankerleri) ise arazözlerin su ihtiyacını kesintisiz olarak karşılayarak operasyonun sürekliliğini sağlıyor. Yangının yayılmasını engellemek ve alevlerin önünü kesmek amacıyla, 2 adet dozer de yangın şeritleri (güvenlik hatları) açmak üzere görevlendirildi. Bu iş makineleri, ormanlık alanda bitki örtüsünü temizleyerek, alevlerin ilerlemesini engelleyen ve ekiplerin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlayan bariyerler oluşturuyor. Tüm bu unsurların bir araya gelmesiyle, orman yangınıkontrol altına alma çalışmaları, büyük bir özveri ve koordinasyon içerisinde devam ediyor.

Alaşehir'in yeşil ciğerleri tehlikede

Alaşehir, Manisa'nın önemli tarım merkezlerinden biri olmasının yanı sıra, doğal güzellikleri ve zengin orman varlığıyla da biliniyor. Özellikle üzüm bağları ve diğer meyve bahçeleriyle ünlü olan bu ilçe, yangının yayılması halinde hem ekolojik hem de ekonomik açıdan büyük zararlar görebilir. Yangının ormanlık alanda çıkması, doğrudan ekosisteme ve biyoçeşitlilike ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ağaçların, bitki örtüsünün ve toprağın yanması, uzun yıllar sürecek bir doğal tahribata neden olabilir.

Yangınlar, sadece bitki örtüsünü değil, aynı zamanda o bölgede yaşayan yaban hayatını da tehdit eder. Pek çok hayvan, alevlerden kaçmaya çalışırken hayatını kaybederken, sağ kalabilenler de yaşam alanlarını ve besin kaynaklarını kaybederek göç etmek zorunda kalır. Bu durum, bölgenin doğal dengesini alt üst edebilir.

Türkiye orman yangınlarında alarm seviyesine yaklaşıyor!
Türkiye orman yangınlarında alarm seviyesine yaklaşıyor!
İçeriği Görüntüle

Yangının çıktığı bölgenin yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine yakınlığı da ayrı bir endişe kaynağı. Eğer alevler, rüzgarın etkisiyle veya zorlu arazi koşulları nedeniyle kontrol dışına çıkarsa, Badınca Mahallesi ve çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlar için tahliye kararı alınabilir. Bu durum, halk arasında büyük bir paniğe ve maddi zarara yol açabilir. Ayrıca, bölgedeki tarım arazilerinin zarar görmesi, çiftçilerin emeklerinin yok olmasına ve önemli ekonomik kayıplara yol açabilir. Yangın sırasında ortaya çıkan yoğun duman ve partiküller, hava kalitesini de olumsuz etkileyerek, solunum yolu rahatsızlıkları olan hassas gruplar için ciddi sağlık riskleri oluşturabilir.

Yangının nedeni araştırılıyor

Yangının çıkış nedeni henüz belirlenememiş olsa da, bu tür orman yangını olaylarında genellikle iki ana faktör üzerinde durulur: İnsan kaynaklı nedenler ve doğal nedenler. Türkiye'deki orman yangınlarının büyük çoğunluğu (%90'dan fazlası) insan kaynaklı nedenlerle çıkmaktadır. Bunlar arasında, ihmal (sönmemiş sigara izmariti, piknik ateşi, anız yakma), kasıtlı kundaklama veya elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar gibi durumlar yer almaktadır. Nadiren de olsa, yıldırım düşmesi gibi doğal nedenler de orman yangınlarına yol açabilmektedir. Yangının nedeninin belirlenmesi, benzer olayların gelecekte yaşanmasını önlemek adına büyük önem taşımaktadır. Olay yerine sevk edilen ekiplerin, yangını kontrol altına alma çalışmalarının yanı sıra, çıkış nedenini araştırmak üzere de incelemelerde bulunduğu belirtiliyor.

Türkiye'nin orman yangınları gerçeği ve iklim değişikliği

Türkiye, Akdeniz iklim kuşağında yer alan bir ülke olarak, her yaz orman yangını tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle son yıllarda, iklim değişikliğinin de etkisiyle, aşırı sıcaklıklar, uzun süreli kuraklıklar ve şiddetli rüzgarlar, orman yangınlarının hem sayısını hem de şiddetini artırmıştır. Bilim insanları, küresel ısınmanın etkisiyle, bu tür doğa olaylarının gelecekte daha sık ve daha yıkıcı hale geleceği uyarısında bulunmaktadır.

Bu durum, Türkiye'nin yangınla mücadele stratejilerini sürekli geliştirmesini ve daha proaktif önlemler almasını zorunlu kılmaktadır. Yangın erken uyarı sistemleri, ormanlık alanlara giriş çıkışların kısıtlanması, halkın bilinçlendirilmesi, orman yollarının iyileştirilmesi ve yangınla mücadele kapasitesinin sürekli artırılması, bu mücadelenin temel taşlarıdır. Manisa'daki bu yangın da, Türkiye'nin ormanlarını koruma ve yangınlarla mücadele etme konusundaki kararlılığının bir testi niteliğindedir.

Yangını kontrol altına alma çalışmaları büyük bir özveriyle devam ederken, tüm gözler Alaşehir'den gelecek iyi haberde. Bölgedeki yaşamın normale dönmesi ve yeşil doğanın yeniden yeşerebilmesi için tüm ekiplerin canla başla çalıştığı belirtiliyor.

Kaynak: AA