Covid-19 görülen ülke ve bölgelerdeki vakalara ilişkin güncel verilerin derlendiği "Worldometers" internet sitesine göre, dünya genelinde covid-19 tanısı konulan kişi sayısı 100 milyonu geçerken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2 milyon 150 bini aştı'' sözleriyle konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öte yandan, küresel ölçekte aşılama süreci ile ilk olarak İngiltere’de görülen ve daha yüksek oranda bulaştırıcı olduğu tespit edilen Kovid-19’un mutasyon geçiren yeni türüne ilişkin gelişmeler gündemde ön plana çıkmakta. Dünya genelinde Covid-19’a karşı başlatılan tarihin en büyük küresel aşılama çalışmaları hızla devam ederken, ülkemizde ise Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında, analizleri tamamlanan Sinovac’ın ürettiği Coronavac aşısı için alınan kullanım onayının ardından, Covid-19 aşısı ulusal uygulama stratejisi kapsamında, 14 Ocak’ta sağlık çalışanlarına yapılmaya başlanan Coronavac aşısının ilk dozu, şu ana kadar 1 milyon 300 binden fazla kişiye uygulandı. Sağlık çalışanlarının ardından, Covid-19 aşısı ulusal uygulama stratejisi kapsamındaki öncelik sıralamasına göre yaşlı, engelli, koruma evleri gibi yerlerde kalan ve çalışanlar ile 65 yaş ve üstü bireyler aşılanacak. Yurt içinde ise devam eden aşılamayla desteklenen güven, kısıtlamalar sayesinde vaka sayılarının belli bir seviyenin altına inmesi, bunlara bağlı olarak, ülke genelindeki kısıtlamaların aşamalı bir şekilde azaltılacağı yönündeki beklenti, akabinde, tüketim ve ticaretin aşamalı olarak iyileşmesiyle güçlenmesi öngörülmektedir. Nitekim, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, aşılamaların yapılması ve kısıtlamaların azaltılmasıyla birlikte Türkiye ekonomisinin özellikle yılın ikinci yarısından sonra hız kazanacağını, büyümenin 2021 yılında hız kazanarak, yüzde 3,5 seviyesinde olmasının beklendiğini belirtmiştir. Pandemi döneminde ekonomik olarak büyük yıpranmalar yaşadık. Bu yüzden vaka sayılarına göre kısıtlamaların azaltılması lazım. Bu adım ile ekonomimizde toparlanmaya gidebiliriz.”

“Üyelerimiz çıpa kredisinden faydalanmalı”

“Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 21 Ocak’ta gerçekleştirdiği toplantısında, politika faizini piyasa beklentisi paralelinde değiştirmeyerek yüzde 17 düzeyinde tuttu” diyen Başkan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Toplantının ardından yapılan açıklamada, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar verildiği belirtildi. Ayrıca, gerekli görüldüğü takdirde ilave parasal sıkılaşma yapılabileceği de ifade edildi. Merkez Bankası kararı akabinde, Vakıfbank, imalat, ihracat ve ithal ikame amaçlı ürün ürütmek amacıyla yatırım yapacak olan firmalar başta olmak üzere stratejik öneme sahip sektörlerde faaliyet gösteren firmalara yönelik yeni bir kredi paketi açıkladı. TCMB politika faiz oranına endeksli şekilde kullandırılacak 40 milyar TL büyüklüğündeki ‘Çıpa Kredisi’ faiz oranı, TCMB politika faiz oranına bağlı olarak aşağı yönlü değişecek. Kredi vadesi boyunca yukarı yönlü bir faiz artışı da yapılmayacak. TCMB politika faizine endeksli kredinin başlangıç faiz oranı yıllık yüzde 17,75 olarak belirlendi. Paket 12 aydan başlayarak 72 aya kadar vadeler içermekle birlikte firmaların ihtiyaçları ve nakit akışına göre 1 yıla kadar ödemesiz dönem uygulanabilecek. Piyasalarda özellikle öngörülebilirlik arttıkça şirketler tarafında yatırımlar yeniden canlanacaktır. Dolayısıyla, işletme sermayesi ihtiyacı, yeni makine alım ihtiyacı ve modernizasyon ihtiyacına yönelik kredi talebinin yılın ikinci yarısı itibariyle güçleneceğini düşünüyorum. Bu bağlamda, Vakıfbank’ın sunmuş olduğu kredi imkanının üyelerimiz açısından fırsata dönüştürülerek değerlendirilebileceği kanaatindeyim. Bir diğer fırsat ise de üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Halk Bankası arasında, tedarik zincirlerinde finansman kaynaklı yaşanan aksaklıkları ve tahsilat problemlerini gidermek üzere ‘Paraf Kart Tedarik Zinciri Finansmanı projesi’ başlatılmıştır. Proje kapsamında, alım-satım işlemleri halk bankası garantörlüğünde gerçekleştirilecek olup, böylece tahsilat konusunda her iki tarafın da riski sıfıra indirilmektedir. Söz konusu proje ile satıcılar (tedarikçiler) tahsilat riskinin sıfıra indirilmesi, esnek vade ve taksit seçenekleri ile daha fazla satış yapabilme imkanından faydalanırken, alıcılar ise finansmana kolay erişim: ödemeleri taksit ve vadeler ile yapma, kredi/çek kullanmadan kendi tedarikçisi ile banka üzerinden ticaret yapma, artan kredi limitlerinden yararlanma imkanlarından faydalanmaktadır.”

“Develi OSB ile ilgili ön talep formunu paylaştık”

Manisa’nın Saruhanlı ilçesi Develi bölgesinde kurulması planlanan Karma Organize Sanayi Bölgesi hakkında da bilgi veren Başkan Yılmaz, şunları aktardı:
“Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Olarak Manisa İli Saruhanlı İlçesi Develi Bölgesinde Kurulması Planlanan Karma Organize Sanayi Bölgesi ile Saruhanlı ilçemizin potansiyelini daha iyi değerlendirmek, kent içerisinde yapılaşan işletmeleri, geliştirmeyi planladığımız organize sanayi bölgesine yönlendirmek, başta yerel yatırımcılar olmak üzere yurtiçi ve yurtdışından gelip bölgemize yatırım yapmak isteyen girişimcilerin ihtiyaçlarına uygun yatırım alanlarının oluşturulması için çalışmalarımız hızla devam etmekte. Yatırım talebinin mahiyetini doğru tespit ederek, bunlara uygun bir Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulabilmesi için, ön talep toplanması amacıyla geçtiğimiz günlerde duyuruya çıkarak yatırım talep formunu sizlerle paylaştık. Bu bağlamda, bölgede yer almak isteyen potansiyel yatırımcılarımızın, yatırım talep formunu doldurarak, imzalı ve kaşeli olarak odamıza iletmeleri gerektiğini huzurlarınızda bir kez daha paylaşmak istiyorum.''

“Üyelerimize en üst seviyede hizmet vermek istiyoruz''

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyelere en üst seviyede hizmet verme vizyonu kapmasında çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizen Başkan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Üyelerine en üst seviyede hizmet vermek’ vizyonu kapsamında çalışmalarını sürdüren odamız, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) gerçekleştirdiği tetkik sonucunda; odamızda verilen hizmetlerin; yasalara uygunluğu, müşteri memnuniyeti esas alınarak yürütüldüğü, fiziksel ve elektronik ortamda güvenli bir şekilde sunulduğu, onaylanarak ISO 27001 bilgi güvenliği yönetim sistemi belgesini almaya hak kazanmıştır. Yaptığımız çalışmalarda; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlarla paylaşılmasında sakınca arz eden bütün bilgilerin, erişilebilirliğinin ve gizliliğinin kontrol altına alınması temel ilkesi ile hareket edilmektedir. Bu çalışmalar sayesinde, üyelerimizin memnuniyetinin ve en önemlisi de bütün bilgilerin güvenliğinin, uluslararası standartlara göre kontrol altına alınması sağlanmıştır.”  Arif Arı