Düğünler artık ne eskisi kadar kalabalık ne de takı törenleri eski görkeminde… Gelin ve damatlar bekledikleri takıları bulamazken, davetliler “Ne takacağım?” endişesiyle kara kara düşündü. Ekonomik kriz, bu mutlu günleri bile bir kutlamadan çıkarıp hesap-kitap gününe çevirdi. Artan maliyetler, düşen alım gücü ve altın fiyatlarındaki rekor artış, bu geleneği adeta bitirme noktasına getirdi.
Kuyumcuların veresiye altın yazdığı, bilezikleri ödünç verdiği bir yıl geride kaldı. Çeyrek altın almak hayal, yarım gram bile lüks oldu. Bütçelerini zorlayarak düğüne katılanlar, çareyi sahte altın veya altının en düşük ayarlı takısı olarak bilinen 8 ayar “Yonca”da aradı. Kara kıştan umudunu kesen kuyumcu, gözünü 2026 baharında açılacak düğün sezonuna dikti.
VATANDAŞ TAKI TAKAMAYACAK HALDE
Kemeraltı Kuyumcular Çarşısı’nda 1991’den beri kuyumculuk yapan Hüseyin Nas, 34 yıllık tecrübesiyle sektörün son 20 yıldaki değişimine dikkat çekiyor. Nas, özellikle son 5-6 yılda ekonomik zorlukların düğün alışkanlıklarını bile tamamen değiştirdiğini vurguluyor: “Eskiden insanlar düğüne giderken mutlaka çeyrek altın götürürdü. Hatta bazen çeyrek altın taktığımızda yakın akrabalara karşı mahcup hissederdik. Bugün geldiğimiz noktada insanlar yarım gram altın soruyor, hem de utanarak soruyorlar. Çeyrek altının yerini Yonca aldı. 8 ayar yonca şeklinde, çok hafif, neredeyse iğneye taksan kırılacak kadar ince ama insanlar ‘para taktı demesinler, altın taktı desinler’ diye onu tercih ediyorlar.”

2025’TE DÜĞÜN SALONLARI BOŞALDI
Ekonomik sıkıntıların artık insanları bırakın altın almayı, günlük yaşamı bile zorlaştırdığını belirten Nas, 2025 yılında düğünlerin eski kalabalığını tamamen yitirdiğini söylüyor: “Takı takacak gücü olmayan misafirler düğünlere gitmemeyi tercih etti. Eskiden 500 kişilik salonlar dolarken, bugün 150 kişi bile zor geliyor. İnsanlar takı götüremediği için düğünden kaçıyor. Katılanların çoğu ise 100-200 TL zarf bırakıyor. Bu durum gelin-damat için hayal kırıklığı, kuyumcular içinse iş kaybı anlamına geliyor. Artık bizim için kara kıştan umudu kestik, hayallerimiz 2026 düğün sezonu baharına kaldı.”
KUYUMCUDA VERESİYE, ÖDÜNÇ BİLEZİK DÖNEMİ
Son yıllarda altın fiyatlarındaki yükseliş öyle bir noktaya geldi ki bazı kuyumcular müşterilerine ödünç bilezik verir hale geldi. Kuyumcu esnafı Hüseyin Nas durumu şöyle anlatıyor: “25-30 yıllık dostlarım geliyor, ‘Abi 4 bilezik ver, düğünde takalım, sonra geri getirelim’ diyor. Mecbur veriyorum, yoksa düğünde mahcup olacaklar.” Bazı esnaflar ise altın satışlarını veresiye defterine yazıyor. Eskiden bakkalda ekmek için yapılan veresiye, bugün altın için geçerli oldu.
KUYUMCULAR ALARMDA
Artan maliyetler, düşen satışlar ve azalan alım gücü kuyumcuların işini her geçen gün zorlaştırıyor. Nas, sektörün geleceği için endişeli olduklarını dile getirerek şöyle konuştu: “Eskiden Mayıs’ta işler açılırdı, Temmuz-Ağustos çok yoğun olurdu ama bu yıl olmadı. Bu nedenle birçok kuyumcu dükkânını devretmek zorunda kalabilir. Yazın iş yapamayan bir kuyumcu kışın ayakta kalamaz. İnsanlar kuyumcunun vitrinde altın gördüğünde para kazandığını sanıyor ama öyle değil. Satış olmayınca vitrindeki altını eritiyoruz. Eleman maaşı, kira, vergi derken sermaye tükeniyor.”
SAHTE ALTIN FURYASI ŞOK YAŞATIYOR
Kuyumcu Osman Coşkun ise son dönemde hızla yayılan sahte altın sorununa dikkat çekiyor: “İnsanlar düğün gibi özel günlere eli boş gitmek istemiyor ama gerçek altın da alamıyor. Bu yüzden bijuteriden sahte çeyrek altın alıyorlar. Görünüş olarak gerçeğinden farkı yok. Gelin ve damat, takıları bozdurmak için bize geldiğinde adeta şok yaşıyor. Bu durum o kadar yaygınlaştı ki, düğünlerde önlemler alınmaya başlandı. Artık kameralarla kim ne taktı kaydediliyor, isim yazılıyor ama yine de araya sahte altın karışıyor.”





