İzmir’deki geleneksel el sanatlarını sürdüren sanatçıların kendi hikayelerini ve sanatlarını anlattığı bir kitap yayımlandı. Kültürel Araştırmalar Vakfı'nın “El Sanatları Araştırma Programı” kapsamında “Benim Sanat Hikayem” adıyla yayımladığı e-kitap dikkat çekti. İzmir'de, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi çerçevesinde danışmanlık statüsüyle akredite edilmiş tek sivil toplum kuruluşu olan Kültürel Araştırmalar Vakfı projeyi, Kovid-19 sürecinden olumsuz etkilenen sanatçılara sanatları yoluyla bir ifade alanı daha açmak ve onları desteklemek amacıyla yaptı. 

Kültürel miras

2002 yılından bu yana somut olmayan kültürel miras unsurlarına yönelik araştırma ve belgeleme çalışmalarını sürdüren, yayımları ve etkinlikleri aracılığıyla kültürel miras bilincinin oluşturulmasına katkı sağlamayı hedefleyen Kültürel Araştırmalar Vakfı, “Benim Sanat Hikayem” adlı e-kitap, kultur.org.tr/portfolio/benimsanathikayem/ adresinden erişime açıldı. Çalışmaya; İzmir’in Balçova, Bergama, Bornova, Çeşme, Çiğli, Güzelbahçe, Karşıyaka, Kemalpaşa, Konak, Menderes, Menemen, Seferihisar, Selçuk, Tire ilçelerinden farklı sanat alanlarından toplam 40 sanatçı katıldı. Kitapta, geleneksel sanat dallarından; ahşap oymacılığı, alevde cam işleme sanatı, bakır tel işlemeciliği, bıçakçılık, camardı resmi, çalgı yapımcılığı, çini, çömlekçilik, değerli taş kesimi, ebru sanatı, folklorik giysili Kitre Bebek, geleneksel parşömen yapımı, halı dokuma, iğne oyası, işleme, kazaziye, keçecilik, minyatür, nazar boncuğu, oyuncak yapımı, sedef kakma, semercilik, sepetçilik, sim sırma - elde Maraş işi, taş işlemeciliği, tespih yapımı, telkari, tezhip, yorgancılık ve nalbantlık yer aldı. E-kitabın İngilizcesi UNESCO’nun resmi sitesinde Somut Olmayan Kültürel Miras bölümünde yayımlanacak.

Yakından tanımak

Benim Sanat Hikayem'de, kendilerini eserlerinde, üretimlerinde ifade eden sanatçıların, sanat hikayelerini, kendi sözcükleriyle ifade etmelerini istediklerini söyleyen KAV Başkanı Doğanay Çevik, “Yaklaşık sekiz ay süren bu çalışma, bize onları yakından tanıma olanağı sağladı. Kimileri usta çırak ilişkisi içinde, kimileri bir eğitim ortamı ya da kurumu içerisinde sanatını sürdüren sanatçılarımız, el sanatları geleneğinin geliştirilerek korunmasına katkı sağlıyorlar. Onların öykülerini keyifle okumanızı ve onları daha yakından tanımanızı öneriyoruz. Eminiz ki onların anlatacakları çok öyküleri var. Bu yüzden onlarla yüz yüze görüşebileceğiniz günlerin yakın olmasını diliyoruz” dedi.