Tunceli'nin Pertek ilçesine bağlı Tozkoparan köyünde yer alan ve binlerce yıllık tarihin izlerini taşıdığı değerlendiren höyüğün, köy yerleşim alanında kalması ve üzerine yapılan evler nedeniyle tahribata uğraması dolayısıyla başlatılan kurtarma kazısı sürüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, Tunceli Müzesi'nin öncülüğünde yürütülen kazı çalışmalarına çeşitli üniversitelerden akademisyenler de danışmanlık yapıyor.

Kentte 1968 yılından sonra ilk defa bilimsel metotlar kullanılarak yapılan kazı çalışmalarında antropolog, arkeolog, sanat tarihçi ve stajyer öğrencilerden oluşan yaklaşık 15 kişilik ekip görev alıyor.

Tarihi dokuya zarar vermemek için haftanın 5 günü çalışmalarını titizlikle sürdüren ekipler, bir çocuğa ait olduğu değerlendirilen iskelete rastladı.

Fırça ve spatula yardımıyla bulunduğu yerden çıkarılan iskelet parçaları, Tunceli Müzesi'nde koruma altına alındı.

Kazıda pişmiş toprakla yapılan çanak ve çömleklerin yanı sıra obsidiyen, kemik ve taştan aletler ile ok uçları da bulundu. Tarihe ışık tutacak eserler müzede sergilenecek.

Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Yılmaz, AA muhabirine, Tunceli'de yaklaşık 6 yıldır yüzey araştırması yaptıklarını ve kentte Alt Paleolitik dönemden itibaren olan tüm arkeolojik dönemleri tespit ettiklerini söyledi.

Bu yıl yüzey araştırmalarını tamamladıklarını belirten Yılmaz, Tunceli Müzesi Müdürlüğü başkanlığında Tunceli, Düzce, Erzurum ve Diyarbakır'daki üniversitelerden akademisyenlerin danışmanlığındaki heyetle Tozkoparan Höyüğü'nde kazı yaptıklarını dile getirdi.

"Çocuk yaşlarda bir bireye ait"

Höyüğün tahrip olduğu alanlarda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Burada sit alanlarının sınırlarını belirlemeye çalışıyoruz. Yüzey toprağının hemen altından arkeolojik kalıntılar çıkmaya başladı. Kazının üçüncü gününde bir insan iskeleti açığa çıktı. Çocuk yaşlarda bir bireye ait. Toprağa açılan oval biçimli bir çukura büzülmüş biçimde yatırılmış bir birey, kuzey ve güney doğrultuda uzatılmış. Bu iskelet eski topluma ait ve o döneme ilişkin doğrudan bize bilgi sağlayan kalıntı olduğu için çok önemli."

Yılmaz, son dönemlerde iskeletler üzerinde disiplinler arası çalışmalar yapıldığını belirterek, "İskeletlerin yaşını veya beslenme sistemini belirleyebiliyoruz. Kemikler üzerinde eğer geçirdiği hastalıklar iz bıraktıysa bunları belirleyebiliyoruz. Tabii tek bir örnekle çok fazla veri elde edemesek de başlangıç için sevindirici bir kalıntı." ifadelerini kullandı.

Yüzey araştırmalarıyla kentin arkeolojik kronolojisini tamamladıklarını ve bu durumun mutluluk verici olduğunu ifade eden Yılmaz, "Yüzey araştırmalarında Fest Travel bizi destekledi. Bu yıl itibarıyla yüzey araştırmalarımızı, bütün hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz için tamamladık. Tunceli birçok medeniyetin geçiş güzergahı üzerinde yer alıyor. Bizim bulgularımız da bunu doğruladı. Bulgularımızı yayına hazırlamaya başladık." dedi.

Yılmaz, hazırlayacakları bilimsel makalelerin yayımlanmasıyla kentin tarih ve arkeoloji tutkunlarının ilgisini çekeceğini aktardı.

"Tunceli Müzesinin açılmasıyla arkeolojik kazılar hız kazandı"

Kazı Başkanı ve Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel de kentte müzenin açılmasıyla birlikte arkeolojik çalışmaların hız kazandığını vurguladı.

Bu kapsamda Tozkoparan Höyüğü'nde ilk kurtarma kazısını başlattıklarını aktaran Öncel, "Yaklaşık bir ay daha alanda çalışma yapmayı düşünüyoruz. Amacımız, höyüğün yaygınlığını ve sınırlarını belirlemek. Çalışmalarımızı bu yönde devam ettiriyoruz. Tunceli Müzesi şu an Türkiye'nin en yeni müzesi. Bu kurtarma kazısında ele geçirilen eserlerimiz Tunceli Müzesi'nin koleksiyonunu zenginleştirecektir ve ayrıca ilin kültürel geçmiş tabakalanmasının ortaya çıkmasında önemli katkıları olacaktır." diye konuştu.