9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda açılan sanat atölyeleri ve galeriler, el sanatları, müzik ve resim gibi çeşitli sanat dallarını öğretmeye başladı. Son beş yılda bu tür mekanların sayısındaki artış, “Kemeraltı’nın vitrini değişiyor” yorumlarına yol açtı. Sanatçılar, Kemeraltı’nın sanatla daha da güzelleşeceği konusunda hemfikir. 9 Eylül’e açıklama yapan Çini sanatçısı Ebru Camkıran, İzmir Çini atölyesiyle Kemeraltı'na 8 yıl önce adım attı. Sanatın Kemeraltı’nı güzelleştirdiğini belirtirken, Ritim sanatçısı ve çalgı yapım ustası Sami Hosseini, Kemeraltı’nı işlenmemiş bir pırlanta olarak tanımlıyor ve sanatla bölgenin daha iyi hale geleceğine inanıyor. Minyatür sanatçısı Nurcan Şahin Büyük, Kemeraltı’nın kültürel çeşitliliğini övüyor ve bu çeşitliliğin sanatı beslediğini vurgularken, Yeşim Şahin: Seramik sanatçısı Yeşim Şahin, Kemeraltı’nın kültürel mozaiğini sevdiğini ancak güvenlik ve ışıklandırma gibi sorunların çözülmesi gerektiğini belirtiyor. Deri Sanatçısı Tuba Ayyıldız ise özgünlüğün önemine dikkat çekerek, sanatçıların bu çarşıyı güzelleştirdiğini belirtti.

KEMERALTI’NIN KÜLTÜREL MİRAS TAŞIYICISI

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Ebru Camkıran, 2005 yılında Karşıyaka’da ilk çini atölyesini açtı. Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olan Camkıran, İzmir Ticaret Odası’nın Başdurak Camii’ni restore etmesinin ardından camiinin alt kısmını turistik el sanatları pasajı planlaması ile yaklaşık 8 yıl önce Kemeraltı yolculuğuna başladı. Daha sonrasında ise atölyesinin tamamını taşıyabildiği için Piyaleoğlu Hanı’ndaki iki katlı dükkana taşındı. Gelecek yıllarda ‘İzmir’de de çini sanatı yapılmış’ denilmesi için ‘İzmir Çini’ isimli atölyesini açtığını söyleyen Camkıran, Kemeraltı’nda çok mutlu olduğunu da sözlerine ekledi. Camkıran, “Ben Kemeraltı’na geldiğim zaman o kadar atölye yoktu. Sonrasında çoğalmaya başladı. Galeriler açılmaya başladı. Sanat güçlendikçe buraya gelen kitlelerde de farklılaşma oldu. Biz bunu istiyorduk. Bununla birlikte esnafın da yapısı değişmeye başladı. Bence sanat her yeri güzelleştirdiği gibi Kemeraltı’nı da güzelleştiriyor” dedi.

Çini Sanatçısı Ebru Camkıran

*T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Ebru Camkıran

İRAN’DAN TÜRKİYE’YE SANAT YOLCULUĞU

1986 yılında İran’da dünyaya gelen Sami Hosseini def çalmaya 10 yaşında başladı. Beş senelik eğitimin ardından kendi eğitim vermeye başlayan Hosseini, diş hekimliği okumak için 2012 yılında geldiği Türkiye’de öğrencileri ile birlikte Ahura Ritim Topluluğu’nu kurdu. Diş hekimliği yerine ise Ege Üniversitesi D. T. M. Konservatuvarı Çalgı Yapımı bölümünü okumaya başladı. Sami Hosseini daha sonra Ege Üniversitesi D. T. M. Konservatuarı yüksek lisans programını da tamamladı.

Sami Hosseini (1) (1)

*Sami Hosseini

Pek çok sanatçıyla çalışan Hosseini, 2016 yılında  Kemeraltı’nda çalgı yapım atölyesini kurdu. 2019 yılında ise Defxane ile yüzlerce öğrenci yetiştirirken, konserler ile de bölgenin popülerleşmesini sağlamaya çalıştı. Kemeraltı’yı işlenmemiş pırlantaya benzeten Hosseini, “Ama Kemeraltı’nda keşfedilmemiş bir pırlantadır. Bunu parlatmak lazım. Bunu da anca sanatla yapabiliriz. İnsanlara dokunacak ve bir araya getirecek. Farklı kültürden insanların bir araya getirecek. Bunu ancak san at yapabilir. Bizim isteğimiz önümüzün açılması. Ayrıca buraların ışıklandırılması ve güvenli hale getirilmesi lazım. Böylece Kemeraltı’nı daha da iyi yerlere getirebiliriz” dedi.

KEMERALTI’NIN MİNYATÜR SANATÇISI

Nurcan Şahin Büyük, gazetecilik, sosyoloji ve ilahiyat eğitimi almasının ardından minyatür sanatına hobi olarak başladı. Minyatür sanatıyla tanışmasının ardından asıl yapmak isteğinin bu olduğunu anladı ve daha fazla zaman ayırmaya başladı. Geliştikçe minyatür sanatına dair öğrendiklerini başkalarına da aktarmaya başlayan Büyük, 2019 yılında üç arkadaşıyla birlikte Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Piyaleoğlu Agora Minyatür Atölyesi’ni açtı. ,

*Minyatür sanatçısı Nurcan Şahin Büyük

Atölyede toplam 7 kişi eğitim aldığı bilgisini veren Büyük, “Atölyenin iddiası birlikte olmaktan kaynaklanır. O yüzden atölye hoşumuza gitti” ifadelerini kullandı. Kemeraltı’nda olmaktan çok mutlu olduğunu belirten Büyük, “Çocukluğumdan beridir çok sevdiğim bir alan. Kültürel çeşitliliği burada çok fazla. Toplumun en üstündeki insanı da burada görüyorsunuz, aynı zamanda bir mülteciyle de tanışabiliyorsunuz. Kemeraltı bunu sağlayan bir alan” dedi.

19 SENEDİR TOPRAĞA HAYAT VERİYOR

Yeşim Şahin, 19 sene önce seramik sanatına hobi olarak başladı. Kemeraltı Piyaleoğlu Han'a 5 sene önce gelen Şahin, burada ‘Ekim Seramik’ isimli butik atölyesini açtı. Zaman geçtikçe üretimi ve eğitim verdiği insanların arttığını söyleyen Şahin, şu anda 23 kişiye seramik eğitimi verdiğini ifade etti. Kemeraltı’nın mozaiğini ve her zaman yeni bilgiler öğrenme imkanı tanımasını sevdiğini söyleyen Şahin, esnaf olarak sorunlarının olduğunu da belirtti. Kemeraltı’nda güvenlik sorunu ve dükkanlarının bulunduğu bölgede ışıklandırma problemi olduğunu sözlerine ekleyen Şahin, gece çalışmak istedikleri zaman çekindiklerini ve Kemeraltı’nın daha iyi bir yere gelmesi için güvenlik sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguladı.

'Sağlık kuruluşlarımız depreme dayanıklı olmalı' 'Sağlık kuruluşlarımız depreme dayanıklı olmalı'

*Seramik Sanatçısı Yeşim Şahin

GRAFİK TASARIMDAN DERİ SANATÇILIĞINA

Deri Sanatçısı Tuba Ayyıldız, grafik tasarım okurken deriye ilgi duymaya başladı. Grafik tasarımcı olarak çalışmaya başlamasının ardından atölye açma fikri üzerine harekete geçen Ayyıldız, Isparta’da bir deri atölyesi kurdu. Burada grafik tasarım eğitimi ile dericiliği birleştiren Ayyıldız, 2 ay önce İzmir’e taşınarak Kemeraltı Çarşısı’nda Hefina Leather isimli atölyesini açtı.

*Deri Sanatçısı Tuba Ayyıldız

Burada kurs vermeyi de düşündüğünü söyleyen Ayyıldız, Kemeraltı’nda olmaktan mutluluk duyduğunu da sözlerine ekledi. Ayyıldız, “İnsanlar çirkini göre göre çirkin zevklere sahip olmaya başladı. Dışarı çıkıyorsunuz levhalara bakıyorsunuz özgünlük yok. Hepsi aynı tip. Şöyle örnek vereyim; güzel ve çirkin kartvizit ilk başta pek anlam ifade etmese de sonrasındaki görmeseniz de etkisini görüyorsunuz. Kemeraltı’ndaki sanatçıların etkisi de bu” dedi.

‘GENÇLER VE KADINLAR KEMERALTI’NA DOKUNMAYA BAŞLADI’

İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Semih Girgin, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın çağın gerekliliklerine uyarak güncellenmeye ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Bu açıdan çok zengin bir dönem yaşadıklarını da vurgulayan Girgin, “Bizim takip ettiğimiz genç yatırımcılar özellikle kadınlar Kemeraltı’na dokunmaya başladılar. Tiyatrolar kurulmaya başlandı. Belli bölgelerde kendilerini hobi olarak görebilecekleri alanlar yaratmaya başladılar. Bunun için devamsızlığı esas. Onların yaşadığı ışıklandırma gibi zorlukların giderilmesi de esas. Ben gençler ve kadınlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kemeraltı’nda vakit geçirme süresinin uzamasının kendi ellerinde olduğunun altını çizen Girgin, “Bu da etkinlikler, yeme içme kültürü ve gençlerin inadına savaşarak çeşitli ürünler yaratması ile mümkün. Biz de elimizden gelen desteği sağlayacağız” dedi. 

Semih Girgin-2

Editör: Mert Alpdündar