Konak'taki Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nın girişinde devrilen asırlık çınar ağacının yerine yenisi dikildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen dikim etkinliğine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katıldı. Kentin simge noktalarından birinde gerçekleşen tören vatandaşların da ilgisini çekti.

Whatsapp Image 2025 06 16 At 11.31.07

Etkinlikte konuşan Başkan Tugay, "Burada bir çınar ağacı vardı ve birkaç gün önce gövdesindeki bir problemden dolayı kendiliğinden devrildi. Herkesin çok üzüldüğünü gördük. Biz de çok üzüldük. Bunu telafi edelim diye bu çınar ağacını dikmeye karar verdik. Doğaya, ağaça verdiğimiz önemi burada insanlara gösterebilelim diye buradayız. Onarılması gereken her türlü yaramızı onaracağız. İzmir’in değerini biliyoruz. Herkesin de İzmir’e değer vermesi için üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz" dedi.

Dikim töreninde çınar ağacının köklerine ilk toprağı döken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ardından ağacın dallarına nazar boncuğu astı.

Whatsapp Image 2025 06 16 At 11.31.03

Tahtalı Barajı’nı günlük takip ediyoruz

Dikim töreni sonrasında basının sorularını yanıtlayan Tugay, kentin gündemindeki su ve körfez sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başkan Tugay, su kesintilerine ilişkin soruya, "Geçen yazdan beri ihtiyacımız olan suyun alınmaya ve bulunmaya devam edilebilmesi için alabileceğimiz pek çok önlemi aldık. Yeni pek çok kuyu açtık. Barajlardan, özellikle Gördes Barajı'ndan alabileceğimiz suyu öncelikli olarak çekmeye çalıştık. Son aylarda belirgin bir kuraklık yaşanması nedeniyle suyun aşırı tüketiminin önüne geçmek için de pek çok önlem aldık. Bu süreçte, su kaçaklarını azaltmak adına temiz su tesisatının hatlarını birçok yerde yeniledik. Hâlâ bu çalışmalarımız devam ediyor" yanıtını verdi.

Whatsapp Image 2025 06 16 At 11.54.55 (1)

Kuraklığın sürekli hale geldiğine dikkat çeken Tugay’ın açıklamaları şöyle:

"Kuraklık, ne yazık ki artık içinde yaşadığımız dönemin bir gerçeği. Yağışlar sadece bu yıl değil, önümüzdeki yıllarda da az olacak gibi görünüyor. Suyun çok değerli olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Suyun önümüzdeki yıllarda da değerinin artarak devam edeceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Bu nedenle su tüketimi konusunda herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bu kapsamda, çimleri daha az su ihtiyacı duyan çim türleriyle değiştiriyoruz.

Yazın İçinizi Ferahlatacak Taze Meyveli İçecek Tarifleri 🌞🍓
Yazın İçinizi Ferahlatacak Taze Meyveli İçecek Tarifleri 🌞🍓
İçeriği Görüntüle

Sessiz sedasız, gereksiz su harcamalarının hepsinin önüne geçmek için çaba gösteriyoruz. Ancak suyun çok kolay bulunan bir kaynak olmadığını, çok değerli olduğunu herkesin her zaman hatırlaması gerekiyor. Böyle bir dönemde yaşıyoruz, ne yazık ki.

Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesini günlük olarak takip ediyoruz. Yağış olmadığı takdirde sonbahara kadar yetmesi için gerekli önlemleri aldığımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki aylarda oluşacak hava sıcaklıkları ve bu sıcaklıklara bağlı buharlaşma miktarları da barajdaki su seviyesini belirleyecek.

İnşallah arada yağmur da yağar, bu yağışlarla baraj bir miktar beslenebilir. Ama her durumda, yani sadece bugün, bu sene, bu aylarda değil, bundan sonraki yaşamımız boyunca da suyun çok değerli olduğunu bilerek tüketmemiz gerekiyor. Tüm yurttaşlarımızın bunun bilincinde olması gerekiyor. Tarımda da daha az su tüketecek üretim modellerini ve tarım şeklini mutlaka çalışmamız ve yerleştirmemiz gerekiyor.”

Whatsapp Image 2025 06 16 At 11.54.56 (1)

Bakanlığa yetki ve işbirliği çağrısı

Körfezdeki koku ve balık ölülerine dair soruya ise şu yanıtı verdi:

"Bakanlığın ne yaptığını bilmiyorum. Bize bildirilmiş bir çalışmaları yok. Ancak biz kendi adımıza çok çalışıyoruz. Ne yapıyoruz? Her şeyden önce, arıtma tesisinin dördüncü fazı da devreye girdi. Şu anda tam kapasiteyle, herhangi bir sorun olmadan çalışıyor. Bunun dışında yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırmaya yönelik çalışmaların bir kısmını tamamladık, bir kısmı ise hala devam ediyor.

Ancak, geçmişten kalan kirliliğin temizlenmesi zaman isteyen bir süreç. İnsanlarda ‘yarın yüzmeye başlarız’ gibi gerçekçi olmayan bir beklenti yaratmanın anlamı yok. Evet, Körfez kirli ve bir süre daha kirli kalacak. Ama önemli olan şu: Yaptığımız ölçümler, her ay su kalitesinin daha iyi hale geldiğini gösteriyor. Körfez, sürekli olarak daha temiz hale geliyor.

Bu yolda yürümeye devam ettikçe problemler giderek azalacak. Zaman zaman hafif bir koku olabiliyor ama şiddetli ve keskin bir koku yok. Ancak geçen yıl da yaşadığımız gibi, bazı bölgelerde alglerin çoğalmasına bağlı olarak zaman zaman koku oluşabilir. Şu anda balık ölülerine yol açacak bir durum yok, fakat önümüzdeki aylarda hiçbir şey için garanti veremeyiz. Süreci dikkatle izlemeye devam edeceğiz. Bakanlıkla irtibat halindeyiz. Ancak biz Bakanlıktan daha fazlasını bekliyoruz. Körfezi kirleten gemilerin sıkı denetlenmesini, limana gelen gemilerin atık boşaltımı konusunda daha dikkatli olunmasını istiyoruz.

Eğer bir bölgeyi yönetmek istiyorsanız ve 'her şey Ankara’dan yönetilecek' diyorsanız, bu mutlaka eksik kalacaktır. Artık dünyada da bilinen bir gerçek var: Yönetim merkezileştikçe, karar alma süreçleri yerelden uzaklaştıkça, sorunlar daha da büyür. Bu nedenle yerel yönetimlerin daha etkili olması, merkezi yönetimden daha fazla destek ve yetki alması gerekir. Bu alanda ciddi eksiklikler var.

Türkiye’de belirgin bir merkeziyetçi yönetim anlayışı mevcut ve bu, ciddi bir sorun. Bu durumun bir partiyle ya da siyasetle ilgisi yok; devletin yönetim anlayışıyla ilgili bir mesele. Yerel yönetimlerin daha güçlü olmasını halkın talep etmesi gerekir. Ama hepimiz de öz eleştiri yapmalıyız. Bu, hem yerel yönetimler hem de merkezi yönetim için geçerli. Eksiklerimizi birlikte tamamlamalı, iş birliği ve dayanışma içinde olmalıyız. Bu şehirde, bu ülkede, bu toprakta, bu denizde, bu dağda hepimiz yaşıyoruz. Ama en çok da bizden sonra yaşayacak olan gelecek nesiller için sorumluyuz. Bu nedenle hiçbir sorumsuzluk kabul edilemez. Nerede hata yapıyorsak, nerede eksiksek, bunu düşünmeli ve telafi etmeliyiz. Yerel yönetimlerin daha fazla yetkiyle daha etkili işler yapabileceğine yürekten inanıyorum."

Kaynak: Özge Uyanık