HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, 700 bin kamu işçisinin mali ve sosyal haklarını belirleyen Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne ek zam yapılmasını talep etti. Arslan, enflasyon karşısında sözleşmenin anlamını yitirdiğini ve TÜRK-İŞ ile birlikte hareket ettiklerini söyledi.
Arslan: “Enflasyon Artı İyileştirme Yapılmalı”
Arslan, Hizmet-İş Sendikası’nın 46’ncı kuruluş yıl dönümü nedeniyle bir otelde basın toplantısı düzenledi. Arslan, kamudaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nü mayıs ayında imzaladıklarını hatırlattı. Arslan, enflasyon nedeniyle aradan geçen sürede imzaladıkları sözleşmenin anlamını yitirdiğini belirtti.
Arslan, çerçeve protokole ek bir protokol yapılması için TÜRK-İŞ ile birlikte hareket ettiklerini ifade etti. Arslan, “Yürürlük süreleri farklı olan sözleşmelerin tamamı için enflasyon artı iyileştirme yapılması konusunda Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’mıza ve işveren sendikası TÜHİS’e çağrımızı yineliyoruz. Bu çağrımızın bir ek protokolle karşılık bulmasını istiyoruz” dedi.
Arslan: “Belediye Şirketleri de Kapsama Alınmalı”
Arslan, “Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, belediye şirketlerinde de uygulanmalı, bunun önünde yasal hiçbir engel yok” diyerek, diğer işçi konfederasyonlarının karşı çıkmasına rağmen HAK-İŞ’in bu konuda ısrarcı olduğunu kaydetti.
Arslan, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile çerçeve protokolün belediye şirketlerine de uygulanmasına yönelik bir protokol imzalamayı planladıklarını ama Bilgin’in görev süresinin sona erdiğini vurguladı. Arslan, “Vedat Bilgin, bunun taahhüdünde bulunmuştu” dedi.
Arslan: “Muhatabımız TİSK Olmalı”
Arslan, çerçeve protokolün işleyiş sürecinde kurgusal bir sorun olduğunu ifade etti. Arslan, şunları söyledi:
“İşçi konfederasyonlarını, kamudaki bir işveren sendikasıyla muhatap etmek, muhataplık ilişkilerine de zarar veriyor. Onun için HAK-İŞ olarak, kamu işveren sendikalarının da üyesi olduğu ve Türkiye’de işverenleri en fazla temsil yetkisine sahip TİSK, bizim Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ndeki muhatabımız olmalı.”
Arslan: “Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılmalı”
Arslan, çalışanların ağır vergi yüküyle karşı karşıya olduğunu belirterek, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması gerektiğini her fırsatta dile getirdiklerini anımsattı.
Arslan, 2002 yılında bir çalışanın 16 asgari ücret kadar gelirden sonra yeni bir vergi dilimine geçtiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Eğer asgari ücret vergi dışı bırakılsaydı, bugün bir çalışan 32 asgari ücret kadar gelirden sonra yeni bir vergi dilimine geçecekti. Bu da çalışanların alım gücünü artıracaktı. Bu nedenle asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını istiyoruz.”
