İzmir, sahip olduğu barajlar sayesinde kuraklık riskine karşı önemli bir tampon zona sahip. Ancak barajlardaki doluluk oranlarının yakından takip edilmesi gerekiyor. Bu yazıda İzmir'in içme suyu temini ve tarımsal sulamada önemli rol oynayan barajların doluluk oranlarını ve geçmiş yıllar ile karşılaştırmalarını bulabilirsiniz.

İzmir'in Ana Barajlarının Güncel Doluluk Oranları

İzmir'in su kaynaklarının önemli bir kısmını karşılayan Balçova, Gördes, Tahtalı, Ürkmez, Güzelhisar ve Alaçatı Barajlarının 5 Nisan 2024 tarihi itibariyle doluluk oranları şöyle:

  • Balçova Barajı: Doluluk oranı %76,49 ile en yüksek seviyede olan baraj.
  • Gördes Barajı: Ne yazık ki doluluk oranı %13 ile kritik seviyede.
  • Tahtalı Barajı: Doluluk oranı %32,07 ile düşük seviyede seyrediyor.
  • Ürkmez Barajı: Doluluk oranı %43,58 ile orta seviyede yer alıyor.
  • Güzelhisar Barajı: Doluluk oranı %88,11 ile iyi durumda.
  • Alaçatı Barajı: Doluluk oranı %44,43 ile orta seviyeye sahip.

Tablodan görüldüğü üzere İzmir barajlarının doluluk oranlarında önemli farklılıklar var. Balçova Barajı'nın yüksek doluluk oranı sevindirici olsa da Gördes Barajı'ndaki kritik seviye endişe yaratıyor.

Hasret Gültekin'i anma konserine büyük ilgi Hasret Gültekin'i anma konserine büyük ilgi

Bir Önceki Yıla Göre Değişim

İzmir barajlarının doluluk oranlarını bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda ise durum şöyle:

  • Balçova Barajı: Geçen yıl %52,10 doluluk oranına sahipti. Bu yıl seviyede yaşanan %24,39 artış olumlu bir gelişme.
  • Gördes Barajı: Ne yazık ki geçen yıl da doluluk oranı %8,06 seviyesindeydi. Bu yıl yaşanan bir artış yok.
  • Tahtalı Barajı: Geçen yıl %41,46 doluluk oranı varken bu yıl düşüş yaşanmış ve oran %32,07'ye gerilemiş.
  • Ürkmez Barajı: Geçen yıl %47,79 doluluk oranı vardı. Bu yıl ise seviyede bir miktar düşüş yaşanarak %43,58'e inmiş.
  • Güzelhisar Barajı: Geçen yıl %74,91 doluluk oranı bulunuyordu. Bu yıl seviyede yaşanan %13,20 artış ile baraj iyi durumda.
  • Alaçatı Barajı: Geçen yıl %56,75 doluluk oranı sahipken bu yıl düşüş yaşanarak oran %44,43'e gerilemiş.

Görüldüğü üzere bazı barajlarda geçen yıla kıyasla artış yaşanırken bazılarında ise düşüş söz konusu. Gördes Barajı'ndaki düşen seviye ise gelecek dönemler için endişe verici.

İzmir Barajlarının Tarihsel Yüksek ve Düşük Seviyeleri

İzmir barajlarının bugüne kadarki en yüksek ve en düşük doluluk oranlarına da göz atalım:

  • Balçova Barajı: En yüksek doluluk oranı %92 (2019), en düşük ise %38 (2007).
  • Gördes Barajı: En yüksek doluluk oranı %90 (2012), en düşük ise %5 (2023).
  • Tahtalı Barajı: En yüksek doluluk oranı %78 (2014), en düşük ise %12 (2008).

Kuraklıkla Mücadelede Su Tasarrufunun Önemi

İzmir barajlarındaki doluluk oranlarının durumu, kentin su kaynaklarının korunması ve kuraklıkla mücadelede ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Su, tüm canlı yaşamı için vazgeçilmez bir kaynaktır ve tüketimi bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Kuraklık riskini azaltmak ve su kaynaklarını korumak için bireysel olarak alabileceğimiz bazı önlemler şunlar:

  • Gereksiz su kullanımından kaçınmak: Diş fırçalarken suyu kapalı tutmak, duş süresini kısaltmak, bulaşıkları bulaşık makinesinde yıkamak ya da elde yıkarken bulaşıklık suyunu azaltıcı teknikler kullanmak gibi basit önlemler büyük tasarruf sağlayabilir.
  • Damlayan muslukları onarmak: Damlayan bir musluk, fark edilmeyebilir ancak zamanla önemli miktarda su kaybına yol açar. Damlayan muslukları hemen onarmak önemlidir.
  • Bahçe ve bitkileri sulamada dikkatli olmak: Yalnızca gerektiği kadar sulamak ve buharlaşmayı azaltıcı yöntemler kullanmak su tasarrufuna katkı sağlar.
  • Yağmur suyu hasadı: Yağmur suyu hasadı sistemleri ile yağmur suları toplanarak bahçe sulamada veya temizlik işlerinde kullanılabilir. Bu sayede şebeke suyunun kullanımını azaltmak mümkündür.

İzmirlilerin su konusunda bilinçlenmesi ve tasarruflu kullanım alışkanlıkları geliştirmesi, kentin gelecekteki su kaynaklarını korumak ve kuraklıkla mücadelede büyük önem arz ediyor.

Yetkililerden Su Yönetimi Stratejileri

İzmir'in su kaynaklarını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için sadece bireysel önlemler yeterli değil. Yetkililerin de su yönetimi konusunda kapsamlı stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Bu stratejiler şunları içerebilir:

  • Alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi: Deniz suyu arıtma tesisleri gibi alternatif su kaynaklarının devreye alınması, su ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynayabilir.
  • Su kayıp ve kaçağı önleme çalışmaları: Altyapı yenileme çalışmaları ile şebekedeki su kayıp ve kaçakları azaltmak önemli bir tasarruf kalemidir.
  • Tarımda sulama verimliliğinin artırılması: Modern sulama teknikleri kullanılarak tarımda su tüketiminin azaltılması ve suyun daha verimli kullanılması sağlanabilir.

İzmir'in yetkili kurumları tarafından hayata geçirilecek bu tür önlemler, kentin gelecekteki su ihtiyacının karşılanmasında ve kuraklıkla mücadelede etkili olacaktır.

Editör: Kazim Bozkurt