REŞAT YÖRÜK/İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından hazırlanan “İzmir’de İklim Değişikliğinin Etkileri” başlıklı rapor, iklim değişikliğinin İzmir’in kıyı bölgelerinde yaratacağı olası riskleri ortaya koydu. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Okyanus ve Kriyosfer Özel Raporu’na dayanan çalışma, küresel yüzey sıcaklığı artışıyla birlikte, 2100 yılına kadar İzmir’deki deniz seviyesinin en kötü senaryoda 1 metreyi aşabileceğini öngördü. Bu durum özellikle Çiğli, Selçuk, Aliağa, Menemen ve Dikili ilçeleri ile Gediz Deltası gibi alçak kotlu bölgelerde ciddi arazi kayıplarına, tarım alanlarında verim düşüşüne ve altyapı sistemlerinde hasara yol açabileceği bildirildi.

Rapora göre, deniz seviyesindeki yükseliş sadece kıyı çizgisini değil, kamu hizmetleri, atık su altyapısı ve doğal yaşam alanlarını da tehdit ediyor. Özellikle Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi gibi stratejik altyapılar, hem fiziksel hem de işlevsel risk altında. Gediz Deltası, Çamaltı Tuzlası ve Kuş Cenneti gibi ekolojik açıdan hassas bölgeler, deniz suyu baskınları nedeniyle ekonomik ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla karşı karşıya.

FARKLI SENARYOLAR

İyimser senaryoya göre, 2040 yılında 15 santimetre, 2090 yılında 31 snatimetrelik artış olacak. Alçak kotlu bölgelerde su baskını riski artacak, özellikle tarım arazileri ve sulak alanlar etkilenecek. Deniz seviyesinin 15 santimetre yükselmesi durumunda, İzmir genelinde yaklaşık 8 bin hektara yakın bir alanın etkilenebileceği öngörülüyor. Bu etki, ağırlıklı olarak kuzey ve batı kıyılarında yoğunlaşıyor.

Başkan Sengel’den öğrencilere sıcak öğle yemeği desteği
Başkan Sengel’den öğrencilere sıcak öğle yemeği desteği
İçeriği Görüntüle

Orta senaryoya göre 2040 yılında 15 santimetre, 2090 yılında 40 santimetre yükselme, kıyı ovaları ve delta sistemlerinde daha geniş arazi kayıpları bekleniyor.
Kötümser senaryoya göre ise 2040 yılında 17 santimetre, 2090 yılında 60 santimetre, 2100 yılında da maksimum 1 metre 3 santimetre yükselme olacak.
İzmir’de deniz suyu seviyesinin 1 metre civarında yükselmesiyle ortaya çıkabilecek tehditler, hayli ürkütücü boyutta. İZPA’nın bu kötümser senaryosu gerçekleşirse, Çiğli ilçesi ile Gediz Deltası, Çamaltı Tuzlası ve Kuş Cenneti su altında kalabilir. Tuzlu suyun yeraltı suyuna karışmasıyla, tarımsal üretimde önemli kayıplar ortaya çıkar. Selçuk, Menemen, Aliağa ve Dikili gibi alçak kotlu bölgelerde büyük arazi kayıpları yaşanabilir. Stratejik alt yapı sistemleri hasar görür. Turizm bölgelerinde plaj kayıpları ve altyapı bozulmaları beklenir. Çiğli’de 7855, Selçuk’ta 2000, Aliağa’da 1780 ve Dikili’de 1825 hektar olmak üzere toplamda 16 bin hektarlık alan su altında kalabilir.

BUZ KÜTLELERİ ERİYOR, DENİZ YÜKSELİYOR

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), yüzlerce bilim insanının katkısıyla yayımladığı değerlendirme raporunda, 20. yüzyılın ortalarından itibaren gözlenen küresel yüzey sıcaklığı artışının büyük oranda insan kaynaklı sera gazı emisyonlarından kaynaklandığı ifade ediliyor. Devam eden araştırmalar, bu eğilimin giderek güçlendiğini ve 1880’den günümüze atmosfer ile okyanusların ortalama 0,85°C ısındığını ortaya koyuyor. Özellikle son 50 yılda sıcaklık artışı hız kazanırken, bu dönemde ısı birikiminin yüzde 90’ının okyanuslarda gerçekleştiği ve Kuzey Kutup bölgesindeki buz kütlelerinin önemli ölçüde hacim kaybederek deniz seviyesini yaklaşık 19 cm yükselttiği biliniyor. IPCC, 21. yüzyıl küresel sıcaklık artışının 1,5 °C’yi aşmasının kaçınılmaz olduğunu ileri sürüyor. Bu da, deniz suyu seviyelerindeki artışın devamı anlamına geliyor.

KENTİN GELECEĞİNİ İNŞA ETMEK

2022 yılında Tunç Soyer’in başkanlığı döneminde kurulan ve Cemil Tugay’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında en önemli seçim vaatlerinden biri olarak 2024 yılı Mayıs ayından itibaren yeniden yapılanma sürecine giren İzmir Planlama Ajansı (İZPA), kentin doğasıyla uyumlu, günümüzün değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek planlama stratejileri geliştirmek, uygulamaları yönlendirmek ve toplumsal katılımı artırmak üzere çeşitli projeler geliştiriyor. “İzmir’in geleceğini birlikte inşa ediyoruz” sloganıyla faaliyet gösteren İZPA’nın başında, yerel yönetimler konusunda hayli deneyimli bir isim olan, şehir plancısı Prof.Dr. Koray Velibeyoğlu bulunuyor.

‘’Kabus Senaryosu”ndaki olası tehditler:

1- Çiğli ilçesi ile Gediz Deltası, Çamaltı Tuzlası ve Kuş Cenneti su altında kalabilir.
2- Tuzlu suyun yeraltı suyuna karışmasıyla, tarımsal üretimde önemli kayıplar ortaya çıkar.
3- Selçuk, Menemen, Aliağa ve Dikili gibi alçak kotlu bölgelerde 16 bin hektarlık arazi kayıpları yaşanabilir.
4- Stratejik alt yapı sistemleri hasar görür.
5- Turizm bölgelerinde plaj kayıpları ve altyapı bozulmaları beklenir.

Çözüm önerileri:

1. Fiziksel koruma yapıları: Deniz duvarları, setler ve kıyı besleme uygulamaları.
2. Uyum önlemleri: Binaların yükseltilmesi, tuzlu suya dayanıklı ürünler ve erken uyarı sistemleri.
3. Dolgu alanları: Denize doğru yeni kara alanları oluşturma.
4. Ekosistem koruma: Sulak alanlar ve resiflerin restorasyonu.
5. Geri çekilme: Yüksek riskli bölgelerden yerleşimlerin güvenli alanlara taşınması.

Kaynak: Reşat Yörük