İzmir’de yaşayan 40 yaşındaki ney yapım ustası Osman Tokatlı, çocukluk yıllarında tanıştığı ney çalgısını neredeyse bir ömürlük tutkuya dönüştürdü. Türk musikisinin en eski ve en zor enstrümanlarından biri olan neyi, 19 yıldır özenle üreten Tokatlı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak tescillendi.
Tokatlı, sanatla ilk tanışmasını şu sözlerle anlattı:
“Evimizde Niyazi Sayın’ın ney icra ettiği bir kaset vardı, o ses beni büyüledi. Henüz 8 yaşındaydım. 11 yaşında ney dersleri almaya başladım, sonrasında bu merakım hayatımın merkezine yerleşti. Herkesin nefesi farklı olduğu için ‘Her neyzen kendi sazını yapmalı’ fikriyle yola çıktım. 21 yaşında ney yapımını öğrendim. Daha iyi ses elde etmek için yıllarca araştırma yaptım, denemeler yaptım.”
“Hiç çırak yetişmiyor”
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda 2010 yılında açtığı atölyede 14 yıl boyunca ney yapımı ve ney icrası eğitimi veren Tokatlı, günümüzde mesleğin devam etmemesinden yakındı:
“Bir yıldır dükkanım kapalı ama Kemeraltı’na dönmeyi planlıyorum. Bugüne kadar çok öğrenci yetiştirdim; bankacıdan askere, akademisyenden emekliye kadar farklı yaş ve mesleklerden insanlar geldi. Ancak herkes çalmayı istiyor, kimse yapımına ilgi göstermiyor. Günümüzde sabır kalmadı. Kendi yeğenime öğretmek istedim, ilk düzeltmede kaçtı. Bu işe gönül gerek. Ben sevdalıyım, elimden geldiğince hem yapmaya hem sevdirmeye devam ediyorum.”
“Neyin yeri bende de Türk musikisinde de başka”
Tokatlı, en kaliteli ney kamışlarının Hatay Samandağ, Aydın Germencik ve Kıbrıs’ın kuzeyinden çıktığını belirterek, yapım sürecini şöyle anlattı:
“Kamışları kendimiz kesiyoruz. Her kamıştan ney olmaz, boğum aralıkları ve uzunluk çok önemli. Kestikten sonra en az iki yıl gölgede kurutuyoruz. Hemen işlerseniz kırılır. Kuruyan kamışları ateşle düzeltiriz ama sadece bir kez. İkinci ısıtmada mutlaka kırılır. 19 yıldır yüzlerce kamış açtım, her biri bambaşka bir nefes taşıyor.”
“Ney üflendikçe güzelleşiyor” diyen Tokatlı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kanun, gitar gibi birçok enstrüman çalıyorum ama ney bambaşka. Üflemesi de yapımı da zor ama bir daha dünyaya gelsem yine neyi seçerim. Türk musikisi bizim özümüzü anlatıyor, bu sanat bana kim olduğumu hatırlatıyor.”