Müziğin evrensel gücünü toplumsal bir bilinç aracı olarak kullanan Berkant Koşar, Tire Fatih Ortaokulu’nda sıradan bir eğitim gününü anlamlı bir dersle taçlandırıyor. Hemşire bir arkadaşından organ bağışı çalışmalarını duyan ve bu konuda bir şeyler yapmak isteyen Koşar, duygularını melodiye döktü. Kısa sürede kaleme aldığı ve bestelediği şarkı, şimdi okulun koridorlarında yankılanıyor.
Şarkının ortaya çıkış sürecini anlatan Koşar, sözlerin bir anda içinden geldiğini belirterek, “Kelimeler dökülüverdi, sonra onları notalarla buluşturdum. Bir organ bağışlayıp onu sonsuz bir yolculuğa çıkarmanın kutsallığına inanıyorum. Bu şarkı bir umut olsun, gelecekteki insanların hayallerine dokunsun istedim” diyor.
"Yaşa, yaşat, umut ol insana"
Müzik kursuna katılan öğrenciler, öğretmenlerinin bestelediği şarkının sözlerini büyük bir ciddiyetle öğreniyor. Şarkıda geçen “Yaşa, yaşat, umut ol insana. Bağışla organlarını gömme toprağa. Umut yeşert hasta vücutta. Bir canını ver ona bin yıl yaşa” dizeleri, çocukların hafızasına kazınırken onlara paylaşmanın ve hayat kurtarmanın değerini aşılıyor.
Koşar, bu eğitimin sadece müzikal bir çalışma olmadığını, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu vurguluyor. “Organ bağışının önemini küçüklükten anlatmak gerekiyor. Gençler bunu kavradığında gelecekte sorguluyor, araştırıyor. Ben bu çocuklardan başladım, müziğimle elimden geleni yapıyorum” ifadelerini kullanıyor.
Gözyaşları umuda dönüştü
Öğretmenlerinin anlattıkları karşısında öğrencilerin verdiği tepkiler ise oldukça duygusal. Koşar, çocukların ilk başta organ bağışı hakkında hiçbir fikri olmadığını ancak şarkı ve anlatımlarla konunun derinliğini kavradıklarını belirtiyor. “Bunu anlattığımda çok duygulandılar, hatta kimisi ağlamaya başladı” diyen Koşar, bu duyarlılığın gelecek nesiller için büyük bir kazanım olduğunu düşünüyor.
Sınıf öğrencisi, 10 yaşındaki Vesile Bilge Yükzel, yaşadığı değişimi şu sözlerle anlatıyor: “Şarkı bana çok şey kazandırdı, organ bağışlamanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Ben de ileride organlarımı bağışlamak isterim, hatta yapamazsam vücudumu bilime bağışlamak istiyorum.” Bir diğer öğrenci Ozan Demirtaş da öğretmeni sayesinde organ bağışı kavramıyla tanıştığını ve kendisinin de gelecekte bağışçı olmak istediğini dile getiriyor.