GENEL

İzmir'de FETÖ'nün kripto hücrelerine şafak baskını: 10 gözaltı

İzmir'de, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PDY) güncel yapılanmasına yönelik olarak Terörle Mücadele ve İstihbarat birimlerinin ortaklaşa yürüttüğü operasyonda, aralarında örgüt liderini öven sosyal medya paylaşımları yapanların da bulunduğu 10 şüpheli şafak vakti düzenlenen baskınlarla yakalandı. İzmir merkezli dört ilçeye yayılan operasyon, örgütün deşifre edilmesine yönelik yürütülen titiz çalışmaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Abone Ol

İzmir, güne Fethullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ/PDY) yönelik kapsamlı bir operasyon haberiyle başladı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, güvenlik güçleri önceden belirlenen çok sayıda adrese sabahın ilk ışıklarıyla birlikte eş zamanlı baskınlar düzenledi. Kentin huzur ve güvenliğini tehdit eden terör örgütlerinin faaliyetlerini sonlandırmak amacıyla kararlılıkla yürütülen çalışmalar, bu kez FETÖ/PDY'nin uyuyan hücrelerini hedef aldı. İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin kusursuz bir koordinasyonla gerçekleştirdiği operasyon, örgütün güncel faaliyetlerini deşifre etme ve mensuplarını adalete teslim etme amacını taşıyordu.

Saat 07.00 sularında başlayan operasyonun düğmesine, aylar süren teknik ve fiziki takibin ardından basıldı. Operasyon sadece İzmir kent merkeziyle sınırlı kalmadı; Torbalı, Selçuk, Kemalpaşa ve Menderes ilçelerindeki adreslere de aynı anda girildi. Eş zamanlı baskın stratejisi, şüphelilerin birbirleriyle iletişim kurarak delilleri karartma veya kaçma ihtimallerini ortadan kaldırmak için titizlikle planlandı. Operasyonun bu denli geniş bir coğrafyaya yayılması, örgütün İzmir'in farklı noktalarında yeniden yapılanma çabası içinde olduğuna dair istihbarat birimlerinin tespitlerini doğrular nitelikteydi. Baskın yapılan adreslerde geniş çaplı aramalar gerçekleştirilirken, operasyon kapsamında toplam 10 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Soruşturmanın odağındaki kritik deliller

Güvenlik güçlerini harekete geçiren soruşturma dosyasında, şüphelilerin örgütle bağlarını sürdürdüklerine işaret eden güçlü delillerin yer aldığı öğrenildi. Bu delillerin başında, şüphelilerin kullandığı sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlar geliyor. Yapılan dijital takip ve incelemelerde, bazı şüphelilerin terör örgütü lideri Fethullah Gülen'i övücü, örgütün ideolojisini meşrulaştıran ve propaganda niteliği taşıyan içerikler paylaştığı tespit edildi. Bu paylaşımlar, şüphelilerin örgütten kopmadıklarını ve ideolojik bağlılıklarını sürdürdüklerini gösteren en somut kanıtlardan biri olarak kabul ediliyor. Terörle mücadele uzmanları, bu tür paylaşımların sadece bireysel bir sempati göstergesi olmadığını, aynı zamanda örgütün moral ve motivasyonunu yüksek tutma, dağılmış olan tabanı bir arada tutma stratejisinin bir parçası olduğunu vurguluyor.

Soruşturmayı derinleştiren bir diğer önemli unsur ise daha önce yakalanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan örgüt mensuplarının verdiği ifadeler oldu. Bu itirafçı beyanlarında ve yapılan teşhislerde, operasyonda gözaltına alınan 10 şüphelinin isimlerinin geçtiği belirtildi. İtirafçıların, bu kişilerin örgüt içindeki geçmiş rollerini, güncel faaliyetlerini ve iletişim ağlarını deşifre eden bilgiler verdiği öğrenildi. İstihbarat birimlerinin bu ifadeleri, teknik takip verileri ve diğer saha bilgileriyle birleştirmesiyle şüphelilerin kimlikleri ve adresleri netleştirildi. Bu durum, operasyonun anlık bir ihbara değil, uzun soluklu ve katmanlı bir istihbarat çalışmasına dayandığını gözler önüne seriyor. Emniyet kaynakları, bu yöntemle örgütün "hücre tipi" yapılanmasının çözülerek ağın tamamına ulaşılmasının hedeflendiğini belirtiyor.

Örgütün 'güncel yapılanması' mercek altında

Gerçekleştirilen bu başarılı operasyon, yalnızca geçmişte örgütle iltisaklı kişileri değil, "halihazırda faaliyette bulundukları değerlendirilen" şüphelileri hedef alması bakımından büyük önem taşıyor. Güvenlik birimlerinden sızan bilgilere göre, yakalanan şüphelilerin örgütün dağılmasını önlemek, üyeler arasında iletişimi sağlamak ve yeni eleman kazanma gibi faaliyetler içinde olabileceğinden şüpheleniliyor. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ağır darbe alan FETÖ'nün, yurt içinde "uyuyan hücreler" ve "kripto elemanlar" aracılığıyla varlığını sürdürme çabasında olduğu biliniyor. Bu hücrelerin deşifre edilerek çökertilmesi, örgütün yeniden toparlanma ve eylem kabiliyeti geliştirme girişimlerine karşı vurulmuş kritik bir darbe olarak nitelendiriliyor.

Terörle Mücadele ve İstihbarat birimlerinin ortak çalışması, örgütün kullandığı yeni iletişim metotları ve yapılanma modellerinin de ortaya çıkarılmasına olanak tanıyor. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyaller, bu açıdan kilit rol oynayacak. Bilgisayarlar, cep telefonları, harici bellekler ve diğer depolama aygıtları, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün uzman ekipleri tarafından titizlikle incelenecek. Bu incelemeler sonucunda, örgütün gizli haberleşme programları, finansal hareketleri ve yurt içi ile yurt dışı bağlantılarına dair yeni bilgilere ulaşılması bekleniyor. Yürütülen bu çok yönlü çalışma, örgütün karanlık ağını tamamen deşifre etmeyi amaçlıyor.

Gözaltı sonrası hukuki süreç işliyor

Şafak operasyonuyla yakalanan 10 şüpheli, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin başladığı ve sorgularının uzman ekipler tarafından yapıldığı bildirildi. Yasal gözaltı süresi boyunca şüphelilere haklarındaki suçlamalar ve delillerle ilgili sorular yöneltilecek. Özellikle sosyal medya paylaşımları ve itirafçı beyanları, sorgunun merkezinde yer alacak. Savcılığın, şüphelilerin örgüt içindeki hiyerarşik konumlarını, görevlerini ve bağlantılı oldukları diğer kişileri ortaya çıkarmaya yönelik detaylı bir sorgulama talimatı verdiği belirtiliyor.

Emniyetteki sorgu ve işlemlerin tamamlanmasının ardından şüphelilerin önümüzdeki günlerde İzmir Adliyesi'ne sevk edilmesi bekleniyor. Burada ilk olarak soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınacak. Savcılık, mevcut delil durumu ve şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda, şüphelileri tutuklama talebiyle veya adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edecek. Hukuki sürecin her aşamasının titizlikle yürütüldüğü ve nihai kararı bağımsız yargının vereceği vurgulandı. Şüphelilerin adreslerinde ele geçirilen dijital materyaller üzerinde yapılacak incelemelerin sonuçlarının da soruşturmanın seyrini etkilemesi öngörülüyor.