MERT YASİN ALPDÜNDAR-  Kömür madenine karşı yaklaşık iki yıldır, İkizköylüler ve doğa savunucularının nöbet tuttuğu Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’na bu sabah saat 05:30 saatlerinde çok sayıda jandarma ve TOMA sevk edildi. Bölgede ağaçlar kesilmeye başlanırken, nöbet tutan köyülere  müdahale edildi. Akbelen Ormanı’nda yaşanılanları İzmir’de de Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu üyeleri protesto etti. Platform üyeleri “Akbelen'e dokunma” yazılı pankartla Alsancak Türkan Saylan önünde toplanırken, “Akbelen köylüsü yalnız değildir”, “Sermaye elini doğamızdan çek” sloganları attı. Platform üyeleri adına basın metnini okuyan Çevre Yüksek Mühendisi Helil İnay Kınay okudu.

‘AKBELEN ORMANI AKBELENLİLERİNDİR, HALKINDIR’

Kınay, "Muğla’da yaşam alanları, ormanlar, tarım alanları, köyler Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin kömür madenleri 40 yıldır talan ediliyor. Cehennem çukuruna dönen bölgede yaşam yok ediliyor. Ormanlarımıza, yaşam alanlarımıza yönelik bu saldırıyı kınıyoruz! Sadece bu bölgede yer alan 3 farklı termik santral için bugüne kadar binlerce dönüm ormanlık alan yok edildi. Termik santraller için açılan kömür madenleri nedeniyle bu bölgede 12 yerleşim alanımız ortadan kaldırdı. Maden alanlarında artık ürün ekilemiyor, ağaç dikilemiyor, arıcılık yapılamıyor, hayvan güdülemiyor, bir tutam ot bile yetiştirilemiyor. Ülkenin yer altı ve yerüstü kaynaklarını emperyalist tekellere peşkeşle kalınmıyor. Aynı zamanda ormanlar yok ediliyor, ekoloji bozuluyor, köylülüğün var oluş nedenleri yaşam alanları yok ediliyor. Akbelen Ormanı Akbelenlilerindir halkındır" ifadelerini kullandı. 

‘EKOLOJİK BİR KIRIM’

Bölgedeki hukuki sürecin devam ettiğini söyleyen Kınay, "Bilirkişi Raporları Madenin yarattığı geri dönüşü olmayan zararlar, Akbelen ormanının kaybedilmesi halinde yaşanacak ekolojik kırım ortaya kondu. Ancak mahkeme tarafından atanana yeni bilirkişilerin mesleklerine ihanet edercesine hazırladığı rapor ve onay süreci ile izinler yeniden yasal hale getirildi. Bir taraftan İtirazlar ve hukuki mücadele devam ederken, hukukun kanunların, devletin korumakla sorumlu olduğu kurumların korumadığı Akbelen Ormanını köylüler ve yaşam savunucuları 24 saat tuttukları nöbetle korumaya devam ediyor" diye konuştu. 

A80P8614

‘ANAYASAL SUÇ İŞLENMEKTEDİR’

Bölgede nöbet tutan köylülere müdahale edilmesine de tepki gösteren Kınay,  "Hukukun, adaletin, kamu yararının yok sayıldığı bir ülkede yine sabaha karşı kendi vatandaşına karşı duran devlet eli ile ağaç kesimleri başladı. Ormanını koruyan İkizköylülere Toma ile biber gazı ile müdahale ve gözaltılar yapıldı. Kimden neyi koruyorsunuz. Kimi koruyorsunuz. Anayasanın 169. Maddesi 'Bütün Ormanların Gözetimi Devlete Aittir' diyor. Ormanı koruması gerekenler ormanı koruyan köylülere saldırırarak aynı zamanda anayasal suç işlemektedir" diye söyledi. 

Kınay, “Kömüre vereceğimiz, madencilere vereceğimiz tek bir dönüm arazimiz, tek bir çakıl taşımız bile yok. Akbelen Yalnız Değildir. İkizköylüler Yalnız değildir. Akbelen Ormanı ; Biz ülkenin her köşesinde emek demokrasi yaşam mücadelesi yürüten herkesin mücadelesidir. Ülkemizin yeraltı ve yer üstü kaynaklarının peşkeşine izin vermeyeceğiz" diyerek sözlerine son verdi. 

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR