Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun son toplantısının ardından asgari ücrete yapılacak zam belli oldu. Asgari ücret, 1 Ocak 2024’ten geçerli olmak üzere net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Asgari ücretin açıklanmasının ardından İzmir iş dünyası da bir bir konu hakkında açıklamalar yaptı. İzmir iş dünyası temsilcilerinin ortak talebi ise 'enflasyonun düşürülmesi' oldu.
'ENFLASYONLA MÜCADELE KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLMELİ'
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle düşen alım gücünün belli bir noktaya çıkarılması zorunluluk haline gelmişti. Ancak ülkemizde asgari ücretin diğer ücretler için temel teşkil etmesi, üretim ve maliyetleri etkilemesi nedeniyle işverenleri ve kamuyu da ilgilendiren bir konu olduğu asla gözden kaçırılmamalı. Bu aşamada ülkemizin üretim gücünün korunması, artan asgari ücretin enflasyon ve işsizliğe neden olmaması ve tabii ki asgari ücretlinin alım gücünün düşmemesi için enflasyonla mücadele kararlı bir şekilde sürdürülmeli. Yapılan zammı etiket değiştirmek için fırsat olarak görenlere asla izin verilmemeli. Bu süreçte başta tarım olmak üzere reel sektöre yönelik destekler de artırılarak devam ettirilmeli" ifadelerini kullandı.
'ENFLASYON İVEDİLİKLE DÜŞÜRÜLMELİ'
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, servis ve yemek ücretleri dahil edildiğinde asgari ücretin işverene maliyetinin bin doları bulacağını söylerken, mevcut asgari ücret ve dolar kuruyla ihracat hedeflerinin tutturulamayacağını söyledi. Dolar kurunun 29,40 TL seviyesinde baskılandığı ortamda 17 bin 2 TL’lik asgari ücretin Türk ihracatçısının rekabetçiliğine bir darbe daha vuracağını sözlerine ekleyen Eskinazi, "Türkiye 28 Mayıs seçimleri sonrasında yurtdışından beklediği yatırımları henüz bulabilmiş değil. İhracatçılarımızın getirecekleri döviz hayati derecede önemli. 1 Ocak 2021 tarihinden bu yana asgari ücretteki artış yüzde 496’ya ulaştı. 1 Ocak 2021 tarihinde 13,8 TL olan dolar kurunun bu şartlarda 68,5 TL olması gerekir. Bugün 68,5 TL dolar kuru Türkiye gerçekleriyle ne kadar örtüşüyorsa, 17 bin 2 TL asgari ücrette o kadar örtüşüyor. Türkiye’nin bu darboğazdan bir an önce çıkabilmesi için enflasyonu ivedilikle düşürmesi gerekiyor” dedi.
ESNAFTAN TEŞVİK VE DESTEK VURGUSU
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yalçın Ata, 2024 yılı için belirlenen asgari ücrete dair yaptığı açıklamada, " Hem halkın alım gücünün erimemesi, hem de esnaf kesimi ile reel sektörü oluşturan birimlerin üretim güçlerini ve sürdürebilirliklerini korumaları açısından enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edilmelidir. Ayrıca asgari ücretin işveren kesimine de bir maliyeti olduğu unutulmamalı ve reel sektöre desteklerin sürmesi de gerekmektedir. Bu noktada esnaf sanatkarların alternatif teşvik ve finans destekleriyle buluşturulması önem kazanmaktadır" diye konuştu.
'ENFLASYON DÜŞMEDİĞİ SÜRECE RAKAMIN ANLAMI YOK'
Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, Dokuz Eylül Gazetesi'ne asgari ücret değerlendirmesi yaptı. Asgari ücrette açıklanan rakamın öneminin olmadığını dile getiren Kasalı,enflasyonun neden kaynaklandığı ortaya çıkatılıp, düzeltilmediği sürece rakam tartışmanın anlamı olmadığını söyledi.
Kasalı, "Asgari ücretin ne olduğu önemli değil. Önemli olan kaç gün idare edeceğiz. Bu bir sarmal. Asgari ücret beklentisi söz gelimi 15 bin TL idi ve etiketler bu fiyata göre değişecekti. Şimdi 17 bin TL'ye göre değişecek. Temel sorun çözülmediği sürece, enflasyonun nedeni bulunup, ortaya çıkarılmadığı sürece yapılan iyileştirmeler, daha çok enflasyonu artıran etki yaratacaktır. Dar gelirli vatandaşlar için rakam bir şey ifade etmiyor. Bu rakamlar iki veyahut üç ay idare edebiliyor. Dolayısıyla bu rakamı tartışmak anlamsız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'ENFLASYONU DÜŞÜRECEK ADIMLARIN ATILMASI GEREKİYOR'
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, asgari ücrete dair yazılı açıklama yaptı. Asgari ücret zammının çalışanların alım gücünü artıracak olması sebebiyle değerli bulduğunu dile getiren Yelkenbiçer, "Ancak önemli bir başka nokta da ekonomimiz üzerindeki en büyük sıkıntının başında yüksek enflasyon gelmesidir. Beklentimiz, enflasyonu düşürecek adımların atılmasıdır" diye belirtti.
'ODAK NOKTAMIZ YÜKSEK ENFLASYONU AZALTACAK POLİTİKALAR OLMALI'
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu "Bilindiği üzere asgari ücret, hem çalışanlar hem de işverenler için yeni yıl beklentilerini şekillendirmede temel unsurlar arasında yer alıyor. 17 bin 2 lira olarak açıklanan yeni asgari ücretin, belirli bir süre çalışanların enflasyon karşısında ezilmemesini sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Zorlu, "Çeşitli vesilelerle ifade ettiğimiz üzere, hem çalışanların hem de işverenlerin fedakarlıklarının bir sonuca ulaşabilmesi için odak noktamız yüksek enflasyonu azaltacak politikalar ve bunu güçlendiren yapısal tedbirler olmalıdır. Aksi takdirde, yüksek enflasyon ve zam sarmalından kurtulmamız mümkün olmayacak. Ortalama ücret ile asgari ücretin giderek birbirine yaklaştığı ve bu durumun işgücü piyasalarını olumsuz etkilediğini de hatırlatarak, istihdamı artıracak, işgücüne katılım oranını yükseltecek çeşitli teşvik unsurlarının devreye alınması konusundaki beklentilerimizi yineliyoruz" dedi.
'DÖVİZ KURUNDAKİ BASKI KALDIRILMALI'
Asgari ücretteki artışın ürün fiyatlarını yüzde 15-20 artıracağını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Biz Avrupa Birliği pazarına çalışıyoruz. Bu ülkelerde yıllık enflasyon yüzde 4-5. Yüzde 20’lik artışı kabul ettiremeyiz. Döviz kurları da bizim elimizi zayıflatıyor. Döviz kurları üzerindeki baskının kaldırılması gerekiyor. Döviz kurları enflasyon seviyesinde artarsa hem istihdamımızı hem de ihracat rakamlarımızı koruyabiliriz” diye konuştu.
'NE İŞÇİ NE DE İŞVEREN MEMNUN'
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, asgari ücret ile ilgili yazılı açıklamada "Asgari ücrete yapılan yüzde 49 zam enflasyon oranının altında bir artış anlamına geliyor. 17 bin TL’lik rakam çalışanların 1 ay boyunca tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir rakam değil. Bunun yanında işverenlerin yükü de bu oran ile birlikte biraz daha arttı. Bu artıştan ne çalışan ne de işveren memnun. O nedenle öncelikle asgari ücretten vergi alınmamalı. Çalışanların milli gelirden aldığı pay mutlaka artırılmalı. İşverenlerin faaliyetlerine devam etmeleri için devlet bazı teşvikler veriyor ama bu yetersiz. Bu teşviklerin daha da artırılması gerekiyor. Bu artış oranları ile aksi halde firmalarda istihdam kayıpları olabilir. Bu konuda zaman geçirilmeden gerekli tedbirler alınmalı" dedi.
