İzmir'in içme ve kullanma suyu temininde hayati role sahip olan barajlardaki su seviyeleri, yaz kuraklığı endişelerini her geçen gün daha da artırıyor. İZSU Genel Müdürlüğü tarafından 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü güncellenen en son verilere göre, kentin önemli su rezervuarlarındaki aktif doluluk oranları, bir önceki günkü kritik seviyelerini büyük ölçüde korurken, geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ise su miktarında yaşanan büyük kayıp endişe verici boyutlarda. Yetersiz yağışlar ve artan buharlaşma, barajlardaki su bilançosunu olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu tablo, su tasarrufunun ne kadar elzem olduğunu ve her bir damlanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha acı bir şekilde hatırlatıyor.

Barajlarda son durum: 28 Mayıs 2025 itibarıyla güncel doluluk oranları ve su hacimleri

İZSU'nun paylaştığı en güncel verilere göre, İzmir'in su ihtiyacını karşılayan ana barajların 28 Mayıs 2025 itibarıyla aktif doluluk oranları ve mevcut su durumları şu şekilde:

  • Güzelhisar Barajı: Kentin en yüksek doluluk oranına sahip barajı olma özelliğini koruyor. Aktif doluluk oranı %64,98 olarak ölçülürken, kullanılabilir su hacmi 93.180.000 metreküp seviyesinde bulunuyor. Düne göre aktif doluluk oranında %0,13'lük bir düşüş yaşandı.

  • Balçova BarajıAktif doluluk oranı %43,03. Kullanılabilir su hacmi ise 3.280.000 metreküp olarak kaydedildi. Dünkü verilere göre bir değişiklik gözlenmedi.

  • Ürkmez BarajıAktif doluluk oranı %24,75. Barajda kullanılabilir 2.042.000 metreküp su bulunuyor. Dünkü verilere göre bir değişiklik yaşanmadı.

  • Tahtalı Barajı: İzmir'in en stratejik su kaynaklarından biri olan bu barajda aktif doluluk oranı %14,51'e gerilemiş durumda. Kullanılabilir su hacmi 41.650.000 metreküp. Düne göre aktif doluluk oranında %0,05'lik bir düşüş daha kaydedildi.

  • Alaçatı Kutlu Aktaş BarajıAktif doluluk oranı %13,46 ile düşük seviyesini koruyor. Kullanılabilir su miktarı 2.154.000 metreküp. Düne göre aktif doluluk oranında %0,20'lik bir düşüş yaşandı.

  • Gördes Barajı: Maalesef aktif doluluk oranı %4,31 ile en kritik durumdaki baraj olmaya devam ediyor. Kullanılabilir su hacmi ise 18.760.000 metreküp. Dünkü verilere göre bir değişiklik olmadı.

Bu rakamlar, Güzelhisar Barajı dışındaki tüm barajlarda doluluk oranlarının endişe verici seviyelerde olduğunu bir kez daha teyit ediyor. Özellikle Tahtalı ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajlarındaki günlük düşüşler, su kaynakları üzerindeki baskının devam ettiğini gösteriyor.

Bir önceki yılla kıyaslama: Kuraklığın ayak sesleri daha da belirginleşiyor

Barajlardaki mevcut doluluk oranlarının ciddiyeti, geçen yılın aynı dönemiyle (28 Mayıs 2024) yapılan karşılaştırmada daha da çarpıcı bir şekilde ortaya çıkıyor. İZSU verilerine göre, tüm barajlarda bir önceki yıla kıyasla su miktarında önemli azalmalar söz konusu:

  • Balçova Barajı: Geçen yıl %72,57 olan aktif doluluk oranı, bu yıl %43,03'e gerileyerek 29,54 yüzde puanlık bir düşüş yaşadı.

  • Gördes Barajı: Geçen yıl %11,42 olan doluluk oranı, bu yıl %4,31'e düşerek 7,11 yüzde puanlık bir azalma gösterdi.

  • Tahtalı Barajı: Geçen yıl %29,12 olan aktif doluluk, bu yıl %14,51'e inerek 14,61 yüzde puanlık bir kayıp yaşadı.

  • Ürkmez Barajı: Geçen yıl %41,98 olan doluluk oranı, bu yıl %24,75'e düşerek 17,23 yüzde puanlık bir azalma kaydetti.

  • Güzelhisar Barajı: Geçen yıl %83,59 gibi yüksek bir doluluk oranına sahipken, bu yıl %64,98'e gerileyerek 18,61 yüzde puanlık bir düşüş yaşadı.

  • Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: Geçen yıl %37,48 olan doluluk oranı, bu yıl %13,46'ya gerileyerek en sert düşüşlerden birini yaşadı ve 24,02 yüzde puanlık bir azalma gösterdi.

Bu karşılaştırmalı veriler, İzmir'in su rezervlerinin bir yıl içinde ne kadar kritik bir şekilde azaldığını ve kuraklık tehlikesinin her geçen gün daha da büyüdüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Yağışların yetersiz kalması ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, bu olumsuz tabloyu daha da derinleştiriyor.

Kullanılabilir su hacimlerindeki düşüş endişe verici boyutlarda

Aktif doluluk oranlarındaki bu sert düşüşler, barajlarda fiilen kullanılabilecek su hacimlerinde de büyük bir azalmaya işaret ediyor. Örneğin, İzmir'in ana su arteri olan Tahtalı Barajı'nın kullanılabilir su hacmi geçen yıl bu zamanlar 83 milyon 601 bin metreküp iken, bu yıl bu miktar 41 milyon 650 bin metreküpe kadar gerilemiş durumda. Bu, bir yılda kullanılabilir suyun neredeyse yarısının kaybedildiği anlamına geliyor. Benzer şekilde, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda geçen yıl 5 milyon 997 bin metreküp olan kullanılabilir su, bu yıl sadece 2 milyon 154 bin metreküpe düşmüş. Bu rakamlar, su kaynaklarının ne kadar hassas bir dengede olduğunu ve tasarrufun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha vurguluyor.

İzmir'de panik yaratan yangın İzmir'de panik yaratan yangın

Uzmanların uyarıları ve tasarruf çağrıları yineleniyor

İzmir barajlarındaki bu kritik tablo, su yönetimi uzmanlarını ve yetkilileri bir kez daha acil durum çağrısı yapmaya itiyor. Vatandaşların bireysel su tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmeleri, suyu israf etmemeleri ve her damlanın kıymetini bilerek hareket etmeleri büyük önem taşıyor. Bahçe sulamalarında, evsel kullanımlarda ve endüstriyel süreçlerde su tasarrufu sağlayacak yöntemlerin benimsenmesi, mevcut su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak tanıyacaktır.

İZSU'nun da su kayıp-kaçak oranlarını azaltmaya yönelik çalışmalarını hızlandırması, alternatif su kaynakları arayışlarını sürdürmesi ve kamuoyunu su tasarrufu konusunda daha etkin bir şekilde bilinçlendirmesi bekleniyor. Aksi takdirde, yaz aylarında su kesintileri gibi istenmeyen durumlarla karşılaşma riski artabilir.

İzmir'i nasıl bir yaz bekliyor? Kuraklık senaryoları ve önlemler

Mevcut meteorolojik veriler ve barajlardaki su seviyeleri göz önüne alındığında, İzmir'i önümüzdeki yaz aylarında zorlu bir kuraklık sürecinin beklediği tahmin ediliyor. Yağışların beklenen seviyelerin altında kalması ve sıcaklıkların artması durumunda, su sıkıntısının daha da derinleşmesi olası bir senaryo. Bu nedenle, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde su tasarrufu önlemlerinin titizlikle uygulanması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir su yönetimi anlayışının benimsenmesi, İzmir'in geleceği için hayati önem taşıyor. Her bir vatandaşın bu sorumluluğun bilincinde olması ve suyu idareli kullanması, bu zorlu sürecin daha az hasarla atlatılmasına katkı sağlayacaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ