İstanbul, trafik sıkışıklığı ve kaza yoğunluğu açısından Avrupa’da zirveye yerleşti. Yapılan araştırmalar, kentte 2024 yılı boyunca kayıtlara geçen 97 bin 354 trafik kazasının, sürücülere toplamda 105 saatlik zaman kaybına neden olduğunu ortaya koydu.
İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Korkmaz tarafından hazırlanan akademik çalışmaya göre, İstanbul'daki kazalar sadece güvenlik riski oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda trafiğin tamamen durmasına yol açıyor.
Trafik kazaları en çok cuma günleri oluyor
Kazaların zamanlaması da dikkat çekici. En fazla kaza cuma günleri gerçekleşiyor. Bu günlerde İstanbul’un zaten sıkışık olan yolları, kazaların etkisiyle adeta kilitleniyor. Kazalara en çok otomobiller karışırken, onları motosikletler ve kamyonetler takip ediyor.
İki araçlı çarpışmalar, en sık karşılaşılan kaza türü olarak öne çıkıyor. Ayrıca, kazaların büyük kısmı işe gidiş ve dönüş saatlerinde, yani sabah 05.00-08.30 ve akşam 18.00-21.00 aralığında yaşanıyor.
Kaza sonrası trafik tam anlamıyla duruyor
Araştırma, özellikle D-100, TEM Otoyolu ve sahil yollarında meydana gelen kazaların, trafiği ciddi anlamda etkilediğini gösteriyor. Tek şeridin kapanması bile, ortalama 10 dakikalık ek beklemeye yol açıyor. Küçük çaplı motosiklet kazaları, yolu 20-30 dakika kilitlerken, kamyonetli ya da iki araçlı kazalarda bu süre bir buçuk saate kadar çıkabiliyor.
Dr. Korkmaz, yoğun saatlerde hız düşüklüğü nedeniyle kaza riskinin artığını vurgulayarak, "Dalgınlık, yorgunluk ve stres kazalara zemin hazırlıyor" dedi. Sürücülerde oluşan dikkat dağınıklığı, trafik akışını durma noktasına getiriyor.
Avrupa'da zirvede, dünyada ilk 35’te
Uluslararası araştırma kuruluşlarının verilerine göre, İstanbul’un trafik sıkışıklık oranı yüzde 41 olarak ölçüldü. Bu oranla kent, Avrupa’da birinci, dünya genelinde ise 35. sırada yer aldı. İstanbul'un trafiğinde geçen her dakika, hem bireysel zaman kaybı hem de ekonomik zarar anlamına geliyor.
İBB’den Kadıköy ve Eminönü için yeni plan
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yoğunluğun en fazla yaşandığı bölgelerden Kadıköy ve Eminönü’ne özel araçla girişleri ücretli hale getirmeyi planlıyor. Bu uygulamanın amacı, bölgelere giren araç sayısını azaltmak ve toplu taşımayı teşvik etmek.
Ancak Dr. Korkmaz, bu tür uygulamaların başarılı olabilmesi için toplu taşımanın cazip hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor: “Toplu taşımaya yönlendireceğiniz insanlara iyi bir alternatif sunmalısınız. Metro, tramvay, metrobüs gibi sistemlerin yeterli kapasiteyle hizmet vermesi şart.”
Zeytinburnu kazalarda zirvede
İstanbul’da en çok kaza yaşanan ilçe olarak Zeytinburnu öne çıkıyor. Özellikle 2018 ve 2021 yıllarında bu ilçede kayda geçen kaza sayısında ciddi artış olduğu belirtiliyor. Verilere göre, 2013-2021 yılları arasında kent genelinde 147 binden fazla kaza meydana geldi.
Bu kazalardan 99 bini, trafikte 30 dakika ya da daha az süreli sıkışıklığa, 1751’i ise 90 dakikayı aşan tıkanıklıklara yol açtı.
Otopark sorunu dar sokakları felç ediyor
Trafik sıkışıklığının bir diğer önemli nedeni de otopark yetersizliği. Dr. Korkmaz, çift taraflı park edilen araçların, sokaklarda hareket kabiliyetini yok ettiğini belirterek, özellikle Bağcılar ve Küçükçekmece gibi ilçelerde sokakların adeta kilitlendiğini vurguluyor.
“İstanbul yıllar içinde çarpık bir şehirleşme ile güneye doğru genişlemiş durumda. Şimdi ise kuzeye yönelme söz konusu. Yeni havalimanı çevresi ve çevre ilçelerde daha planlı yapılaşma yapılması şart.”
Yapay zeka ile trafik tahmini dönemi başlıyor
Dr. Korkmaz'ın çalışması aynı zamanda yapay zeka destekli trafik tahmin modeli içeriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü verileri üzerinden hazırlanan model, hangi kazanın, ne kadar sürede yolu kapatacağını tahmin edebiliyor.
Verilerin analizine göre, kazaların büyük çoğunluğu işe gidiş ve dönüş saatlerinde meydana geliyor. Bu da özellikle ana arterlerin üzerindeki yükü daha da artırıyor.