29 Nisan 1943'de Afyon'da dünyaya gelen Orgeneral Mehmet İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 26. Genelkurmay Başkanı'dır. 28 Ağustos 2008'deki Yüksek Askeri Şura (YAŞ) sonrasında Yaşar Büyükanıt yerine göreve geldi. Kendisinden sonra göreve gelen Orgeneral Işık Koşenerle birlikte son Atatürkçü Genelkurmay Başkanı olarak anılır.

İlker Başbuğ'un askerlik kariyeri nasıl?

1957 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne giren İlker Başbuğ, 1962 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1963 yılında da Piyade Okulu'ndan mezun oldu. 1973 yılında Kara Harp Akademisini kurmay subay olarak bitirdi. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok alanda görev yapan Başbuğ, 2002 yılında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı oldu. Sırasıyla TSK Genelkurmay II. Başkanı, 1. Ordu Komutanı ve 25 Ağustos 2006 yılında da Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. 2 yıl sonra yapılan YAŞ'ta da 26. TSK Genelkurmay Başkanı oldu.

İlker Başbuğ ne zaman general oldu?

TSK'nın birçok kademesinde yıllarca Yüce Türk Milletine hizmet eden Orgeneral İlker Başbuğ,1989 yılında ilk kez general oldu. Sırasıyla;

  • Tuğgeneral: 30 Ağustos 1989 - 30 Ağustos 1993

  • Tümgeneral: 30 Ağustos 1993 - 30 Ağustos 1997

  • Korgeneral: 30 Ağustos 1997 - 30 Ağustos 2002

  • Orgeneral: 30 Ağustos 2002 - 30 Ağustos 2010

2002 yılındaki YAŞ kararlarında orgeneralliğe terfi eden İlker Başbuğ emekli olduğu 2010 yılı YAŞ'ına kadar 8 yıl boyunca orgeneral rütbesiyle hizmet etti.

İlker Başbuğ'un yargılanıp hapis cezası aldığı İnternet andıcı davası aslında ne?

Emekli olduktan 17 ay sonra tanık olarak çağrıldığı 'İnternet Andıcı' davası soruşturmasında 5 Ocak 2012'de verdiği ifade sonrasında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi hâkimi Vedat Dalda'ya 1,5 saat ifade verdikten sonra 6 Ocak 2012 tarihinde ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamalarından tutuklandı.

Adliye çıkışında gazetecilere verdiği röportajda;

''Türkiye Cumhuriyetinin 26'ncı Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmıştır. Takdir yüce Türk milletinindir" demiştir. Başbuğ’un mahkemede, silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmasının trajikomik olduğunu belirterek "Bu iddianın bu şekilde dile getirilmesi bile benim için en ağır cezadır, bundan sonra ne ceza verilirse bu beni daha fazla üzmez. Kötü amacım olsa 700 bin kişilik gücü elinde tutan bir komutan olarak başka yolları denerdim.''

O dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan özel bir televizyon kanalındaki canlı yayınında emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına ilişkin verdiği demeçte;

''İlker paşamızla alakalı olarak ben yapılan benzetmeleri ve yakıştırmaları asla doğru bulmuyorum. Yani bir örgüt elemanıymış, bir örgütün mensubuymuş gibi bu tür yaklaşımları kesinlikle çok çok çirkin buluyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Genelkurmay Başkanlığı makamına gelmiş bir insan için bu tür bir yakıştırmanın, bu tür bir benzetmenin doğru olmadığını ve insaf dışı olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Daha önce de söyledim tutuklu yargılanmasını dahi yargıda olmasına rağmen söylüyorum doğru bulmuyorum, tutuksuz yargılanmasından yana olduğumu da daha başta söyledim.''

İnternet Andıcı davası daha sonra Ergenekon davalarıyla birleştirildi ve Orgeneral İlker Başbuğ Paşa 5 Ağustos 2013 tarihinde, Ergenekon Davası'ndan müebbet hapis cezası aldı.

Aldığı cezanın ardından yaptığı açıklamada Başbuğ Paşa;

''Eğer bir ülkede, toplum hakimlerin bağımsızlığını sorguluyorsa, verilen hükümlerin Anayasa’ya, kanunlara ve hukuka uygun olduğuna ilişkin şüpheler taşıyorsa, o ülkede hukukun üstünlüğünün var olduğu ileri sürülemez. Bu durumda yargılananlar için son sözü millet söyleyecektir. Ve millet yanılmaz ve aldanmaz. Her zaman doğruların, hak ve haklının yanında, yani adaletin yanında olanların, vicdanları rahat olur. Ben öyleyim. Ve inanıyorum ki, hak hiçbir zaman yerde kalmaz.''

İlker Başbuğ nasıl tahliye oldu?

İstanbul 20'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Mart 2014'te İlker Başbuğ'un "özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkûmiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmaması"nı gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine karar verdi.

İlker Başbuğ cezaevinden tahliye olduktan sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi;

''Benim hayatımdan 26 ay çaldılar. Beni 26 ay hürriyetimden yoksun bıraktılar. Ama 6 Ocak 2012 günü söylediğim gibi, yüce Türk milleti oynanan oyunu, iddiaların geçersizliğini, bir Genelkurmay Başkanını ve karargahını, terör örgütü karargahı ve terör örgütü olarak suçlamanın kabul edilemez bir durum olduğunu, bizlerin darbecilikle hiçbir alakamız olmadığını yüce Türk milleti kısa zamanda anladı.
İşte ben bugün burada isem, yüce milletimin bizlere gösterdiği sevgi ve bizlere verdiği destek sayesinde buradayım. Bu nedenle her şeyden önce, burada, huzurunuzda yüce Türk milletine en derin şükranlarımı sunuyorum.''

İlker Başbuğ'un yazdığı kitaplar nelerdir?

  • “Terör Örgütlerinin Sonu” (2011, Remzi Kitabevi)

  • “20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Mustafa Kemal” (2012, Remzi Kitabevi)

  • “20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Atatürk” (2012, Remzi Kitabevi)

  • “Suçlamalara Karşı Gerçekler” (2014, Kaynak Yayınları)

  • “Nasıl Bir Türkiye” (2015, Kaynak Yayınları)

  • “Ermeni Suçlamaları ve Gerçekler” (2015, Remzi Kitabevi)

  • “Unutulan Ada Kıbrıs” (2016, Kırmızı Kedi)

  • “15 Temmuz Öncesi ve Sonrası” (2016, Doğan Kitap)

  • “Sorunlarla Yüzleşmek” (2017, Kırmızı Kedi)

  • “Güç Odaklarının Mücadelesi I: Osmanlı’dan Cumhuriyete” (2018, Kırmızı Kedi)

  • “Ergenekon’dan Çıkış” (2019, Kırmızı Kedi)

  • “Güç Odaklarının Mücadelesi II: 1923-1961” (2019, Kırmızı Kedi)

  • “Güç Odaklarının Mücadelesi III: 1961-1980” (2020, Kırmızı Kedi)

İlker Başbuğ'un şiirleri nelerdir?

  • “Vatan ve Hürriyet”

  • “Nazım’a”

  • “Yol”

  • “Sevgi ve Acı”

  • “Özgürlük”

  • “Zalim Dünya”

Editör: Cem Özer