Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programında Kocabaş’ın sorularını yanıtlayan İGC Başkanı Dilek Gappi, İzmir’in bağımsız gazetecilik ve Cumhuriyet değerlerinin simgesi olduğunu vurguladı.

Özgür gazeteciliğin çok zor bir alan olduğunu ve bedelin de kimi zaman cezaevinde yatmak, işsiz kalmak gibi ağır şekilde ödendiğini anlatan Gappi, halen cezaevinde olan İzmirli gazeteci Süleyman Gençel’in bir an önce serbest kalması gerektiğini ifade etti.

Gappi, “Türk basını uzun süredir büyük zorluklar yaşıyor. Bunlarla başa çıkacak gücü bağımsız gazeteciliği yapmanın verdiği motivasyonla aşmaya çalışıyoruz. Ancak işimiz elbette kolay değil. Dijitalleşme ayrıca sektörde bir zorunluluk. İletişim Fakülteleri ile sağlam bir diyalog kurarak gençlerimizin deneyim kazanmasını hedefliyoruz. İGC olarak ücretsiz eğitimler düzenliyoruz. Gazetecilere ve iletişim fakültesi öğrencilerine kapımız her zaman açık. Hem cemiyetimizin hem de Dokuz Eylül Gazetesi’nin ana amacı bu” dedi.

İGC için gazeteler ve internet sitelerinin Basın Meslek İlkeleri kapsamında yayın yapması ve istihdam yaratmasının oldukça önemli olduğunu dile getiren Dilek Gappi, “Biz meslek kıdemi olanlar ile gençleri bir araya getirdik. Gençlerimizin gazetecilikten uzaklaşmalarını izlemek istemiyoruz” diye konuştu.

İGC olarak hiçbir partinin arka bahçesi olmayacaklarını, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkelerinin ön bahçesi olduklarını belirten İGC Başkanı, mesleğini etik ilkeler kapsamında hakkıyla yapan, istihdam yaratan tüm medya kuruluşlarının yanında olduklarının altını çizdi.

Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş ise İGC’nin bağımsız gazetecilik için verdiği mücadeleyi takdirle izlediğini belirterek, İGC üyesi olmaktan onur duyduğunu belirtti.

'Mahzen-33' operasyonlarında 16 şüpheli yakalandı 'Mahzen-33' operasyonlarında 16 şüpheli yakalandı

 "İGC OLARAK ZORU BAŞARDIK"

Başkan Gappi, günümüzde dijitalleşmenin kaçınılmaz hale geldiğini de vurguladı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak dijitalleşmenin farkında olduklarını, İletişim Fakülteleri ile aralarının çok iyi olduğunu ifade eden Gappi, şunları söyledi:

Günümüzde artık dijitalleşme kaçınılmaz. Zor bir süreç oldu ancak başardık. Sadece destek alarak gazete çıkarılmaz, bu işin birçok farklı yolu var. Elbette ki gelir olmadan gazete çıkaramayız, emek sömürüsü asla olmamalı. Mutlaka bir sistem olmalı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak dörtİletişim Fakültesi ile de aramız iyi. Birlikte eğitimler düzenliyoruz, eğitmenler üniversitelerden geliyor. Bağımız oldukça kuvvetli. Fakültelerle diyaloğumuz çok iyi. İki ayrı proje yürüyoruz. Projeler eğitimlere dayanıyor. Gazetecilere ve iletişim fakültesi öğrencilerinekapımız her zaman açık. Hem cemiyetimizin hem de Dokuz Eylül Gazetesi’nin ana amacı bu. Çünkü İzmir’de doğru gazeteciliğin öğrenileceği yer kalmadı. Biz bu amaç ile hareket ediyoruz.”

"YAZILI BASININ BELGE OLDUĞUNU UNUTMAYACAĞIZ"

Belge niteliğindeki yazılı basının da mutlaka desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Gappi, şöyle devam etti:

“Eskiden gazeteyi almadığımız gün nefes alamıyormuş gibi hissediyorduk. Artık öyle yapamıyoruz. Önce gerçeği görmeliyiz. Değişimin önünde duramayacağımızı anlamayız. Bu demek değildir ki yazılı basın güçlü olmasın. Şunu da görelim. Türkiye başka bir dönüşümden geçiyor. Ana akım gazeteler bile bugün çok zayıfladı. Biz bu durumu yerel gazetelerde denedik. Farklı satış form oluşturduk. Ama baktık ki insanların alışkanlıkları değişti. Bu alışkanlıklarla süreklilik sağlayamıyorsunuz. Önce bütün medya kuruluşları dijitalde güçlü olmalıydı. Şu an bunu yaptık. Artık yerel gazetelere geri bir dönüş yapacağız, ağırlık vereceğiz. Dünya genelinde kâğıt israfı olmaması adına da dijitalleşme çok ön plana çıkıyor. Biz yazılı basının belge olduğunu unutmayacağız. Belge niteliğinde yazılı basının desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.”

BİLGİ VE BELGEYE DAYALI GAZETECİLİK

Günümüz gazetecilik sektöründe yorum ile haberin karıştırıldığını dile getiren Dilek Gappi, görüşlerini şöyle açıkladı:

“Bağımsız habercilik çok zor iştir, belgeli haberciliktir. Biz bu haberciliği desteklemeliyiz. Gerçek bağımsız gazetecilik zaten kendini gösteriyor. Sürekli yorum peşindeyiz. Yorum yapabilmek için kritik gücün, belli temellerin olması lazım. En az 40 yıllık bir birikimin olması lazım. Araştırmacı habercilik ile gençlerin önlerini açmalıyız. Yorumu artık bırakalım. Gazetecilik hakikatin peşinde koşabilmektir, bir idealizim işidir. Bilgi ve belgeye dayalı gazeteciliği önceliklemeliyiz. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde bu konuya yönelik haber atölyeleri düzenliyoruz. Dosya haberciliği dersini Serdar Öztürk verecek.”

Hasan Tahsin Kocabaş, gazeteci Süleyman Gençel davasında İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin verdiği desteği takdir ve tebrik ettiğini belirtti. Sürece dair ise Gappi, “Meslektaşlarımızdan büyük destek geldi. Süleyman Gençel cesaret ve bilgi gerektiren bir noktaya değindi. Gazetecilik zaten bu noktada başlıyor. Pandora’nın kutusunu açtı. Süleyman’ın müddetnamesi daha verilmedi. Hukuki olarak bir gelişme yok. Hepimiz kararı bekliyoruz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi