Gülçin Sezen Karaegemen SOYLU/Son yıllarda artan çocuklara cinsel istismar olaylarına dikkat çeken Psikolog İlim Bükülmez, çocukların cinsel istismara maruz kalma riskleriyle ilgili yaygın bir algı olduğunu ve tehlikenin genellikle yabancılar tarafından geldiği düşünüldüğünün altını çizdi. Bükülmez, “Son dönemdeki araştırmalar ve istatistikler, çocuk istismarının çoğunlukla aileye yakın kişilerden geldiğini ortaya koymaktadır” dedi. Çocukları cinsel istismardan koruma stratejilerini gözden geçirmek gerektiğini ifade eden Bükülmez, “Yabancılardan gelen tehlikelere karşı uyanık olmak önemli olsa da, çocukları tanıdık kişilere karşı da korumak gerekiyor. Bu nedenle, çocuklara kişisel sınırlarını koruma, vücutlarını tanıma ve güvenilir yetişkinlere başvurma konusunda eğitim vermek çok önemli” diye konuştu. Bükülmez, istismarın genellikle aileye ve çocuğa yakın tanıdık kişiler tarafından yapıldığını bilmenin, çocukları korumak için daha etkili yöntemler geliştirilmesinde çok önemli olduğunu belirtti.

Kadına şiddete karşı  ‘sosyal alan’ çağrısı Kadına şiddete karşı ‘sosyal alan’ çağrısı

                                                                                        Psikolog İlim Bükülmez

AİLELERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

Okullarda mahremiyet eğitimi verilmesi gerektiğinin altını çizen Bükülmez, “Çocukların kendi özel bölgelerini tanımaları önemlidir. Okullarda mahremiyet eğitimi tekrarlanmalı, aynı zamanda aile tarafından da desteklenmelidir. Çocuklar iyi dokunuş ve kötü dokunuş arasındaki farkları bilmelidir. Rahatsız olduklarında ‘hayır’ diyebilecekleri de onlara öğretilmelidir” diye konuştu. Bükülmez, çocuklara yardım istemekten hiçbir zaman çekinmemeleri gerektiğini öğretmenin şart olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “Aileler, çocuklarının davranışlarını dikkatle gözlemlemeli ve herhangi bir endişe uyandıran belirtileri ciddiye almalılar. Eğer istismar endişesi varsa, çocukla açık ve destekleyici bir şekilde konuşmalı ve profesyonel yardım alınmalı. Unutmayın ki, erken müdahale ve destek, çocuğunuzun iyileşme sürecini önemli ölçüde etkileyebilir. Anahtar, açık ve anlayışlı bir iletişim kurmak ve çocuğunuzun bu konularda rahat hissetmesini sağlamaktır.”

'ÇOCUĞUNUZU ZORLAMAYIN'

Bükülmez, özellikle fiziksel temas konusunda hassas olunması gerektiğinin altını çizerek, “Çocuğunuz eve gelen misafirin onu öpmesini istemiyorsa buna saygı duymamız, istemediği bir davranışa zorlamamamız önemlidir” dedi. Bükülmez çocukların, vücutlarının kendilerine ait olduğunu ve kimseye kendilerini rahatsız edecek şekilde dokunma izni vermemeleri gerektiğinin öğretilmesini önerdi. “Sırlar tehlikelidir, bunu öğretin. Özel bölgelerini tanımlayın ve bu bölgelerin başkaları tarafından dokunulmaması gerektiğini vurgulayın” diyen Bükülmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklara, kendilerini rahatsız hissettiklerinde net ve güçlü bir şekilde ‘Dur’, ‘Hayır’ veya ‘Bırak’ gibi ifadeler kullanmaları gerektiğini öğretin. Bütün bunlar, çocuklara yakın tanıdıkları birinden gelen tehlikelere karşı nasıl tepki vermeleri gerektiğini öğretmek için önemli bir temel oluşturuyor. İstismar ve tehlikelere karşı bilinçlendirme, çocukların dil becerileri geliştikçe ve kavrama yetenekleri arttıkça aşamalı olarak başlamalı. 0-3 yaş arasında basit güvenlik kavramları öğretilmeli, ‘Hayır’ ve ‘Dur’ gibi basit sözcüklerle kendilerini ifade etmeleri öğretilebilir. 3-6 yaş arasında kişisel sınırlar daha anlaşılır hale gelir. Bu yaş grubu çocuklara iyi dokunuş ve kötü dokunuş anlatılmalıdır. 6-9 yaş arasında çocuklara sır saklamak konusu gündeme getirilmeli ve istismardan bahsedilerek güvendikleri yetişkinlere rahatsız oldukları durumları anlatmaları öğretilmeli.”

BÜKÜLMEZ: SAKİNCE DİNLEYİN

Ebeveynlerin, çocuklarına yönelik bir tacizden şüpheleri olduğunda soğukkanlı olmaları gerektiğini belirten Bükülmez,  “Sakin kalıp çocuklarınızı anlayışla dinlerseniz onlar da çekinmeden ebeveynleriyle daha rahat konuşabileceklerdir. Çocuklara açık uçlu sorular sorulmalı. Yanlış sorgulama teknikleri kullanan aileler çocuğun ifadesini bozabilir. Çocuğun ve sorgulayanın ifadesi birbirine karışabilir, bu da uzmanın işini zorlaştırır. Bu nedenle her sorgulama çocuk için zordur ve fazla tekrarlanmaması önemlidir” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Gülçin Sezen Karaegemen SOYLU