Türk sağlık sisteminde, özellikle hekimlerin çalışma koşulları ve özel sağlık kuruluşlarının işleyişine dair önemli bir dönüşüm kapıda. AK Parti'nin TBMM Başkanlığı'na sunduğu yasa teklifiyle, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve denetlenebilirliğini artırmak amacıyla radikal bir adım atılıyor: Özel sağlık kuruluşlarında, sağlık hizmetleri artık sadece bordrolu çalışan hekimlerce sunulabilecek.

Bu düzenleme, yıllardır tartışma konusu olan "hizmet alımı şeklinde fatura karşılığı çalışma" modelini sonlandırıyor. Bugüne kadar birçok hekim, özel hastanelerde kendi şirketleri üzerinden fatura keserek çalışabiliyordu. Ancak yeni teklifle birlikte, bu sistemin yerine hekimlerin doğrudan hastane kadrosuna alınması ve bordrolu olarak çalışmaları zorunlu hale getiriliyor. Bu adımın temel amaçları arasında, hekimlerin sosyal güvenlik uygulamalarında tam bir bütünlük sağlanması, sağlık kuruluşlarının kurumsal yapılarının güçlendirilmesi ve sunulan sağlık hizmetinin kalitesinin ve denetlenebilirliğinin artırılması yer alıyor. Hekimlerin hastaneyle olan bağının güçlenmesiyle, hasta güvenliği ve hizmet standardının daha da yükseleceği öngörülüyor.

İlaçta stokçuluğa ve sahteciliğe karşı savaş: Elektronik takip sistemi devrede

Sağlık alanındaki yasa teklifi, özellikle ilaç ve aşı tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklara ve piyasadaki stokçuluk sorununa neşter vurmayı hedefliyor. Teklifle birlikte, ilaç ve aşıların üretimden tüketiciye ulaşana kadar tüm hareketleri, Sağlık Bakanlığı tarafından kurulacak elektronik takip sistemleri üzerinden anlık olarak izlenecek. Bu sistem sayesinde, ilaç ve aşı üreticileri, ecza depoları ve eczanelere kayıt ve bildirim yükümlülükleri getirilecek.

Bu düzenlemenin en kritik amacı, ilaçların piyasada bulunabilirliğini desteklemek ve ilaç stoklarının mevcut durumlarını sürekli olarak takip etmek. Böylece, piyasada oluşabilecek arz sıkıntıları erken tespit edilecek ve müdahale edilebilecek. Daha da önemlisi, bu sistem aracılığıyla ilaç stokçuluğu ve fırsatçılık faaliyetlerinin önüne geçilmesi planlanıyor. Vatandaşların hayati ilaçlara erişiminin aksamasını engelleyecek bu düzenleme, kamu sağlığını koruma adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Dijitalleşen sağlık: Onamlar e-devletten, meslekler güncelleniyor

Teknoloji ve dijitalleşme, sağlık hizmetlerine de hızla entegre ediliyor. Yeni yasa teklifi, yazılı şekilde muvafakat gerektiren tıbbi işlemlerin uygulanmasında, hasta veya yakınının bilgilendirilmiş onamlarının artık elektronik ortamda da alınabilmesine olanak tanıyor. Bu düzenleme, dijitalleşme sürecini hızlandırarak fiziki evrak yükünü azaltacak ve kayıtların daha güvenli ve erişilebilir olmasını sağlayacak.

Balçova'da yangın söndü sönmesine de neden çıktı?
Balçova'da yangın söndü sönmesine de neden çıktı?
İçeriği Görüntüle

Teklif aynı zamanda, sağlık hizmetlerinin değişen yapısına ve tanı-tedavi teknolojilerindeki gelişmelere uyum sağlamak amacıyla sağlık mesleklerinin unvan, görev ve eğitim yapılarında güncelleme yapılmasını zorunlu kılıyor. Bu çerçevede, ebe yardımcılığı ile hemşire yardımcılığı unvanları "sağlık bakım teknisyeni" unvanı altında birleştirilecek. Ayrıca, sektörün ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla diş protez teknisyenliği ve nükleer tıp teknikerliği gibi yeni meslekler ihdas edilecek. Bu düzenlemeyle birlikte, sağlık meslek liselerinin diş protez programlarına öğrenci kaydı yapılmasına yönelik de yeni bir düzenleme getiriliyor.

Aile hekimliği güçleniyor, tıbbi kenevir kontrol altına alınıyor

Sağlık sisteminin temel taşlarından olan aile hekimliği de yasa teklifinin odak noktalarından biri. Halihazırda sahada görev yapan aile hekimlerinin uzman olmaları kolaylaştırılacak. Bununla birlikte, 2035 yılına kadar olan nüfus ve aile hekimliği kayıtlı kişi sayısı projeksiyonlarına göre, sözleşmeli aile hekimliği uzmanlığı (SAHU) vasıtasıyla aile hekimliği uzman sayısının artırılması öngörülüyor. Bu, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve vatandaşların temel sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması anlamına geliyor.

Teklifte, "tıbbi kenevir"in kullanım alanına ilişkin de önemli bir düzenleme yer alıyor. Kenevir ham maddesine duyulan ihtiyacın kontrollü olarak ülke içindeki üretimden karşılanması ve sağlık hizmetlerinde rekabet gücünün artırılması hedefleniyor. Kenevirin yetiştirilmesi ve hasadına ilişkin süreç Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uhdesinde bırakılırken, tıbbi kenevirin işlenmesi, ihracı, ruhsatlandırılması, kayıt işlemleri, izin ve satışı Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğuna veriliyor. Bu ürünlerin sadece eczanelerde satışına izin verilerek kontrolü ve güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor.

TÜSEB personeline mali hak iyileştirmesi, organ bağışı e-devlete taşınıyor

Yasa teklifi, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) personelinin mali haklarına yönelik de önemli düzenlemeler getiriyor. Bilimsel ilerleme ve yenilikler ile başta ilaç, aşı, tıbbi cihaz gibi sağlıkla ilgili alanlarda yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesi, fikirden ürüne kadar tüm süreçlerin yönetilmesi noktasında TÜSEB'e görevlendirilen personelin mali kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu, Ar-Ge ve inovasyon alanında çalışan sağlık bilimcileri için önemli bir motivasyon kaynağı olacak.

Bir diğer önemli düzenleme ise organ ve doku bağışı süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla yapılıyor. Artık organ ve dokularını bağışlamak isteyen kişiler, e-Devlet Kapısı sistemi veya Sağlık Bakanlığı'nca kurulan bilişim sistemleri üzerinden de bağışta bulunabilecekler. Bu dijitalleşme, bağış oranlarının artırılmasına ve organ nakli bekleyen hastalar için umut ışığı olmasına katkı sağlayacak.

Teklif, ayrıca acil sağlık hizmetlerine ve birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak amacıyla, ihtiyaç duyulması halinde acil sağlık hizmetleri istasyonlarının, sağlıklı hayat merkezlerinin veya aile sağlığı merkezlerinin parklarda konumlandırılabilmesine de imkan tanıyor. Bu sayede, parkları ziyaret eden kişilerin aynı zamanda ihtiyaç duydukları sağlık hizmetine daha kolay erişmesi mümkün hale gelecek.

Reklam yasağı, tıbbi cihaz sahteciliğine darbe, lisanslar ihaleyle

Yasa teklifi, sağlık alanındaki etik ve güvenlik standartlarını yükseltmeye yönelik önemli adımlar içeriyor. Özel sağlık kuruluşları için tanıtım ve bilgilendirme sınırları belirleniyor. Bu sınırları aşanlar ile yanıltıcı, aldatıcı, insan sağlığını tehlikeye düşüren veya haksız rekabet ortamı yaratan fiillerde bulunanlar hakkında yeni idari yaptırımlar getiriliyor. Bu düzenleme, sağlık alanındaki yanıltıcı reklamlara ve etik olmayan uygulamalara karşı önemli bir mücadele aracı olacak.

Tıbbi cihaz sahteciliğinin önlenmesine yönelik de ağır yaptırımlar öngörülüyor. Sağlık Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak tıbbi cihazların satış, reklam, dağıtım veya pazarlamasını yapan kişiler ile teknik servis hizmetini sunanlar ve sahte tıbbi cihazları piyasaya arz edenler hakkında yeni idari yaptırımlar uygulanacak. Bu sayede vatandaşların güvenli ve standartlara uygun tıbbi cihazlara erişimi artırılacak.

Teklif, Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek ruhsat, ürün üretim ve satış izin belgesi, mesul müdürlük belgesi ile permi ve sertifikalardan Bakanlıkça belirlenecek tarifeye göre ücret alınması hususunda da düzenleme yapılmasını öngörüyor. Ayrıca, sağlık alanında belirli bir hizmeti verebilme veya hastane ve benzeri sağlık kuruluşları açabilme yetkisi veren lisansların, açık artırma ile belirlenecek bedel karşılığında verilebilmesi amaçlanıyor. Bu açık artırma sonucunda elde edilen gelirlerin yüzde 75'i, hisselerinin tamamı Hazine ve Maliye Bakanlığı'na ait olan Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi'ne, yüzde 25'i ise Hazine'ye gelir kaydedilecek. Son olarak, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sözleşmeli sağlık yöneticisi olarak görev yapan personele uygulanacak disiplin hükümlerine ilişkin kanuni düzenleme yapılıyor ve uzman personelin ilçe nüfusu yüz binin üzerindeki ilçe sağlık müdürlüklerinde de görevlendirilebilmesi amaçlanıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ