Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bir gün önce Bayrampaşa'da düzenlediği mitingde "Yarın, ilan ediyorum, 12'yi bekle. AKP'nin kuruluş tarihi hediyen geliyor. Ak Toroslar çetesi çöküyor" sözleriyle işaret ettiği basın toplantısını, 14 Ağustos saat 12.00'de parti genel merkezinde düzenledi. İktidar partisinin kuruluş yıl dönümüne denk getirilen toplantı, kamuoyunda merakla bekleniyordu. Özel, konuşmasının başında bugünü, "AKP iktidarının tükenişinin ve savruluşunun önemli bir kilometre taşı" olarak nitelendirdi ve yapacağı açıklamaların bir dönüm noktası olacağını belirtti.
İBB soruşturması 'kumpas' olarak nitelendirildi
Özgür Özel, konuşmasının ana gündemini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmalarına ayırdı. Bu soruşturmaları "tarihin en büyük organize kötülük hareketi ve kumpası" olarak tanımlayan Özel, operasyonun başladığı 19 Mart tarihinde medyada yer alan "Ekrem İmamoğlu 650 milyar lira yolsuzluk yaptı" iddialarını hatırlattı. Aradan geçen sürede bu iddiaları destekleyecek somut bir delil veya para bulunamadığını ifade etti.
Soruşturmanın gizli tanık ifadelerine dayandığını belirten CHP lideri, bu tanıklara "ağaç isimleri" verildiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), gizli tanık beyanlarının somut delillerle desteklenmesi gerektiği yönündeki kararlarına atıfta bulunan Özel, İBB Davası dosyasında bu nitelikte bir delil olmadığını savundu. Özel, ayrıca "Öyle bir çorap söküğü başlayacak ki bu iftiralardan; bu itirafları yapanlar, esas nasıl iftira atmaya zorlandıklarını öyle bir anlatacaklar ki dünyanın en büyük organize kötülük hareketi çökecek" diyerek, soruşturma kapsamında ifade veren bazı kişilerin ilerleyen süreçte itirafçı olabileceklerini öne sürdü.
Yargı sistemine yönelik iddialar
Özgür Özel, konuşmasında doğrudan yargı mekanizmasına yönelik ağır iddialarda da bulundu. Soruşturmayı yürüten savcılardan birini ima ederek, bu kişinin mal varlığı ve yaşam tarzına dikkat çekti. Özel, "Bir sürü savcı mütevazı lojmanlarda oturuyor. Bir tane savcı, 80 yıllık maaşıyla alabileceği yatı alıcı gözüyle gezebiliyor, Boğaz'da kendisine lojman tahsis edilmiş, tadilatına 56 milyon TL veriliyor" ifadelerini kullandı.
Bu durumun, yargı içinde bir "borsa" oluştuğuna işaret ettiğini iddia eden Özel, "Çağlayan'da borsa var, İBB'nin ayrı var. Borsa içinde borsa var!" sözleriyle, adalet sisteminde usulsüzlükler yaşandığını öne sürdü. Bu iddiaların, sadece belirli bir soruşturmayla sınırlı kalmadığını ve adalet mekanizmasının geneline yönelik bir eleştiri olduğunu belirtti.
'Ak Toroslar' benzetmesi
Konuşmasında AKP'nin 24 yıllık siyasi geçmişine de değinen Özel, partinin "Erdemliler Hareketi" sloganıyla yola çıktığını ancak zaman içinde bu ilkeden uzaklaştığını savundu. Özel, iktidar partisini "iftiracılar hareketi" olarak nitelendirdi.
Hem mitingde hem de basın toplantısında kullandığı "Ak Toroslar çetesi" ifadesiyle, 90'lı yıllarda yaşanan ve faili meçhul olaylarla anılan "Beyaz Toros" araçlarına gönderme yaptı. Özel, bu benzetme aracılığıyla, bugün de devlet içinde hukuk dışı yöntemler kullanan bir yapı olduğunu iddia ettiğini belirtti. "Ak Toroslar çetesi çöküyor" diyerek, bu yapının ortaya çıkarılacağını ve bu mücadelenin bir demokrasi ve hukuk devleti mücadelesi olduğunu ifade etti. Özel, ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi sırasında CHP'nin demokrasiden yana tavır aldığını hatırlatarak, iktidarın bugün aynı demokratik duruşu sergilemediğini savundu.
Saat 12.00 bombası: cezaevinden gelen dilekçe siyaseti sarstı
Türkiye siyaseti, bir yanda iktidar partisinin kuruluş yıl dönümü kutlamaları, diğer yanda ana muhalefetin "hediyen geliyor" restleşmesiyle kilitlendiği 14 Ağustos gününe, siyasi deprem niteliğinde bir iddiayla uyandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir gün önce miting kürsüsünden saat vererek duyurduğu ve "Ak Toroslar çetesi çöküyor" diyerek işaret ettiği büyük açıklamayı, partisinin genel merkezinde yaptı. Özel, AKP iktidarına kuruluş yıl dönümü "hediyesi" olarak, aylardır süren İBB Davası ve yolsuzluk soruşturmalarının bir "kumpas" olduğunu kanıtladığını iddia ettiği bir suç duyurusu dilekçesini kamuoyuyla paylaştı. Bu belge, sadece bir iddia değil, aynı zamanda yargıyı ve siyaseti derinden sarsacak, son derece ciddi suçlamalar içeriyordu. Siyasetin merkezine düşen bu bomba, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Murat Kapki’nin el yazısıyla kaleme aldığı ve doğrudan AKP’li Avukat Mücahit Birinci’yi hedef alan dilekçeydi.
İddianın merkezindeki isimler: Tutuklu Kapki ve AKP'li Birinci
Dilekçenin sahibi Murat Kapki, bir süredir İBB'ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunan bir isim. Kapki, 12 Ağustos 2025 tarihinde savcılığa ulaştırdığı dilekçesinde, kendisini cezaevinde ziyaret eden kişinin, AKP'nin bir önceki dönem Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliği yapmış, kamuoyunun yakından tanıdığı Avukat Mücahit Birinci olduğunu belirtti. Kapki'nin iddiasına göre bu ziyaret, basit bir avukat-müvekkil görüşmesinin çok ötesinde, bir iftira ve şantaj organizasyonuydu. Dilekçeye göre Birinci, Kapki'ye, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhine, tamamen kurgulanmış ve gerçek dışı iddialarla dolu bir ifadeyi imzalaması için baskı yaptı. Bu baskının karşılığında ise hem tahliye vaadi hem de Kapki'den talep edilen dudak uçuklatan bir para vardı: tam 2 milyon Amerikan Doları.
Kapki, dilekçesinde bu görüşmeden önce, Birinci'nin kendisine "Vekalet çıkarırsan işini hallederim" şeklinde haber yolladığını, bunun üzerine 29 Temmuz'da Muratlı Noterliği'nde Birinci'ye vekaletname verdiğini ancak yaşanan bu teklif sonrası 5 Ağustos'ta aynı noter aracılığıyla vekaletnameden azlettiğini (azilname) belgeleriyle ortaya koydu. Bu detay, ikili arasında bir hukuki ilişkinin kurulduğunu ve Kapki'nin sonradan bu ilişkiyi sonlandırdığını göstererek iddiaları daha somut bir zemine oturttu.
Masaya konan kurgu senaryo: İşte İmamoğlu ve Özel'i hedef alan o iftiralar
Murat Kapki'nin el yazısıyla anlattığına göre, Mücahit Birinci cezaevi görüşmesine yanında getirdiği 1,5 sayfalık bir bilgisayar çıktısıyla geldi. Bu metin, Kapki'nin savcıya "görmüş ve duymuş gibi" anlatması istenen, detaylarıyla planlanmış bir kumpas senaryosuydu. İddianameye eklenmesi planlanan bu kurgu ifadenin içeriğinde şu başlıklar yer alıyordu:
-
Hayali Otel Buluşması: Kapki'nin, İBB Sözcüsü Murat Ongun ile ismi ve tarihi boş bırakılmış bir otelde buluştuğu, bu buluşmada İBB Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Köksal, Emrah Bağdatlı ve Fatih Keleş'in de yer aldığı, burada İBB ihalelerinden elde edilen paraların Ekrem İmamoğlu'nun siyasi propagandası ve CHP genel kurulu için kullanılacağının konuşulduğu yönünde bir ifade vermesi isteniyordu.
-
Özgür Özel'i Sürece Dahil Etme Çabası: Kurgu ifadeye göre Kapki, Murat Ongun'un, ihalelerden toplanan bu paraların kullanımından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de haberdar olduğunu Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı'ya anlattığını, kendisinin de bu bilgiyi Hüseyin Köksal'dan duyduğunu söyleyecekti. Bu madde, doğrudan ana muhalefet liderini de yolsuzluk çarkının bir parçası olarak göstermeyi hedefliyordu.
-
Roma Gezisi ve 'Aç Köpek' İftirası: Kamuoyunda tartışılan Roma gezisiyle ilgili olarak, Murat Ongun ile Fatih Keleş'in kendi aralarında "hem hesapları şişirdik hem de gazetecileri nemalandırdık" şeklinde konuştuğu, bunu duyan İmamoğlu'nun ise "İyi yaptınız, hepsi aç köpek, ara ara doyurun" gibi aşağılayıcı bir karşılık verdiği yönünde bir diyalog uydurulmuştu.
-
Yargı Bağlantısı İddiası: Kurgu senaryonun son halkası ise yargı bağlantısıydı. İBB'ye operasyon yapılacağı bilgisi duyulduğunda Murat Ongun'un, "Avukat Mehmet Pehlivan o işleri çözer, Çağlayan’ın yarısı onun elinde" diyerek, yargı mensuplarıyla ilişkileri olduğunu söylediği yönünde bir ifade vermesi talep ediliyordu.