Beşiktaş Asbaşkanı Mete Vardar tarafından Hasan Arat ile yönetim kurulu üyelerine iftar yemeği verildi. Başkan Arat, iftar yemeğinin ardından basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.

Türk futbolunun sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirten Arat, "Türkiye Futbol Federasyonu'nun her zaman çok adaylı bir seçime gitmesi gerektiği görüşündeyiz. Kurulların da seçimle gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kurullar, seçimle geldiği takdirde daha farklı davranacaklardır. Kurullar bağımsız olmadığı müddetçe Türk sporu, bu sıkıntıları yaşamaya devam eder.

Kavgacı bir tutum içinde değiliz. Yol gösteriyoruz. Göreve geldiğimizden bu yana dört ay boyunca Türk spor tarihindeki en enteresan olayları yaşadık. Hakem tokatlandı, takım sahadan çekildi, taraftarlar sahaya indi, VAR kayıtları dramatik bir şekilde açıklandı. Bunlara tepkisiz kalamazsınız. Beşiktaş, kendi asil duruşu çerçevesinde hakkını aramaya ve doğruları söylemeye devam edecek. Kapalı kapılar ardında konuşmayacağız.

Türk futbolunda inanılmaz olaylar yaşanıyor. Çok dikkat etmek lazım. Kulüp yöneticilerinin sadece bir galibiyet uğruna birbirlerini kırmaktan vazgeçmesi lazım. Sahada adaleti gösteremiyorsanız ve bunun bariz sonuçları kamerayla sızan VAR görüntüleriyle ve tartışmalarıyla ortaya çıkıyorsa çok vahim bir durum vardır" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin son iki ayda dünyadaki görüntüsü endişe vericidir"

Türkiye'de futbolu yöneten kurumların denetlenebilir ve hesap verebilir noktaya gelmesi gerektiğinin altını çizen Hasan Arat, "Beşiktaş, hakemlerin emekli olduktan sonra özür dileyecekleri bir kulüp değildir. Teknolojiyi bile kendi yöntemlerimizle halletmeye çalıştık. Bu dramatik şeyleri düzeltmeleri lazım. Yönetimler, denetlenebilir ve hesap verebilir noktaya geldiğinde Türk futbolu kurtulabilir. Bu yıl son 20 senede yaşananların toplamından daha fazla olay yaşadık. Çok dramatik. Bu sezon kim şampiyon olursa olsun sıkıntılı olacak. TFF tüzüğünün ve spor yasasının gözden geçirilmesi lazım. Türkiye'nin son iki ayda dünyadaki görüntüsü endişe vericidir. Bu görüntüler, Türkiye'yi rencide etmektedir. Bu işi yönetenler, sorumlu davranmalıdır" şeklinde konuştu.

"Semih meselesi, Beşiktaş'ın kırmızı çizgisidir"

Başkan Arat, Beşiktaş'ın 18 yaşındaki futbolcusu Semih Kılıçsoy'un A Milli Takım'a davet edilmesine rağmen Ümit Milli Takım'a gönderilmesini eleştirerek şu görüşleri paylaştı:

"Semih meselesi, Beşiktaş'ın kırmızı çizgisidir. Türk evladı olarak herkesin ona sahip çıkması lazım. Sürekli böyle oyuncu çıkaran bir ülke değiliz. Israrımız, sadece 'Oyuncu takıma girsin' şeklinde değil. Yetişen bir Türk evladının haklarının korunmasıdır. 17 yaşında İspanya ve Brezilya'da çocuklar gol atıyor, maç sonuçlarını değiştiriyor. Baştan 'İki maç da Ümit Milli Takım'da oynayacaksın' dersen problem yok. Feyyaz Uçar, 'Bu çocuk 10 yaşından beri gol atıyor' dedi.

Hakkımızı aramak, bağırmak demek değildir. Gelir gelmez Semih'in 2028'e kadar kontratını uzattık. Altyapıdaki Beşiktaş değerini daha fazla hissetmeye başlayacaksınız. Semih'i Türkiye olarak korumak zorundayız."

"En kritik safha, Türkiye Kupası'na ulaşmak"

Le Havre zincir kırdı Le Havre zincir kırdı

Göreve geldikten sonraki ilk iki ayın çok zor geçtiğini kaydeden Hasan Arat, "İlk 2-3 ayımız çok sıkıntılı geçti. Çok üzüldük. Bunu kamuoyuyla çok paylaşamadık. Çok şükür, etkili bir yönetim kurulumuz var. Çalışmaları, beni bile mahcup ediyor. Öğrenmeye de başladık. Eksiklerimizi biliyoruz ve tamamlamaya çalışıyoruz. Bundan sonra en kritik safha, kupaya ulaşmak ve doğru transferi yapmak.

Gelecek sezon UEFA'da büyük bir değişim olacak. Transfer komitemiz kuruldu. Samet Aybaba ile çalışıyorlar. İyi bir şeyler yapacağız. Moralimiz daha iyi. Hedefimizi yakalamalıyız. Çok zor iki ay geçirdik. Çok iyi olmak zorundayız. Hedefimizi lig üçüncülüğü ve kupa üzerine kurduk. Bu hedeflere ulaşmak önceliğimiz" diye görüş belirtti.

"Kulüpler Birliği Vakfı'nda tüzük değişikliğine ihtiyaç var"

Arat, Kulüpler Birliği Vakfı'nın şu an hiçbir yaptırım gücü olmadığını anlatarak, "Kulüpler Birliği Vakfı, 2000 yılında Anadolu kulüpleri öncülüğünde kuruldu. Tüzük olarak hiçbir yaptırım gücü yok. Kendisini tüzük olarak tamamen yenilemesi gerek. Türk futbolunda böyle yön değişimine neden olamaz. Hukuki anlamda Kulüpler Birliği Vakfı'nın etkin olması gerekir. Mutlak bir tüzük değişikliğine ihtiyaç vardır. Belki anonim şirkete gitmelidir. Türkiye, bu açıdan komple bir kabuk değişimine gitmelidir. Başka çaresi yok" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA