Haber/ Saadet Erciyas

Kitap, Cevdet Tolgay’la yapılan söyleşilere ilişkin, toplam iki saat süren ses kayıtlarından derlenmiş. Efe Erginer’le Kültürpark’taki söyleşimizde Tolgay’la tanışmasını, ilk izlenimlerini, ses kaydı yaptığı süreci, kitabını ve annesinden dinlediği Atatürk’ün ondaki izlerini konuştuk.

Yaverlik kelime anlamı olarak “yardımcı” ya da “resmi asistan” olarak tanımlansa da aynı zamanda bir tür sırdaşlık. Mustafa Kemal Atatürk’ün altı yıl boyunca yaverliğini yapan, onun son döneminin en yakın tanıklarından birisi, sırdaşı olan Cevdet Tolgay aynı zamanda “Atatürk’ün Nöbet Defteri”nde adı yazılı son asker olarak da tarihe geçmiş.

Efe Erginer, Tolgay ile 1985 yılında tanışmış. İzmir’de yaşamını sürdüren Cevdet Tolgay bir dostunun önerisiyle Erginer’in Alsancak’taki muayenehanesine gelmiş. Erginer, “Ona baktığınızda gözünüze ilk çarpan, çok iyi dikilmiş ve tam üzerine oturmuş bir ceket, jilet gibi ütülenmiş bir pantolon, pırıl pırıl boyalı ayakkabılarıydı. Gerçekten çok zarifti. Bu zarafeti kıyafeti kadar konuşmasına da yansıyordu. Konuşması ve duruşu sizi ister istemez bir ciddiyete ve saygıya davet ediyordu, gerçek bir beyefendiydi” diye tanımlıyor Tolgay’ı.

Cevdet Bey’le tedavi için geldiği zamanlarda bolca sohbet ettiklerini, onun Atatürk’ün yaveri olduğunu öğrendiğini anlatan Efe Erginer, dinlediği Atatürk’le ilgili anılardan çok etkilendiğini söylüyor. 1987 yılında Tolgay’ın onayıyla sesini kaydettiklerini, bu kayıtlarda Atatürk’le ilgili çok özel anılarını anlattığını belirtiyor. Erginer, Cevdet Tolgay’ın ses kayıtlarını uzun yıllar saklamış. Atatürk’ün en yakınındaki insanlardan biriyle yaptığı içtenlikli söyleşinin kayıtlarının herkese ulaşacak bir kitaba dönmesini çok istemiş. Ancak bu süreç bir hayli sancılı olmuş. Atatürk’ün son yaverinin anlattığı birbirinden değerli anılar 32 yıl sonra kitaba dönerek, Ağustos ayında okurlarla buluşmuş.

Erginer kitabında sadece Cevdet Tolgay’la yapılmış söyleşiye yer vermemiş. Kitapta Efe Erginer’in Cumhuriyet’e ışık tutan öğretmenlerden birisi olan annesi Gülsüm Varlıol (Erginer) ile Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Yörük Ali Efe’den de söz edilmiş. Erginer, Cevdet Tolgay’ın anılarından söz ederken onun gibi Atatürk’ü görmüş, onun döneminde yaşamış ailesindeki insanlardan da söz etmek istemiş. Yörük Ali Efe, Efe Bey’in eşi Şahika Hanım’ın büyük dedesiymiş.

“Yaverinin Sesinden Bir Başka Atatürk” kitabını okuduğumda kitabın bir vefa kitabı olduğunu düşündüm. Kitapta Tolgay’ın anlattığı Atatürk’ü okurken insani yönlerini görüyor ve gerçekten etkileniyorsunuz. Tolgay’ın dile getirdiği kadarıyla Atatürk’ün kendine ait bir eve duyduğu özlemi, yeni kurduğu Cumhuriyet’in değerlerini oturtmak için gösterdiği çabayı, uykusuz gecelerini, çocuklara olan düşkünlüğünü, tuvaletin, duşun yaygın olmadığı bir dönemde temizliğe, hijyen konusuna ilişkin duyarlılığını, ünlü fikir sofralarını, kadınlara ilişkin eşitlikçi ve zarif yaklaşımını, sabrını, kimi zaman yaşadığı yalnızlık duygusunu, kuru fasulye - pilav tutkusunu, dans sevdasını ilgiyle okuyacaksınız.

Cevdet Tolgay kimdir?

1901 yılında Kadıköy - İstanbul’da doğan Cevdet Tolgay, Kasım 1932 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yaverliğine atanmış ve bu tarihten başlayarak 10 Kasım 1938 gününe kadar, altı yıl Atatürk’ün hizmetinde bulunmuş. Bu süre içinde onun katıldığı bütün seyahat, tatbikat ve törenlerde bir omuz mesafesi kadar yakınında ve emrinde bulunmuş. Atatürk’ün vefatı sırasında da nöbet defterinde adı geçen son nöbetçi subay Cevdet Tolgay olmuş. Atatürk’ten sonra Cumhurbaşkanlarına yaver ve başyaver olarak toplam 11 yılı aşkın süre görev yapan Tolgay, 1951 yılında emekli olmuş. Bir kızı bulunan Cevdet Tolgay 1993 yılında İstanbul’da vefat etmiş.