HABER/ Gökçe ADAR

İzmir Buca'da yaşayan 44 yaşındaki Yasemin Satar, altı kişilik ailesinin dördünün engelli olmasından dolayı yaşadığı sıkıntıları paylaştı. Ailesine bakmakla yükümlü olduğunu söyleyen Satar, geçim sıkıntısı içerisinde yaşadıklarını dile getirdi. Kaldıkları evin kendilerine ait olmadığını ve komşuları sayesinde geçinebildiklerini söyleyen Yasemin Satar, “Altı kişi yaşıyoruz. dördü engelli. Annem, kardeşim, oğlum ve kızım. Engelli olmayan sadece ben ve eşim var. Eşim, oto tamirciliği yapıyor. Onun kazandığı para ile geçinmeye çalışıyoruz. Ben de iş arıyorum ancak bulamıyorum. Kimseden para, pul istediğim yok. Hakkımla paramı kazanmak istiyorum. İş istiyorum” dedi.

Engelli bireylerin masraflarının normal bireylere göre fazla olduğunu dile getiren Satar, “Normal insanların masrafları fazla ama engelli bireylerin masrafları çok daha fazla. Fizik tedavisi, ilaçları derken, normal bir insandan çok daha fazla paraya ihtiyaçları var. İzmir Kaymakamlığı'na engelli maaşının verilmesi için başvurduk. Fakat bize çalışabilir olduğunu söyleyerek, engelli maaşı bağlamadılar. O zaman iş bulun dedik. Kimse destek olmadı. Yetkililere sesleniyorum. Madem çalışabilir durumdalar. O zaman iş versinler” diye konuştu.

Her yerde çalışırım

Yasemin Satar, yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı: “Türkiye'de şartlar kötüleşiyor. Herkes kendine yetmeye çalışıyor. Kimsenin parası yetmiyor. Ben ailemin içerisinde yaşadığı özel duruma, ya kendime ya kızıma iş desteği istiyorum. Tüm yük benim üzerimde, ben çalışayım ki onları ayakta tutayım. Çok mağduruz. Masraflarımız çok fazla. Kimseye muhtaç olmak istemiyoruz. Sürekli olarak hastaneye gidiyoruz. Her gittiğimizde, yürüyemedikleri için taksiyle gidip geliyoruz. Kullandıkları ilaçlar var. O ilaçların masrafları çok fazla. Eşimin kazandığı para ile bu masrafları mı karşılayacağız yoksa elektrik, su, telefon parası mı yatıracağız. Ben hakkım ile çalışıp aileme bakmak istiyorum. Ne olursa olsun çalışırım. Lütfen sesimizi duyun.”

Dönüş yapmıyorlar

Doğduğundan beri engelli ailesiyle mücadele ettiğini ifade eden Satar, kızının üniversite mezunu olduğunu, oğlunun ise üniversite öğrencisi olduğunu dile getirdi. Satar, “Kızımın yüzde 52 engeli var. Halka ilişkiler ve reklamcılık mezunu. Oğlum ise Dokuz Eylül Üniversitesi'nde muhasebe okuyor. Yüzde 40 engeli mevcut. Engelli olmalarına rağmen ve maddi zorluklar çekmemize rağmen ikisini de okuttum. Her insan gibi kızım da mezun olduktan sonra iş istiyor. Her yer haber vereceğiz cevabını veriyor. Ancak hiçbir yer geri dönüş sağlamıyor” diye konuştu. Satar'ın 23 yaşındaki kızı Gülşah Satar ise, “İstanbul'da üniversite okuyordum. Fakat sağlığımdan dolayı İstanbul'u bırakmak zorunda kaldım ve İzmir'e geldim. Bir süre, bir hastanede çalıştım. Sonra, bir ayakkabı mağazasında satış görevlisi olarak çalıştım. Engelli olduğumu bildikleri halde, verilen iş gücünün altından kalkamadığım için işten ayrılmak zorunda kaldım. Ben çalışabilecek durumdayım sadece biraz daha hafif bir ortama ihtiyacım var” dedi.